Sabah kollarımı iki yana açarak gerilmiştim. Off ne güzel uyumuşum. Rüyam da bulutların üzerinde-
Bir dakika. Dün umarım kendi odana gitmişimdir ve umarım bu doğrudur.
Yatakta doğruldum ağırlığını iki elimin üzerine verdim.
"Jisooyaa!"
Lütfen lütfen lütfen lütfen lütfen Jisoo şuan bi yerlerden çıksın.
Gözlerimi ovuşturup yataktan kalktım. Kalktığım anda lavaboda çıkan Jungkook görmem bir oldu.
"Hayır."
Diyip kafama vurdum.
"Dün gece tuvalette uyuya kalmıştın. Ben de yatağıma yatırdım."
Sorguluyucu bakışlar attım.
"Yani ben o koltukta yattım."
Az da olsa rahatlamıştım.
"Şimdi gidebilirsin."
Üstüm de göz gezdirdim ve üstümde ki pijamalarla göz göze geldim. Gözlerimi faltaşı gibi açtım.
"Bunlar ne?! Sen bana pijama mı giydirdin? Hangi cüretle?"
"Jennie abartma ve çık odamdan."
Belki de fazla bozuntuya vermek istemedim.
"Odun."
Diyip çıktım odadan. Ne şans ki(!) onun odası Lisa ve benim odama yan yanaydı.
Tanrım saat sabahın 5:30'u ve ben ayaktayım. Kartımı çıkarıp bu sefer odama girebilmiştim. Uyku sersemi odaları karıştırmak kaçıncı seviye Jennie Kim?
Şimdi iyi bir duşa ihtiyacım vardı. Ondan sonra zaten uyuyacağım.
1 Saat Sonra
"Merakten ölüyordum Jennie! İnsan bir arar değil mi?"
"Yah! Uyumuşum dedim ya neddn anlamıyorsun Jisoo!"
"Bana bağırma!"
"Sen de bana bağırma!"
Kollarımı birleştirip küsmüş taklidi yaptım.
"Of salak!"
Diyip sarıldı. Ben de ona sarıldım.
"Affettim."
"Özür dilemedim ki hehe."
"Olsun. Aptalsın sen. Ama hala neden onhn odasına gittiğini anlamadım."
Tekrar tekrar anlattım. Bu sefer anlamıştı. İsteyerek gitmedim ki ben oraya. Uyku sersemiydim sadece!
Telefonumu bulmam lazım şimdi de. Eğer orada yani yan oda da yani Jungkook'un odasında kaldıysa bne gitmem.
" Telefonum orada kaldı galiba. "
" Git al."
"Gitmem."
"Bu kız iyice saçmalamaya başladı."
"Jennie. Kook seni yemeyecek. Telefonunu verecek."
"Zaten geceden beri orada kaldın. İki dakika gidiceksin geri geliceksin."
Doğru söylüyorlardı. Geceden beri oradaydım. Şimdi gitsem beni yemez. Ve telefonum herşeyden daha önemli şuan.
"Ama eğer gelmezsem baskın yapın odaya. Beni yemiş olabilir."
"Jennie'yi kaybettik."
Odadan çıktım ve yan odanın yani Kook'un odasını kapısı çaldım. İkinci çalışta açtı.
"Telefonumu alabilir miyim?"
Zaten telefonum da onun elindeydi. Karıştırmış olamaz değil mi?
" 'erkek arkadaşın' aradı sanırım."
Telefonu elime aldım. Taehyung'u 'My Boy' diye kaydetmiştim ve o aramış.
"Taehyung o."
"Ne? Taehyungla sen-"
"Ne hayır hayır-"
"Anladım. Telefonunu aldın gidebilirsin."
"Kook o erkek arkadaşım falan değil diyorum!"
"Bu beni ilgilendirmez. Bana hesap vermek zorunda da değilsin. Hoşçakal"
Kapıyı yüzüme kapatmıştı.(?)
Çok fena yanlış anlaşıldı.
Eskiden Taennie shipliyordum. Evet bu doğru ödmclf 🐰♥️🐱