Gece serindi, havalar bozmuş, karanlık çökmüştü. Üstümdeki battaniyeyi daha çok çektim. Uykumda dahi olsa ne yaptığımı biliyordum, hafif bir kısmındaydım çünkü. Bu nedenle kapının açıldığını duydum. Adımlar bana yaklaşıyordu. Kim olduğunu bilmiyordum ancak gözümü açmamak için kendimi zor tutuyordum. Eğer bir katilse bu son anlarım olabilirdi, hırsızsa tüm birikimim giderdi. Ya da sadece Baekhyun olabilirdi. Böylece ben de ona kızabilir, hayatta kalıp paramı gönül rahatlığıyla harcayabilirdim.
Fakat hiçbiri değildi. Arkamda belirip kollarını sardı belime. Benim yastığıma başını koyup sarmaladı bacaklarıyla benimkileri. Kasılmıştım, deli gibi hem de. Vücudundan çözmüştüm kim olduğunu. Bu durumdan memnun değildim. Lakin eğer itiraz edersem çok daha garip bir hal alacaktı. Titreyen göz kapaklarıma rağmen uyumayı seçtim tekrardan. Hem onun sıcaklığı daha rahat uykuya dalmamı sağlayabilirdi.
"Yaptıklarım için özür dilerim."
Ah Tanrım! Günah çıkartmanın sırası mıydı şimdi?
Muhtemelen uyuduğumu düşünerek aklından geçenleri söylüyordu. Ne zamandır tutuyordu bunları kim bilir? Titrek bir nefes aldım. Onu dinlemek zorundaydım, dinlemek istiyordum. Her zaman Sehun'un fikirlerini merak etmiştim. Bunca zaman bana bakarken ne düşünüyordu?
"Bağlanma problemlerim var. Kimseyle kalamıyorum. Seni de korktuğum için bıraktım. O sırada kafamı karıştıran başka birileri vardı. Seninle olmak isterken... Elimden kaçırdım."
Samimiyetini hissedebiliyordum. Onun ciddi sesini duymak çok garipti.
"Şimdi sana baktığımda beni aştığını görebiliyorum. Üstünden çok zaman geçti, elbette aşmalıydın. Ancak benim düşüncelerim hala karman çorman. Bana bir şans daha vermeni isteyecek yüzüm yok. Yine de fena olmazdı beni sevsen."
Kalbimde bir şeylerin büzüldüğünü, ondan hoşlanırken geçirdiğim güzel zamanların tekrar gözümün önüne geldiğini görüyordum. Sözleri yüreğime dokunuyordu. Halbuki beni kıracağından emindim. Ona tekrar bir şans verirsem beni yine yerle bir edecekti.
"Biraz böyle kalabilir miyim Kyungsoo hyung? İzin verir misin? Kıpırdama lütfen." Bu sözler bana mı söyleniyordu yoksa bir sesleniş miydi emin olamamıştım. Ancak kıpırdamadım. Benimle birlikte uyumasına izin verdim. Kalkıp gidişini hissetmiştim, güneş doğuyordu o sıralar. Onun sıcaklığını daha farklı bir tanesi kaplamıştı. Yine de bir şeyler eksik gibiydi.
***
Elimdeki tostun kalan yarısını ağzıma tıkıştırırken Sehun ile Baekhyun'dan onaylamayan bakışlar kazanmıştım. Yine de geç kaldığım için bunlara takılmayacaktım. Bir bardak su içtim sıcak kaşarın üstüne. Baek acele etmem gerektiğini söylerken ona kızgın bakışlarımı fırlattım. Sanki ben farkında değildim.
Bugün okulda bütünlemeleri yapmam gerekiyordu. Hepsini tek seferde çıkaracaktım. Ve ne yazık ki uzun zamandır erken uyanmadığım için vücudum alışmamıştı bu tempoya. Bir haftadır sınavları hazırlamakla uğraşıyordum. Arada Jongin'le fikir alışverişi yapsak da genel olarak bana bırakmıştı bunları. Ona kızmam gerektiğinin farkındaydım ancak öğrencilerimi benden iyi kimse bilemezdi ve yaz okuluyla uğraşmak istemiyordum.
Tabi Jongin ile de.
Geçen seferki öpücük faciasının üstüne yaşadığımız garip an beni düşünmeye sevk etmişti. Hoş çocuk olduğunu zaten biliyordum ama hafiften sevimli de gelmeye başlamıştı. Mesajlaşmalarımız genellikle onun aegyosu ile bitiyordu. Kalbimde ona karşı bazı kıpırdanmalar olduğunun farkındaydım. Yine de hala başımda Sehun meselesi vardı, bir karar vermek için fazla karışıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do Kyungsoo'dan Nasıl Ayrılırım? // dks
FanfictionDo Kyungsoo ile tanışın. Kendisi ilk görüşte aşık olan ve yeni birisini bulması zor olmayan biri. Tek sorun ondan ayrılmak. -Azra