27

524 50 9
                                    

 Hastalık hastası olma ihtimalimi düşünüyorum bazen.

Bu bir hastalık ve eğer hastalık hastasıysam hastalık gereği öyle olduğumu da düşünürüm.

Bilmiyorum doğrusunu, tek bildiğim çok sağlıklı olmadığım.

İki türlü de hastayım işte.

Kendimle konuşmayı severim.

Yalnızken sesli de konuşurum kendimle, böylece daha net diyaloglar elde ederiz.

Çok hızlı düşündüğünde, iç sesinle konuşman mümkün olmuyor.

Sanki bir ordu aynı anda konuşuyormuş gibi oluyor ve hangisi sensin, hangisi iç sesin bilemiyorsun.

Aslında iç sesin de sensin ya, neyse.

Bana benmişim gibi gelmiyor. O benden daha zeki. Daha düşünceli. Daha pratik. Biraz bıkkın, sinirli, üşengeç falan ama hala, o mükemmel.

Benim gibi biri için fazla mükemmel. (Bana teşekkür etti, canım benim.)

Onunla konuşmayı seviyorum.

Ortaokul dönemlerimde, onu da seviyordum.

Şimdi sevgim normal boyutlarda, ortaokuldayken böyle değildi.

Aşktı o, gerçek aşktı.

Sonra uzun bir süre narsisizmi araştırmıştım, muhtemelen vardı da.

Sonra değiştim biraz.

Konudan fırlamak gibi olacak ama, Naruto çok güzel animeydi be abi.

Beni narsistliğimden o kurtardı.

Çevremdekilerin kendi hayatları olduğunu öğretti.

Diğerlerine değer vermeyi öğretti.

Arkadaş kavramını öğretti, gerçek arkadaşlığı.

Şimdi birkaç tane gerçek arkadaşım var.

Sürekli Naruto izlemelerini söylüyorum onlara. Israrla uzun olduğunu söylüyorlar.

Anlatamıyorum, o anime olmasa benim şimdiki ben olmayacağımı ve bizim de hiç arkadaş olmayacağımızı anlatamıyorum.

O anime olmasa Rüya'nın da Alya'nın da daha en başından benim için çöp olacağını anlatamıyorum.

Her hikayemde naruto'dan bahsetmişim galiba, şimdi bu bölümü kontrol ederken gördüm :D

Olaylar bir türlü hızlanamadı diyorsunuz biliyorum, şu an ben de aynısını düşünüyorum. Ne diye bu kadar uzatmışım ki :/

İyi okumalar.

Trans GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin