Gizli Aşık||YapBar

~27~

İçerden Barış'ın sesini duyunca daha fazla bu durumun üzerinde durmadım ve tuvaletten çıkıp, Barış'ın yanına gittim.

Barış: yaprak, noldu? İyi misin?
Yaprak: evet iyiyim. Sıcak olmuştu da, bir elimi yüzümü yıkayayım dedim.
Barış; emin misin?
Yaprak: evet. Neyse, hadi kalk bir şeyler yapalım. Sıkıldım.

Yataktan kalktı ve gözlerini ovuşturarak yanıma geldi.

Barış: ne yapalım?
Yaprak; bilmem, dışarı falan çıkabiliriz.
Barış: olur, o zaman ben bir duş alayım öyle çıkalım. Tamam mı?
Yaprak; tamam, ben de hazırlanırım.

Gülümsedi ve yanağımı öpüp banyoya girdi. Ben de gülümsedim bu yaptığına. Dolabıma yöneldim. Siyah bir tayt, üstüme de sarı, göbeği açık bir kapüşonlu sweat giydim. Saçlarımı tarayıp, dağınık topuz yaptım.kaküllerimi de gelişi güzel düzelttim. Makyaj olarak bir Rimel ve dudağıma da parlatıcı sürdükten sonra tam odadan çıkacakken, Barış'ın telefonunun çaldığını gördüm.

Merak edip, elime aldım telefonu. Çalan kişinin Adına baktığımda "meleğim" yazıyordu. Kaşlarımı çattım. Kimdi bu? Merak edip açtım. Telefonu bir kız açınca, beynimden vurulmuşa döndüm.

Tuvaletin kapısı açılınca telefonu kapattım ve gelişi güzel yatağa fırlattım. Umarım bir şey olmamıştır.

Barış; hazırlanmışsın, ben de giyineyim çıkalım hemen.
Yaprak: tamam.

Suratım asık bir şekilde söyledim. İfadesiz bir şekilde aşağı indim. Birkaç dakika Sonra Barış gelince hiçbir şey demeden çantamı taktım sırtıma. Tam kapıdan çıkacakken, Barış engelledi.

Barış; bir şey mi oldu?
Yaprak: olmadı.
Barış; yaprak, bir bana bakar mısın?

Ona döndüm ama başımı yere eğdim. Çenemden tutup, ona bakmamı sağladı.

Barış; bir şey olmuş, anlat.
Yaprak; olmadı dedim!
Barış; yaprak niye böyle yapıyorsun?! Ne oldu birden?
Yaprak: sen daha iyi biliyorsun! Meleğim falan! Kim o Barış?! Hemen 2 günde sevgili mi yaptın?!
Barış: neyden bahsediyorsun anlamıyorum.

Sinirle pantolonunun ön sağ cebindeki telefonunu çıkardım. Tuş kilidi olmayınca hemen son aramalara girdim. "Meleğim" yazısını gösterdim, gözümden alevler fışkırırken.

İlk telefona baktı, sonra ise sırıtma oluştu yüzünde. Bu iyice sinirlenmeme neden olmuştu.

Yaprak: ne gülüyorsun ya?!
Barış: yaprak, o Beyza.
Yaprak: o kim?! Bak o kızı bulup, saçını yolarım! Bak-
Barış: kardeşim...

Bir an duraksadım. Ama Barış'ın kardeşi yoktu ki.

Yaprak: n-ne kardeşi?

***

Barış: işte böyle. Nasıl hikaye?
Yaprak: inanmıyorum hala. Nasıl ya?
Barış; ben de ilk öyle oldum. Sonra her şey yerli yerine oturunca, anladım.

Barış her şeyi en başından anlatmıştı. Ben ise onu şaşırarak dinlemiştim. Aklıma biraz önce yaptığım hareketler gelince, bütün vücudumu utanç duygusu kapladı. Galiba yanaklarım kızarmıştı.

Barış: noldu birden?
Yaprak: biraz önce yaptığım saçma sapan tavırlarım aklıma geldi. Off ne kadar salağım?!

Yüzümü ellerimin arasına almıştım. Barış'ın güldüğünü duydum. Yüzümdeki ellerimi çekti ve dudağına götürüp, öptü.

Barış: ben bu hallerini daha çok seviyorum, onu napıcaz?

Gülümsedim. Oturduğumuz banktan kaldırdı beni. Biraz yürüdük sessizce. Mide bulantım yine ele geçirmişti midemi. Çaktırmamaya çalışsam da, olmadı. Elimi Barış'ın elinden çektim ve ağzıma götürdüm. Barış bana bakıyordu, ben nerdeyse kusacaktım. Ama midemde de bir şey kalmamıştı, nasıl kusacaktım?

Barış; yaprak bir şey mi oldu?
Yaprak: midem bulandı. Tamam geçti.
Barış: hayır, belki bir şey vardır. Doktora gidelim.
Yaprak: iyiyim ben. Bir su içeyim, geçer.
Barış: hayır olmaz, yürü gidiyoruz.

Yeni bölüm geldi! Nasıl buldunuz? Ben beğenmedim ama neyse. 💕

Vote: 60
Yorum: 40