BAŞIMIN TATLI BELASI #wattys2019

Ayar ettin beni

DERIN' IN AÇISINDAN

Nereye gider bu Ozan ya. Kırk saattir çalıyorum zili kapı duvar. Eve gelmemiş demek. Kimbilir o kafayla nereye gitti ? Kimbilir ki acaba nerede olduğunu. Kafayı topla Derin. Düşün. Berrak'ın anlattıklarını hatırla. Ozan'ın en yakın arkadaşları diye kimi diyordu ?

Ozan'ın telefon rehberini açtım. Belki isimlere bakarsam çağrışım yapar derken hah, buldum. Adem demişti. Numarasına basıp, çaldırdım. Umarım  açar. Umarım  Ozan'ın nerede olduğunu biliyordur.

" Geldim geldim patladın mı ne çaldırıyorsun zar zar yahu ?"

Arkamda höyküren sese döndüm. Yuh bu ne ? Çam yarması gibi enine boyuna bir tip bahçeye dalmış üzerime doğru geliyor. Kaç metre bunun boyu. En az 1.95 var. Vücut desen kesin koruma veya kafes dövüşçüsü ya da vücutcu filan. Vurdu mu gömer filizlenirsiniz yani.

Kafasını kaldırıp, beni görmesiyle olduğu yerde kaldı. Ben de. Hayatta bu kadar keskin bakışları olan birini görmedim. Ne kadar sert hatlari var bu adamın böyle? Bordo bereli gibi dalacakmış gibi bakıyor. Sanki suç üstü yapmış gibi kaşı kalktı.

" Adem ?"

Kimseden çekinmem ama yalan yok bu adamdan çekindim.

" Benim?"

" Merhaba." deyip, elimi uzattım. Tuhaf tuhaf süzüp, el sıkıştı nihayet. " Ben Ozan'a bakmıştım da."

Baştan ayağa şüpheyle süzdü beni. Sanki niyetim kötüymüş gibi ters bakıyor bir de. Manyak mı ne ?

" Neden bakmıştın sen Ozan'a bacım ?"

Bacım mı? Konuşmaya bak ya.

" Onu bulup, konuşmam lazım da ondan."

" Ne konuşman lazım?"

Sana ne be adam. Imalı mı çıktı bunun sesi bir de ?" Onunla konuşmam lazım. Sana söyleyecek halim yok herhalde. Nerde Ozan biliyor musun ?"

Ağaç gövdesi kadar kalın göğsünde kafam kadar kaslı kollarını kavuşturup, hoşnutsuz bir daha süzdü beni.

" Biliyorum veya bilmiyorum. Sen bir derdini de hele. Ben ona göre söylerim biliyor muyum bilmiyor muyum ?"

Ben de kollarımı kavuşturup, sabırsızlık ve sinirle ayağımla tempo tuttum.

" Sana değil, Ozana söyleyeceğim. Seni ilgilendirse sana söylerdim değil mi ? Demek ki değil."

" Ya sabır. Altı üstü nedenini söyleyeceksin. Ne bu esrar, gizem durumu. Nişanlı adamın kapısına kız başına gelip de  evinde konuşacağın konu neymiş senin ?"

" Asıl bana ya sabır. Altı üstü yerini biliyorsan söyleyeceksin. Ne bu polis sorgusu gibi ya. Ayrıca sana ne ? Istediğimle istediğim yerde, saatte konuşurum. Sana mı soracağım?"

" Sen hele bir de, kimsin. Ben Ozan'ı arar, sorarım. Seni görmek ister mi yoksa hayır  mı der bir anlayalım "

Havalı havalı arayıp, telefonunu kulağına götürdü .Güya bana gıcıklık yapacak. Elimde çalan Ozan'ın telefonunu kaldırıp, sırıttım. Açıp kulağıma götürdüm.

" Pist sivrizeka. Telefonu bende. Kapat istersen "

Sinir olup kapatmıştı. Iyice işkillenmiş halde bana bakıyordu.

" Ne arıyor Ozan'ın telefonu sende ? "

" Bak cidden çok zor bir gece geçirdim. Sinirim tepemde. Şimdi nerde Ozan söyle ki telefonunu verip, konuşabileyim kapiş ?"