,,final,,

865 45 61
                                    

Nedense 'düğün' kelimesi yerine wedding kelimesini kullandım. Düğün çok kaba duruyor diye galiba bilmiyorum xmdlöxmf

Yazar'dan;

Rose ve Irene Jisoo'nun başına eksik birşey olup olmadığını rapor ediyorlardı. Herkesin durumu böyleydi, sonuçta en sevdikleri iki arkadaşları evleniyordu.

"Müzik ayarlandı mı?"

"Yess"

"DJ?"

"DJ Rosé hazır."

"Yemekler ve tatlılar? Özellikle o tapılası muffin'ler?"

"En son Junmyeon oppa yiyordu."

"Tamam, sakin olmalıyım. Onu birisi durdursun. Jennie hazır mı?"

"Evet."

"Jungkook?"

"Galiba..."

"Ne demek galiba!?"

"Diğerleri başka şeylerle ilgilendiği için kol düğmesini bağlayamıyor."

"Derdinizi-"

"Shh sakin olmalısın."

"Sakinim ben! I'm Jisoo I'm okay."

"Çok stresliyim ben, hayır ben evlenmiyorum sorun da burada."

"Stresli olucaksın tabii. Jenkook o kadar bekletti ki artık onların evlenme ihtimalinin maymunun uzaya çıkma ihtimalim ile aynı seviye de olduğunu düşünmeye başladım."

"Şey ne oldu, Lisa'yı çağırdınız mı?"

Chaeyoung elini ürkekçe kaldırdı.

"Ben çağırdım."

"Ciddi misin?"

"Birazcık. Ne yapayım? Jennie sırf wedding'in de Lisa olmayacağı için üzülüyordu. Ben de bu mutlu günün de bari yüzü gülsün istedim."

"Lisa belli pişman olmuştur."

Dedi Irene. Lisa da üzülmüştü ve pişman olmuştu. Keşke yapmasaydım diye düşünüp kendini yiyordu.

"Her neyse, herşey hazırsa Jennie'nin yanına gidelim. Birazdan herkes gelmeye başlar."

Jennienin odasına ilerlediler.

Burası kumsal bir bölgeydi ve denize çok yakındı. Hava ediyordu ve akşamdı. Burayı seçmişlerdi çünkü Jungkook ikinci defa burada Jennie'ye evlilik teklifi etmişti.

Jisoo, Rosé ve Irene odaya girdiler. Jennie'yi gördüklerin de ise gözleri kamaşmıştı. Salaş bir elbisesi vardı, abartıyı sevmeyen birisiydi çünkü.

"Gözlüğümü takayım da gözüm daha fazla kamaşmaktan kör olmasın."

"Abartma unnie."

"Abartmıyor, mükemmel olmuşsun."

"Ah, gözümün önünde büyüdün. Geçen sene emekliyordun."

"Çok heyecanlıyım. Ölürsem ne yapacağım?"

"Ölmezsin merak etme."

"Eee? Abim nerede?"

"Muffin'leri bitirmek ile meşgul."

İçeri Junmyeon girmişti.

"İki muffin kaldı. Kesinlikle ben yemedim, ağzım yedi. İkisi çok farklı şeyler, beni suçlama hakkınız yok."

Jisoo tapılası Muffin'leri bitirdiğini duyunca hayalleri yıkılmıştı. Oysa o muffin'ler ile gece sonu savaş yapacaklardı.

"Unnie, üzülme. Fazladan pasta var."

fєєl líkє α sínnєr ❥ nínígguk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin