Ne yapacağımı bilemedim o an. Tam bir şey diyecekken, Barış beni kendine çekip sarıldı. Göz yaşlarım gözlerimden süzülmeye başladı. Karşılık veremedim. Bir tarafım ona kızgın, diğer tarafım da onu çok özlemişti. Konuşmaya başladı. O da ağlıyordu.
Barış: seni çok özledim...
Böyle deyince daha fazla dayanamadım ve kollarımı boynuna doladım. Onu kendime çekince, o da belimden beni iyice kendine bastırdı.
Onu çok özlemiştim. Halbuki 2 gün ayrı kalmıştık. Ama ne olursa olsun, be kadar zaman geçerse geçsin onu özlüyordum. Yanımdayken bile onu özleyen ben, daha fazla ayrı kalsak dayanır mıydım, bilmiyordum.
Barış: özür dilerim. Salakça bir şey yüzünden...2 gündür senin kokunu içime çekemiyorum. Her şey için özür-
Yaprak: hayır özür dileme. Özür dilemesi gereken kişi benim. Sana saçma sapan davrandım.Kollarımı boynundan çekince, o da ellerini belimden çekti. Göz yaşlarını görünce kötü oldum. Bir elimle akan gözyaşlarını sildim. O ise kolumdan tutup kendine çekti ve sertçe dudaklarını dudaklarıma bastırdı.
Bir an afallasam da kendime geldim ve ben de karşılık verdim. Özlemişcesine sert bir şekilde öpüyordu. Bir eli kolumdayken, diğeri karışmış olan saçlarıma daldırdı. Biraz okşayınca ben de tekrardan kollarımı boynuna doladım. Nefessiz kalınca ayrıldı.
Ayrılınca gözlerimi açtım. Ne ara ben duvara yapışmıştım? Daha fazla üstünde durmadım ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım. Barış hala saçlarımı okşuyordu. Elini saçlarımdan çekti. Bu sefer baş parmağıyla yara olan dudaklarımı okşamaya başladı. Gözlerini gözlerime dikti.
Barış: bunların sebebi ben miyim?
Yaprak: h-hayır.
Barış; benim değil mi? Özür dilerim sana acı çektirdim.
Yaprak: önemli değil. Şimdi sen yanımdasın ya, gerisi önemli değil.Hafifçe tebessüm etti bu dediğime. Elleri yine durmadı ve bu sefer yanağımı okşamaya başladı.
Barış: seni ben üzdüm, ben kirlettim. İyileştirmesini de ben bilirim.
Gözlerim tekrardan dolunca ben de kollarımı beline sardım. Çok seviyordu. Ve ben de onun sevişini seviyordum...
Bir süre böyle ikimiz de birbirimize sarılı bir halde kaldık. Daha Sonra Barış bir anda beni yukarı kaldırınca, ben de mecburen kollarımı boynuna; bacaklarımı da beline doladım.
Ne yaptığını anlamaya çalışırken, o beni odama götürüyordu. Bir şey demedim, demek de istemedim zaten.
Beni yatağa bırakınca, o da yanıma yattı hemen. Hiç konuşmuyordu bunları yaparken. Ama gözleri gözlerimden de çekmiyordu.
Yanıma yatınca kafamı göğsüne çekti. Bir eli başımda diğeri sırtımdaydı. Ben gözlerimi kapatmıştım. Arada saçlarımı koklayıp, öpüyordu. Bir de onun kokusu buran buram burnuma gelince, mayışmama bir engel kalmıyordu.
Hiç konuşmuyorduk. Hareketlerimizle birbirimizi ne kadar sevdiğimizi anlatıyorduk. Biraz daha böyle kaldık. Ben gayet iyi iken, uyumama ramak kalmışken midem bulanmaya başladı.
İlk başlarda çok önemsememeye çalıştım ama kusma derecesine gelince, kollarımı Barış'ın belinden çektim ve kalktım. Barış uyuduğu İçin rahatça ayağa kalkıp, tuvalete gidebilmiştim.
Kapıyı kapattım ve klozetin yanına çöktüm. İçimde ne varsa çıkarmıştım. Bu nedenle de halsiz düşmüştüm. Elimi yüzümü yıkadım ve aynadan kendime baktım. Yüzüm bembeyaz olmuştu. Ne olmuştu ki birden?
Sabah yediklerim aklıma geldi. Midemi rahatsız edecek şeyler yememiştim. Aklıma hamile olma olasılığım gelince bir an yerimde kalakaldım. Ama böyle bir şey imkansızdı. Biz onla hiç beraber olmamıştık ki. Peki, bu bulantımın sebebi neydi?
Yeni bir bölümle karşınızdayım kuşlar! Daha fazla dayanamadım ve onları kavuşturdum. Zaten dizide kavuşamadılar, bari burda beraber olsunlar dedim. ☺️
Bölüm nasıldı? 💕
Yaprak'ın sıkıntısı ne sizce? 🤔
Vote: 60
Yorum: 45
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Aşık||YapBar
Roman pour AdolescentsYaprak Barış'a 2 senedir platonik aşık. Ama karşısına çıkmaya korkuyor. Bir gün ya Barış da aşık olursa?