"İyi yerlere gelmiş birkaç mezunumuz sizi motive etmek için ziyarete geldi." dedi kimyacımız derse girdiğinde, ardından kapıyı sonuna kadar açıp birkaç genci içeri aldı.
Heyecanla arkama yaslanırken gelenleri süzdüm, hayatımın şansını yakalamış olabilirdim.
"Her sınıfa ayrı ayrı konuşma yapıyorlar ki sorularınızı rahatça sorun." dedi kimyacı, ardından masasına oturup mezunları dinlemeye hazırlandı.
Hepsi kendini tanıtıp çalışma şekillerini, meslek belirlerken yaptıklarını anlattı, ardından birkaç soru geldi sınıftan.
Ders bittikten sonra mı sorsam, o an mı karar verememiştim. Sonunda, zaman kaybetmemeye karar verip el kaldırdım.
"Döneminizde pek çalışkan olmayıp dersleri iyi olan falan var mıydı?"
"Öyle olduğunu söyleyen çok olur, yalan onlar." dedi kıvırcık saçlı çocuk. "Sizi üzüp motivasyonunuzu bozmak için öyle diyorlar, dert etmeyin."
Sorduğum soruya aldığım cevap beni sinir etse de pes etmedim, "Rüya diye bir kızı tanıyor musunuz?" dedim bu kez. Rüya'nın sosyal biri olduğu yazıyordu günlükte, bahsedilen Rüya'yı tanıyor olmalılardı.
"Ben 2015 çıkışlıyım, alt dönemimizde vardı bayağı popüler bir Rüya." dedi sonunda bir kız. "Ama o öyle çalışkan olmadığını söyleyen biri falan değildi, fosforcu tiplerdendi."
2016 mezunu birini aramam gerekiyordu yani, tabii ki emin olmadan.
"2016 mezunu olanınız var mı?" dedim gençlere, sınıfın dikkati çoktan dağılmıştı. Kimyacı da dik dik bana bakıyordu, konuşmayı bir yere bağlamam gerekecekti.
Kıvırcık saçlı çocuk el kaldırdı, ona döndüm hızlıca.
"11. sınıfın ilk döneminde ikinci olan kız kimdi hatırlıyor musun?"
"Dört yıl önceyi soruyorsun." dedi çocuk, saçmaladığımdan emindi.
"Ya lütfen, 11'in başarılılarını falan saysan da olur."
Çocuk sonunda kabul edip düşünmeye başladı, "Kızlar ama." diye ekledim zaman kaybetmemek için.
"Selda vardı mesela, Burçin vardı, Ayça da başarılıydı tabii."
"Hangi bölümlere gittiler biliyor musun?"
Bana nasıl hatırlayayım der gibi baktı, sonunda yine yalvaran gözlerime dayanamayıp cevapladı.
"Selda'dan emin değilim. Burçin tıp seçti, Ayça da makine mühendisliği."
"Selda'yı biraz daha düşünsen olur mu?" derken listemi çıkarıp Ayça isimli birini aradım, çoktan eklemiştim.
"Sen aradığın kişinin tıp okumadığına niye bu kadar eminsin?" dedi kıvırcık sorumu görmezden gelerek.
"O tıp doktorlarından nefret ediyor." dedim emin bir sesle, en büyük ipuçlarımdandı.
"İnsanların fikirleri değişebilir, Burçin de tıp sevmezdi ama döndü dolaştı garanti meslek diye onu yazdı."
Dikkatimi yeniden çekerken "Aile zoruyla falan olmasın?" diye üsteledim.
"Ailesiyle yakın değildi valla, onu zorlasalar kale almazdı."
Beynim çatlayacaktı, günlüğün sahibi garanti olduğunu düşünerek tıpa karar verir miydi?
Benim tanıdığım hayır, vermezdi.
O garantici değildi.
"Bu kızlardan biraz bahsedebilir misin tanıyorsan?" dedim, teneffüs zili çalınca sınıf boşalmaya başladı ama kıvırcık kaldı konuşmaya devam etmek için.
"Ne gibi detaylar istiyorsun?"
"Aklına gelen her şeyi. Mesela sorularınızı sorduğunuz biri var mıydı, kimdi o? Kemal hocanın favorisi hangisiydi falan."
"Ben okul birincisiydim ama Burçin benim sorularımı bile rahat çözerdi valla, hep dikkat hatalarından yakınırdı. Kemal hoca öğrencilerle pek yakın değildi ama onunla düşünce tarzları uyuşuyordu biraz, idealist hoca malum.
"Ayça'yla pek yakın değildik, hep makinelerin insanların yerini alacağı ve kendinin de o makinelerden üretmek istediğini söylerdi. Psikopat sonra gidip kendinden çok daha başarısızlarla okuyacağı bir makine mühendisliği yazdı.
"Selda da öğretmen yalakasıydı, performansları şişik olunca başarılılardan sayıldı. Üniversite sınavında foyası ortaya çıkmıştı ama, YGS'si kötü geçti diye hatırlıyorum.
"Aa bir de Melike vardı, o da tıp seçti gerçi."
Ayça'nın öyle şeyler düşünmesi günlük sahibi olabileceğini düşündürürken oklar da Burçin'e dönüktü. Neden tıp seçtiğini anlayabildiğim an, günlüğün sahibi Burçin diyecektim.
"Lgbt destekçisi olan falan var mıydı?" dedim bir umut, bundan da çıkmazsa anime seveni soracaktım.
"Lgbt dedin mi akla Burçin gelir, kız erkek erkeğe ilişki delisiydi. Biz yakındık biraz, sürekli kankamla yakıştırıyordu beni."
Erkek erkeğe ilişki sevmesi beni heyecanlandırırken saçmaladığımı düşündüm, ne alakaydı?
"Burçin dediğin kızın soy ismini ya da numarasını falan verebilir misin?" dedim, bu kadar çok belirti varken sırf tıp seçti diye es geçemezdim.
"Numarası yok, üç yıl oldu mezun olalı." dedi kıvırcık haklı olarak. "Soy ismi Potak'tı ama."
Bolca teşekkür ederken ismi listeye yazdım, eve gider gitmez araştıracaktım.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trans Günlükleri
Teen FictionŞans eseri bulduğu bir günlük, Sarp'ın hayatını değiştirir. Farklı düşüncelerden nefret eden insanlara bu hikayede yer yok. Her birey farklı düşünür, geri kalanlar da ona saygı duyar. Not: Bilmeniz gerektiğini düşündüm, translık bu hikayede çok da b...