~28~

1.5K 109 37
                                    

Hastaneye geldik Barış'la. Ne kadar 'bir şeyim yok' desem de, inanmamış beni hastaneye getirmişti.

Sıramız gelince el ele odaya girdik. Ben olanları anlattım. Kadın doktor, beni kontrol etti.

Beni Barış'ın yanına yolladı. Birkaç dakika bekledikten Sonra kadın elinde birkaç benim sonuçlarımın olduğunu tahmin ettiğim kağıtlarla geldi.

Masasına oturunca, Barış'la onu pür dikkat dinlemeye başladık.

Doktor: yaprak hanım, beyfendinin büyüttüğü kadar bir şey yok. Sadece, yediğiniz şeyler sizi zehirlemiş. Yani besin zehirlenmesi denilen, serum verince biraz istirahat edince geçebilecek bir şey yaşıyorsunuz.
Yaprak; anladım, peki yediğim hangi yiyecek bana dokunmuş?

Biraz kağıtlarını inceledi ve tekrardan bize bakarak konuşmaya başladı.

Doktor: çok fazla çikolata, cips ve onun gibi şeylerin tükettiğiniz için olmuş.

Barış bana anlamayarak baktı. Ben ise utanmıştım. Aklıma o gün geldi.

Flashback

Barış gittiğinden beri; sadece ağlıyor ve etrafa boş boş bakıyordum. Daha fazla dayanamadım ve evden saçım başım dağınık halde çıktım.

Evin önündeki bakkaldan alabildiğim kadar çikolata, dondurma, cip aldım. Yaklaşık 200 tutunca parayı ödedim ve eve geri döndüm.

Bir romantik film açtım ve bakkaldan aldığım yiyecekleri yemeye başladım.

Elimde Nutella kavanozu, kaşık kalık yiyordum. Ağzım yüzüm çikolata olmuş, her yerde cips kırıntısı, erimiş dondurmalar koltuğa sürülmüş ve filmin romantik sahnesini izlerken; aklıma Barış ve benim yaşadığımız şeyler geldi. Bu yüzden yerken bir yandan da ağlıyordum.

Bütün günüm böyle geçmişti resmen...

Flashback Son

Demek ki bu yüzden midem bulanmıştı ve kusmuştum. Kadın doktor, beni bir odaya aldı ve serum taktı. Ben yatıyor, Barış da yanımdaki koltukta beni izliyordu. Biraz sinirli gibiydi.

Barış: niye böyle yaptın yaprak? Amacın neydi?
Yaprak: asıl sen yaptın bunu bana.
Barış: ben mi?! Ben ne yaptım?
Yaprak: sen demedin mi 'oyrololom yoprok, oro vorolom' diyen?!
Barış: bendim evet ama seni bu kadar üzeceğini düşünmemiştim. Sonuçta...sanki beni sevmiyormuş gibi, sana zorla dokunuyormuşum gibi davranan sendin.

Kafasını yere eğince, tekrardan üzülmüştüm.

Yaprak: tamam, biliyorum. Ama sakın öyle düşünme. Ben seni çok seviyorum. Özür dilerim tekrardan senden.

Kafasını kaldırdı ve gülümsedi. O gülümseyince ben de gülümsedim. Koltukta kalktı ve yanıma gelip, saçıma öpücük kondurdu.

Barış: ben de özür dilerim tekrardan, bir daha birbirimizi üzmeyelim, olur mu?

O saçlarımı severken, ben de 'tamam' anlamında kafamı salladım.

                              

Nasıl ters köşe yaptım ama? 😂
Ben demiştim "benim hikayelerim klasik olmaz" diye, tabii ki kanser yapmayacaktım; çok klasik. 😏

Bölüm kısaydı ama canım hiç yazmak istemedi. O yüzden böyle kısa ve boş bir bölüm oldu. Bir dahaki bölüm daha iyi yazmaya çalışıcam. ☺️

Vote: 62
Yorum; 42

Gizli Aşık||YapBarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin