Gizli Aşık||YapBar

~23~

Gözlerim kocaman olmuştu. Öksürmeye başladım. Barış hemen yanıma geldi. Sırtıma vurdu yavaşça. Yüzüne baktığımda muzipçe gülüyordu.

Barış: noldu? İyi misin?
Yaprak: i-iyiyim.
Barış: hadi bak betin benzin solmuş. Senin ılık bir duşa ihtiyacın var.
Yaprak: tamam, ben yaparım. Sana gerek yok.
Barış: yaprak tamam bir şey yapmayacağım ya. Hadi girelim.
Yaprak: bak, elin ayağın rahat duracak. Yoksa-
Barış: kafamı ısırırsın, biliyorum.
Yaprak: aferin. Çözmüşsün beni.
Barış: off hadi yaprak.

Banyoya girdik. Barış hemen üstünü çıkarmaya başlamıştı. Yavaş ya, ne meraklıymışsın benle duş almaya. Tam boxerını çıkaracakken bir elimle gözlerimi kapattım, diğer elimle de dur işareti yapıyordum.

Yaprak: ya dur napıyorsun?!
Barış: napıyor gibi görünüyorum yaprak? Üstümü çıkarıyorum.
Yaprak: h-hayır olmaz. Boxerınla gir duşa. Ben h-hazır değilim.
Barış: peki, sen nasıl istiyorsan.

Hemen kabul etmesine şaşırmıştım ama belli etmedim. Gözlerimi açınca Barış bana sadece gülümseyerek bakıyordu.

Barış: sen ne zaman üstündekileri çıkarmayı düşünüyorsun?
Yaprak: üff tamam be, çıkarıcam.

Üstümü çıkardım. Sadece sütyenim ve kilodum kalmıştı üstümde. Onları normalde çıkarırdım ama şimdi olmazdı. Ama ben çok utanıyordum, napıcam şimdi?

Barış; yaprak alt tarafı saçını yıkıyacağız, amma büyüttün.
Yaprak: ya napıyım?! Utanıyorum...

Barış birden elimden tuttu.

Barış: sevgilimden mi utanıyorsun? Utanma.

Gülümsedim. Duşa kabine girdim ve suyu açtım. Su ısınınca Barış eline şampuanımı aldı.

Yaprak: ben yıkar-
Barış: ben yıkamak istiyorum.
Yaprak: peki, tamam.

Şampuanı döktü ve saçımı köpürtmeye başladı. Ben ona bakmak İçin gözlerimi açacakken, gözüme köpük girdi.

Yaprak: ya gözüm acıdı. Haber verseydin bari.
Barış: tamam, özür dilerim. Gözünü kapat.

Saçımı durulayınca elini lif aldı. Duş jelini life döktü ve vücudumu lifledi. Ben sadece onu izliyordum. Galiba son yaşananlar onu etkilemişti. Bana zarar vermekten korkuyordu galiba. Ona istemediğimi söyleyince, benden uzaklaşmıştı. Bu beni biraz da olsa üzmüştü. Beni öpmesi bile değişmişti. Ben böyle olmasını istemiyordum.

Vücuduma da su tutunca sıra bana gelmişti. Ama ben onun saçlarına uzanamıyordum. Parmak uçlarımda yükseldim yetişebilmek için. Yetişemediğim için sinirlenmeye başlıyordum. Barış'a baktığımda bu halime gülüyordu.

Yaprak: ne gülüyorsun be?! Yetişemiyorum. 1.59 ben, sen maşallah 1.92. Allah işte beyinden almış boya vermiş.
Barış: aaa, alınıyorum ama amazon.
Yaprak: alınma da eğil! Yetişemiyorum.
Barış; tamam eğildim.

Dizlerinin üstüne çökünce kafası karnımın hizasına geliyordu. Umursamadım ve sarı saçlarını köpürtmeye başladım.

Yaprak: gözlerini kapat, köpük girmesin.

Gözlerini kapatınca saçlarını duruladım. Onun vücudunu yıkayamazdım herhalde. Çünkü uzun sürerdi. Bu bedene maşallah vakit ayırmak lazımdı. Hemen duşa kabini açtım ve bornozumu giydim. Barış da havlusunu sarmıştı bedenine.

Yaprak: off üşüdüm ben.
Barış: tamam, hemen üstünü giy.

Odaya geçtim. Kendime yeni iç çamaşırı takımı seçtim. Ama sadece kırmızı olan kalmıştı. Gerçekten mi ya?! 🤦🏻‍♀️

Yaprak: ben şunları giyip geliyorum hemen.
Barış: giy burda. Ben arkamı dönerim.
Yaprak: peki tamam.

Arkasını dönünce hemen üstümdeki ıslak iç çamaşırlarını çıkardım ve yenilerini giydim. Barış'a baktığımda hala arkası dönüktü.

Yaprak: tamam giydim, dönebilirsin.
Barış: güzel seçim. Açmış seni. En sevdiğim.
Yaprak: sağ ol ya. Güzelmiş. Bir de en sevdiğiymiş. Acaba sen kimlerin daha iç-
Barış: saçmalama yaprak, öyle bir şey yok. Ben sadece seninkini görüyorum neyse, ben aşağıdayım. Giyinince gel.
Yaprak: tamam. Ama sen niye bu kadar tepki verdin ki şimdi? Off, şimdi tribini çekicez.

Üstümü giydim ve aşağı indim. Saçların ıslaktı hala. Barış içerde oturmuş, telefonuyla ilgileniyordu. Yanına oturdum hemen. Ama pas bile vermiyordu.

Yaprak; Barış? Trip mi atıyorsun sen? Barış, ya cevap versene.

Kafasını kaldırdı telefondan ve gözlerime bakmaya başladı.

Barış: yaprak sürekli şu aynı muhabbetten sıkıldım. Ben senle ilgilenmeye çalıştıkça olayı farklı yerlere getiriyorsun. Ayrıca sana zorla dokunuyormuşum gibi davranıyorsun. Ben sana ala zorla bir şey yapmam. Ama sen çok farklı yerlere taşıyorsun olayları. Gerçekten sıkıldım artık.

Benim gözlerim dolmuştu. Ben böyle şeyler söyleyeceğini hiç düşünmemiştim. Kafasını öne eğdi birkaç saniye. Sonra tekrardan bana döndü.

Barış: bence sen birkaç gün düşün şu tavırlarını. Bir biraz ara verelim...

Tamam kötü bir bölümdü kabul. Üzgünüm aklıma pek bir şey gelmiyor ama sizin yazdığınız fikirleri düşündüm. Aklımda bir şeyler var.

Hep mutlu oldular, onlara bu kadar mutlu olmak fazla. Biraz ortaklık kızışsın. 😁

Barış haklı mı?

Vote: 55
Yorum: 35