Sabahtan beri oturduğum koltuktan kapının çalması ile irkilmiştim.
"Girebilir miyim?"
"Tabi."
Girdikten sonra kapının önünde dikildi.
"Neden odandan çıkmıyorsun?"
"Bilmem. Yalnızlığı seviyorum biraz."
"Eğer odandan çıkmamanın sebebi bensem, bunu gerektirecek bir şey yok. Seni arkadaşım olarak kendime yakın görebilirim sadece, bundan ilerisi yok."
Aslında odamdan çıkmamanın sebebi biraz da Jungkook'un benim mektubum da yazan şeyleri görünce ne tepki vereceğiydi.
"Seninle birlikte yaşadığımı söyledim, sadece tepkisini merak ediyorum."
"Aslında bana onun numarasını ver, aramızda sıcak bir iletişim olursa fazla tepki vermeyebilir."
Mantıklı gelmişti ben de ona Jungkook'un numarasını verdim.
"Ama o biraz şey,"
"Sinirli?"
"Hayır, ama çabucak sinirlenebiliyor."
"Aynı şey değil mi?"
Kıkırdadım ve devam ettim.
"Bir de şey gibi, gibi değil baya kıskanç."
"Ee, ben de öyleyim. Anlaşabiliriz bence."
"Umarım, anlaşamazsanız zaten ben yeni bir ev bakmaya başlayabilirim."
Gülüp odadan çıktı.
Ona biraz daha alışmıştım. En azından güveniyordum, çünkü kız arkadaşı da iyi birisiydi.
İçeri tekrardan Harry girmişti.
"Telefon numarasını yanlış vermiş olmalısın, Lisa adında bir kız açtı."
"Lisa, grup arkadaşım benim de neden ona vermedi telefonu?"
"Duşta olduğu için o açmış."
Aklına kötü düşünceler getirme, Jennie.
"Tamam ya, neyse."
"Senin yüzün mü düştü?"
"Yoo, niye düşsün?"
Ya benim Harry ile aynı evde yaşadığımı bildiği için o yerine Lisa açtıysa? Bu aklımda ki düşünceden daha daha 'iyiydi'.
"Peki, içeri gelsene."
"İyi böyle."
--
Birşey soracağım, Lisa'yı sizce kötü kız rolüne sokayım mı? Liz///kook hiç sevmem ama bu bir hikaye.
Cevaplamadan geçmeyin lütfen. Beynim çok karıştı fkckfllfkfkt
🐰♥️🐱