Hastenedeki işlerimiz bitince, eve gitmek için Barış'ın arabasına bindik. Arabada garip bir sessizlik hakimdi. Ben kafamı cama dayamış, dışarıyı izliyordum. Barış sessizliği bozdu.
Barış: yaprak, evlenelim mi?
Kafamı camdan kaldırdım ve Barış'a baktım. Şaşkınca ona bakıyordum.
Yaprak: s-sen ciddi misin?
Barış: evet. Hem de hiç olmadığım kadar. Sen istemiyor musun yoksa?
Yaprak: yani tabii ki istiyorum ama...daha erken değil mi?
Barış: erkense erken, kime ne?
Yaprak: bilmiyorum...
Barış: peki yaprak, ben anlayacağımı anladım.Barış'ın bir anda suratı düşmüştü. Ben de istiyordum onla evlenmek ama daha erkendi.
Yaprak: Barış? Ya sen beni yanlış anladın.
Seslendim ama beni takmıyordu. En sonunda çenesini kavradım ve kafasını bana döndürdüm.
Barış: yaprak araba kullanıyorum, dur.
Yaprak: o zaman durdur da konuşalım.Arabayı kenara çekti ve bana döndü.
Yaprak: senin tribini yerim ben ya. Civciv misin ya sen? Yanaklara bak. Yerim seni çocuk!
Yanaklarını sıkıyordum gülerek. O da gülümsedi.
Barış: tamam yaprak. Yanaklarım acıdı. Nasıl sıkıyorsun kızım sen?
Yaprak: sevmek de suç oldu. İyi bir daha sev-Sözümü bölen "yine" Barış'ın dudakları olmuştu. Bir konuşturmuyor beni bu civciv. Napıcam ben?
Gözlerimi kapattım. Sanki dudakları dudaklarımın üstünde yokmuş gibi öpüyordu. Narin, ama bir o kadar da tutuklu öpüyordu...
Dudaklarını çekince, ben de gözlerimi açtım. Alnını alnına dayadı ve yanağımı okşamaya başladı.
Barış: beni sev...sakın sevmekten vazgeçme, olur mu yaprak?
Kafamı salladım ve dudağına küçük bir öpücük kondurup, geri çekildim.
Yaprak: seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Ne olursa olsun, yanındayım.
Gülümseyince ben de gülümsedim.
Yaprak: Barış güler, yaprak'ın içi gider...
Bir süre birbirimize böyle bakınca, derin bir nefes alıp geri verdim ve söze başladım.
Yaprak: kabul ediyorum.
Barış: neyi?
Yaprak: evlenelim...Deyince, gözlerinin parladığını hissettim. Gülerek, tekrardan bana yaklaşınca telefon çaldı.
Birden Barış'ın yüzü düştü ve sinirlendi. Elini yanağımdan çekti ve telefonuna baktı. Hemen açtı.
O telefonla konuşurken, aklıma bir fikir geldi. Ona baktım ve sinsice sırıttım. Arada bir gülümsüyordu telefonla konuşuyordu. Galiba bahsettiği kardeşiyle konuşuyordu.
Elimi bacak arasına koydum ve öyle beklemeye başladım. Barış'a baktığımda biraz kızarmıştı. Kıkırdadım.
Elimi biraz daha içlere doğru götürünce, Barış'tan beklemediğim bir ses duydum.
Barış: si*tir! Kızım napıyorsun?!
Biraz sesli söylediği için, karşısındaki kişinin duyduğundan emindim. Sadece sinsice gülüyordum.
Kendimi biraz ona döndürdüm. Diğer elimi yanağına koydum ve ona yaklaştım. Boynuna öpücük kondurunca, adem elması bir aşağı bir yukarı çıkmasından, yutkunduğunu anlamıştım.
Ben böyle iken, Barış'ın telefonunu kapattığını görünce, ister istemez tırsmıştım.
Bakışlarımı ona çevirdiğimde p*ç bir gülümseme vardı yüzünde. Tam geri çekilecekken, kendimi Barış'ın kucağında bulmam bir oldu.
Yeni bölüm geldi! Nasıldı sizce?
Barış ne yapacak? 😆Vote: 65
Yorum: 40
(Önceki bölümün yorum sınırı geçilmemişti, üzüldüm😕)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Aşık||YapBar
Teen FictionYaprak Barış'a 2 senedir platonik aşık. Ama karşısına çıkmaya korkuyor. Bir gün ya Barış da aşık olursa?