Biliyor musun erkek olduğumu çok geç fark ettim.
Küçüklüğümden beri erkeklerle özdeşleştirmiştim kendimi, en yakın arkadaşlarım onlardan oldu, davranışlarım onlar gibi oldu.
Göğüslerim belirginleştiğinde atkıyla sarardım evde mesela, görünmemesi hoşuma giderdi. Dışarı çıkarken ise salaş giyinirdim, başka bir çözümüm yoktu.
Aklımın ucundan bile geçmezdi binder falan, yetiştirilme tarzım yüzünden olmalı.
Trans bireyleri duyup hiç görmeyenlerdendim, o yüzden hiç kendimin de öyle olacağını düşünmemiştim.
Hislerimi normal sanıyordum.
Bir kız ya da erkek gibi hissetmek çok anlayabileceğimiz bir şey değildi benim için.
Küçükken kuzenimle hayali oyunlar oynardık. Hiç eşyamız olmadan, tamamen hayal gücümüzle.
İkimiz de kendi görünüşümüzü, karakterimizi, hayat hikayemizi oluşturur ve sonra iki ayrı romanmış gibi oynardık.
Büyüdükçe, kuzenim bıraktı.
Bense hiç bırakmadım.
Kuzenimle oynadığımızda seçtiğim görüntü, şimdi ideal tipim diye belirlediğim o kız.
Kendi başıma oynadığımda, sanırım ortaokul başlarındaydım, ilk kez kendi karakterimi erkek yaptım.
Daha çok bendim sanki.
Oyunu daha çok sevmiştim.
Sonraki yıllar boyunca oyunlarımı asla bırakmadım çünkü oyunlarım erkek olduğum tek yerdi.
Etraftakilerin beni erkek saydığı tek yerdi, çünkü etrafımdakiler de hayaliydi.
Ve oyunların hoşuma gitme sebebinin bu olduğunu çok sonra fark ettim.
Aslında bir erkek olduğumu, çok sonra fark ettim.
Dün bölüm yayımlamayı unutmuşum bi bölüm daha gelecek şimdi.
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trans Günlükleri
Teen FictionŞans eseri bulduğu bir günlük, Sarp'ın hayatını değiştirir. Farklı düşüncelerden nefret eden insanlara bu hikayede yer yok. Her birey farklı düşünür, geri kalanlar da ona saygı duyar. Not: Bilmeniz gerektiğini düşündüm, translık bu hikayede çok da b...