O'ndan Sonra (Tamamlandı)

Bölüm 10

Dans kursuma biraz erken gelmiştim. Bir kız da benim gibi erken gelmiş olucak ki müziğe kendimi kaptırmış dans ediyordu. O kızı daha önce bu kursta görmemiştim. Sevgi Hocayla, birlikte balerinler ve baletler içeri girmişti. Sevgi Hoca hayatımda gördüğüm en mükemmel kadındı. Kırmızı kısa saçlı ve neredeyse otuz beş yaşında olmasına rağmen genç kızları kıskandırmaya yeticek kadar güzel bir fiziği vardı. Mükemmel dans ederdi. Dans etmeyi sevmemin büyük sebebi Sevgi Hocaydı. Hepimiz düz sıraya geçtik ve Sevgi Hoca önümüze geçti. Sevimli sesiyle;

"Yağmur, Derin ve Berkay yanıma gelin" dedi. Sabah gördüğüm kız ve iki oğlan Sevgi Hocanın yanına geçti.

"Evet çocuklar yeni arkadaşlarınız, çocuklar lütfen kendinizi tanıtın" dedi. Kahverengi gözlü, kahverengi saçlı kumral bir çocuk;

"Merhaba arkadaşlar ben Berkay. Yaklaşık iki yıldır baletim" dedi. Çok yakışıklı bi çocuk değildi fakat tatlıydı. Ordan sarışın aşırı zayıf bir çocuk;

"Ben Derin, beş yıl önce araba kazası geçirdim, o kazada ablamı kaybettik. Bu olay hayatımı çok kötü etkiledi ve ben hayata dansla bağladım" dedi. İsmi çok hoşuma gitmişti fakat cidden çok üzülmüştüm, bütün salona baktığımda neredeyse herkesin gözü dolmuştu. Sevgi Hoca;

"Hadi kızım sende kendini tanıt buraya rahatlamaya geldik üzülmeye değil" dedi gülerek. Kız bir adım öne çıkarak;

"Ben Yağmur. Doğduğumdan beri Amerika'da yaşıyordum. Türkiyeye annemin işi yüzünden geldik. Babamla annem ben altı yaşındayken boşandı söylediğim gibi annemle yaşıyorum" dedi sahte bir gülümsemeyle. "Bu arada beş yıldır da bale yapıyorum" diye ekledi. Büyük yeşil gözleri dolgun yüzünde çok hoş gözüküyordu. Kahverengi gür saçlarını sımsıkı balerin topuzu yapmıştı. Hoca esnememiz için bize on beş dakika süre tanıdı. Ben esnerken Yağmur'un yanına gittim, iyi bir kıza benziyodu arkadaş olabilirdim. Aynanın önünde tek bacağını kaldırmış, kendi etrafında dönerken çok zarif gözüküyodu. Yanına gittim ve;

"Ben Damla" dedim. Oda otuz iki diş sırıtarak Amerikadan gelmesinden dolayı garip bir aksanla;

"Ben Yağmur" dedi. Tanıştık, cidden çok tatlı bir kızdı onunla sohbet ederken hiç sıkılmazdınız çünkü sürekli konuşuyordu. Annesi Türkmüş o yüzden azda olsa Türkçe biliyordu. Benden bir yaş küçük olmasına rağmen boyu benden uzundu. Hocanın sesiyle konuşmamıza son verdik;

"Çocuklar yıl sonunda yapılıcak olan toplu bale gösterimiz için ayrıca başka bir gösteri için gönüllü iki tane kızlı, erkekli çift istiyorum" dedi. Yağmurla ben hemen öne doğru bir adım attık.

"Hocam biz Yağmurla bu çalışmaya katılmak istiyoruz" dedim. Hoca tamam dediğinde heyecandan Yağmurun elini tuttum, yüz ifadesinden onunda sevindiğini anladım. Hoca düşünceli bir tavırla;

"Derin ve Berkay siz katılmayı düşünür müsünüz? Hem bizim kursumuza daha rahat adapte olmuş olursunuz" dedi. Çocuklar tamam deyince eşlerimiz belli olmuştu. Sevgi Hoca;

"Damla yeni arkadaşlarına alışma sürecinde yardım ediceğini düşünüyorum sonuçta sen bizim en eski öğrencilerimizdensin" dedi.

"Tabiki hocam" dedim. Yağmurla baya iyi anlaşıcağımı düşünüyordum, eğlenceli birine benziyordu. Sevgi Hoca;

"Arkadaşlar bugünlük erken bitirelim bugün konuşarak çok vakit kaybettik zaten. Her hafta pazar günleri sizleri bekliyorum" dedi. Yağmurun telefon numarasını aldım birlikte çarşamba günü okul çıkışı yemek yemeğe gitmeye karar aldık. Terimin soğmaması için hemen bir taksi çevirdim ve eve giderken çiftler halinde olan bale gösterimizin ne kadar güzel olucağının hayalini kurdum.