Önceki bölümü atlamayın.
Dünya dışı bir saldırı olursa diye bir kod belirlememiz gerekmez miydi?
Yani, insan olduğumuzu kanıtlamak için falan.
Gerçi kendi gezegenlerinden çıkıp bir başkasına savaş açacak kadar gelişmiş yaratıklar varsa belirlediğimiz malca kodu da çözebilirler sanırım.
Medeniyetimizin gelişmesini istiyorum ya.
İnsanlığın gelişmesini.
Ama doğayla iç içe kalmak da istiyorum.
Bizler hayvanız, onlarla kendi aramıza duvar örmemiz bunu değiştirmiyor.
Bugün hiç çiçek görmeden yetişen nesiller var.
Hep Wall-e'nin gerçekçi bir animasyon olduğunu düşünmüşümdür. Hareket etmeyen, teknoloji yüzünden obez olmuş halk ve son ağacın korunması gibi şeyler çok da uzakta değil.
Keşke ikisini karmanın bir yolu olsa.
Ne zaman bir kuş görsem hayvanların şehir hayatına alışmakta ne kadar başarılı olduğunu düşünüyorum.
Ağaçlar yerine elektrik direklerine yuva yapmaları mesela.
Artık göller yerine barajlarda yaşayan balıklar mesela.
Kaldırım taşlarının arasındaki gediğe yuvanın ağzını denk getiren karıncalar mesela.
Onlar bizim kurduğumuz şehir hayatına uyum sağlayabiliyorsa biz neden doğaya uyum sağlayan bir hayat süremiyoruz?
Neden hep önce kötücül teknolojiyi geliştirip sonradan doğa dostu olması için çabalıyoruz?
-Böcek korkusu zirvede olan bir doğasever.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trans Günlükleri
Teen FictionŞans eseri bulduğu bir günlük, Sarp'ın hayatını değiştirir. Farklı düşüncelerden nefret eden insanlara bu hikayede yer yok. Her birey farklı düşünür, geri kalanlar da ona saygı duyar. Not: Bilmeniz gerektiğini düşündüm, translık bu hikayede çok da b...