Gözlerimi kasığıma giren ani acıyla açtım. Yüzümü buruşturdum. Kafamı kaldırıp, Barış'a baktım. Uyuyordu tabii ki.
Üstümün çıplak olduğunu hatırlayınca yüzüm kızardı. Tam kalkacakken, Barış uyandı. Ben de yastığıma geri kafamı koydum. Gülümsüyordu. Ben de gülümsedim ve saçlarını karıştırdım.
Yeniden ağrı birden bastırınca, elim kasıklarıma gitti. Yüzümü buruşturdum.
Barış: yaprak, çok mu acıyor?
Yaprak: yok, iyiyim tamam.
Barış: özür dilerim ben...Gözlerini gözlerimden kaçırdı. Pişman olmuş bir ifade vardı yüzünde. Beni yanlış anlamıştı. Pişman olduğumu zannediyordu. Benden biraz uzaklaştığı İçin ben bu sefer yaklaştım ve kafasını bana çevirdim.
Yaprak: bana bak bakalım bir.
Bana dönünce. Güldüm. Süt dökmüş kedi gibiydi o an. Yanaklarını sıktım.
Yaprak: sen beni yine yanlış anladın. Sadece biraz acıyor ama geçer. Kafana takma ya, keyfimizi bozma.
Tebessüm edince yanağından öptüm sulu bir şekilde. Kafamı göğsüne çekince birden afallasam da, bir şey belli etmedim ve sarıldım. Saçımı okşarken, bit yandan da konuşuyordu.
Barış: ben bir an pişman olduğunu zannettim. O birkaç saniye nasıl üzüldüğümü anlatamam.
Yaprak: pişman değilim. Olsam zaten...Yüzüm kızarınca hemen sustum. Aklıma o anlar gelince kendimden utanıyor, Barış'ın yüzüne bakamıyordum.
Beni göğsünden kaldırdı ve çarşafa sardı. Ben ise anlamıyordum ne yaptığını. Beni çarşafa sardıktan Sonra kucağına aldı.
Yaprak: Barış napıyorsun?
Barış: acılarını dindireceğiz.Beni banyoya getirince ne yapacağını anlamıştım. Yere indirdi beni. Ben de üstümdeki açılmasın diye çaba sarf ediyordum. Barış bu durumu fark edince, çenemden tutup ona bakmamı sağladı.
Barış: artık utanma benden yaprak. Rahat ol. Olur mu?
Başımı salladım 'tamam' anlamında. Üstümdeki çarşafı kenara attım. Kızarmıştım. Ne kadar beni rahatlatmaya çalışsa da, utanıyordum. Kim olsa utanırdı, değil mi?
Beni duşa kabinin içine soktuktan Sonra kendi de girdi. Suyu ayarlıyordu. Ayarlayınca eline duş jelini ve lifi aldı. Yüzümdeki gülümseme ile hayranlıkla ne yaptığına bakıyordum. Onu izlediğimi görünce o da gülümsedi.
Barış: seni ben kirlettim, temizleyen de ben olmalıyım...
Bir an kalbimin uyuştuğunu hissettim. Sadece ona baktım. Çok güzeldi, her şeyi ile...
Vücudumu yıkadıktan Sonra ağrıyan yerlerime de masaj yaptı. Az da olsa rahatlamıştım. Bu sefer eline şampuanı aldı.
Yaprak: senin mi bu?
Barış: evet, ama istemezsen-
Yaprak: hayır, tam tersi. Barış Ozansoy kokmak istiyorum...Sırıttı saçlarımı köpürtürken. O görmese de ben de gülümsedim.
Barış: yalnız, o kokuyu bulmak öyle bir şampuanla, duş jeliyle bulunacak bir koku değil. Özel...
Yaprak: öyle mi? Peki, biz elimizden geldiğince artık kokmaya çalışırız.Saçlarımı da yıkadı. Ben saçlarımdaki fazla suyu sıkarken, o saçlarına şampuanı döküyordu. Hemen durdurdum.
Barış: noldu?
Yaprak: ben yıkayacağım.
Barış:*gülümseyerek* peki yaprak hanım, öyle olsun.***
İkimiz de temizlenince, kapıda asılı olan havluyu hemen Barış ikimize de sardı. Üşümemem içinde hemen sarıldı ıslak ıslak.
Bana dönünce, gözleri dudaklarıma kaydı birden. Eli dudağıma gitti. Dudağımın arasına sıkışan saçımı aldı ve kulağımın arkasına aldı. Gülümsedim.
Ama hiç beklemediğim bir zamanda, hem de ben gülümserken, öptü beni. İstemsizce kapattım gözlerimi. Şu anda tam gülüşümden öpmüştü...bu benim için daha özeldi sanki...
Ayrılınca gülümsedim tekrardan ve gözlerimi açtım. O da sırıtıyordu. Yanağımı okşarken, o güzel sözcüklerini sıraladı.
Barış: ben aşka değil, aitliğe inanıyorum. Bir kere benim olan, sonsuza kadar benimdir, bırakmam.
(Karantina💕)
Seni asla bırakmayacağım yaprak...Yeni bölüm geldi! Bu bölüm fazla mı güzeldi, yoksa bana mı öyle geliyor? 😅🤤
Sizce nasıldı? ☺️💕
Finale son birkaç bölüm!Vote: 80
Yorum: 55
(12 kişi vote vermesi gerekiyordu önceki bölümün sınırı İçin ama size kıyamadım attım bölüm ☺️😂)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Aşık||YapBar
Fiksi RemajaYaprak Barış'a 2 senedir platonik aşık. Ama karşısına çıkmaya korkuyor. Bir gün ya Barış da aşık olursa?