Ozan' ın Açısından
" Musa kıracağım o elini.Çeksene o patini poşetin içinden.Gidene dek dibine darıyı ekeceksin poğaçaların.Kızın evine elimiz boş gideceğiz, ayıp olacak "
Musa suratını elinden şekerini almışım gibi buruşturdu.
" Yav açım aç. Midem yapıştı sırtıma."
" Biz nereye gidiyoruz Allahın boğazlağı acaba ? Gidince yersin Banu'da. Kız o kadar hazırlık yaptı. Gitmeden karnını mı doyuracaksın? Hem de kıza götüreceğimiz poğaça, keklerle."
" Götürünce zaten bize ikram edecek bunlardan. Payımı yiyorum ne var ? Midem kazınıyor yahu, kan şekerim düştü."
" Senin hep kazınıyor o miden zaten."
Tedbir almaktan zarar gelmez .Musa'nın yemek konusunda iradesi yok.Ne yapar eder tırtıklar.Bagaj en güvenli yer. Arka kapıyı açıp, yiyecek poşetlerini alınca gözünün feri sönüp,bagaja koyarken bana sülalesine küfretmişim gibi pis pis baktı.
Arabadan çıkmış, başını sallıyordu. Kollarını kavuşturup, arabaya yaslanmıştı.
" Teneffüs ediyorum Ozanım. Allahın nimetini esirgiyon aç kulundan. Cimri oldun iyice sen ha. Gaddar beyzade seni, aç susuz eziyet ediyorsun bana."
" Teessüf olmasın o ?"
Elimde olmadan kendine acındırmaya çalışan Musa'nın yavru köpek bakışlarına gülmüşüm. Gözlerini devirdi.
" Hoş geldin Ayşe 2. Hemen düzelt dilimiz sürçünce. Açım zalimin oğlu. Kafam pert. Yeminle şuracıkta bayılazağim o olacak. "
" Amma abarttın be oğlum. Gidince doyurursun karnını."
" Ohooo gidecez de yiyecez de karnım doyacak da ölme eşeğim ölme yonca biter sen de yersin. Daha papatya çıkamadı evden. Adem'leri almadık .Akşama varırız artık. "
" Amma mızırdadın yahu. Pastanede iki poğaça bir açmayı dedem mi gömdü? Boşal da semerini ye Musa."
Kınar gibi bana bakıyordu. " Cık cık cık terbiyesiz , zalim adam.Yediğimde gözü kalmış. Iki gıdım midem kıyıldı diye atıştırdım, lafını ediyorsun. Berrak'a şikayet edeceğim seni. Bilsin ne gaddar kocası var. Tabi akşama kadar çıkabilirse evden. Bir korna çal, zile bas yav. Bayıldı kaldı herhalde evde. Ne çıkmıyor bu karın arkadaş?"
" O değil de çenenden ben bayılacağım."
" Çal çal o kornayı sen. Kız anlasın geldiğimizi."
" Iyi, tamam.Yeter ki sus be adam."
Bunalıp, kornaya basmaya giderken radyoda çalan şarkıyı duyunca aklıma gelen fikirle güldüm. Kornaya bastıktan sonra radyonun sesini sonuna dek açtım.
Bora Duran'ın " Sana Doğru " şarkısı tüm sokağı ve bahçeyi doldurmuştu.Gülerek eve doğru bakıp şarkıya yüksek sesle eslik ederken kapıyı açıldı. Berrak kırmızı beyaz kareli elbisesi içinde ilüzyon gibi çıkmıştı.
" Buralardan geçiyordum
Seni gördüm vay vay vay vay
Artık aşktan kaçıyordum
Geri döndüm hay hay hay hay"
Nefesim kesilerek güzelliğinden büyülenmiş halde ona bakakalmıştım. Berrak' ın yüzü güneşle aşık atan gülüşüyle aydınlanmış, bana doğru yürürken gözleri radyum yutmuş gibi parlıyordu.Şarkıyı söyleyerek bana doğru dans edermiş gibi ilerlemesi hoşuma gidip, onun gibi gülmeye başladım. Bana eşlik ederkenki kaygısız, mutlu ve neşeli hali bana da bulaşmıştı. Muzur bir işbirlikçi gibi hareket etmesine bayılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞIMIN TATLI BELASI #wattys2019
RomanceKapak tasarımı Gece'ye ait. Kendisine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum 🧡🧡🧡 Bir kızın hayal edebileceği herşeye sahip olan, gerçekten son derece şımarık, her dediğinin yapılmasına alışmış kaprisli ve sinir bozucu Berrak Taşkıran'in canından bezd...