Savunma yapmayı öğrenmek, saldırıyı geliştirir. Aslan eğer avının nasıl kaçacağını bilirse, onu daha dakik bir şekilde yakalar. [Rillion Gracie]
Kafese girelim o zaman seksiler.
...
Gözlerini açtığında bu sefer karanlıkla değil loş bir ışıkla karşılaşmıştı Hazel. Gözlerini etrafta gezdirdiğinde kendi odasında olmadığını fark etmişti. Loş ışıkla aydınlanan odayı incelerken odanın tam ortasında bir kum torbası olduğunu gördü. Siyahın hakim olduğu bir odaydı,büyüktü ve çok fazla eşya yoktu Oda da. Ne olduğunu ve şuan nerede oldu anlayamamıştı Hazel. Etrafına bakmaya devam etmişti ve normal bir ev olmadığını anlamıştı. Oda olarak gördüğü yerde iki tane daha kapı vardı stüdyo daire gibiydi. Yatağın yanında çantasının olduğunu gördü ve tam karşısında duran sandalyede de kendi eşyaları vardı. Onu kim buraya getirdiyse üstünü de değiştirmişti. Üstündeki beyaz tişörtü gördüğünde elleriyle tişörtü yoklamıştı daha sonra burnuna bir koku gelmişti. Tam o sırada kapının önünde bir kaç ayak sesi duyulmuştu.
Hazel, gözlerini karşısındaki siyah kapıya dikmişti. Ve sakince elini çantasına doğru götürdü,fermuarı açtıktan sonra ince parmaklarını çantanın içine soktu. Kapı açılmıştı ve o saniyede Hazel çantasından çıkardığı silahı kapıdaki kişiye doğrultmuştu. Kapıdan içeriye giren Arel duyduğu tetik sesiyle yatakta olan Hazel'e dönmüştü.
''Yavaş ol.'' demişti gayet sakin çıkan sesiyle.
Hazel gördüğü kişi karşısında kaşlarını çatmıştı. Ve o sıra aklına kesik kesik sahneler gelmişti ve beyninde yankılanan bir ses 'Arel'.
Hazel, silahı ona doğrultmaya devam ediyordu. Arel silahı umursamadan elindeki ufak poşeti masanın üstüne bıraktı. Üstündeki siyah dar tişörtü tek hamlede çıkararak odada bulunun kapılardan birine girdi. Hazel geçen dakikalar içinde ne olduğunu kavrayamamıştı hala elinde tuttuğu silahı çantasına geri koyarak açıkta kalan bacaklarını kapattı ve yatakta biraz daha dikleşti.
Arel saçları ve yüzü ıslak bir şekilde banyodan çıkmıştı Hazel'e bakmadan getirdiği poşetten ilaçları çıkararak Hazel'e uzattı. ''Bunlar ne?'' demişti Hazel ona uzatılan ilaçları almayarak.
''Ağrı kesici ve miden için ilaç.'' demişti Arel soğuk sesiyle.
Arel masanın üstünde duran suyu eline alarak Hazel'in yanına oturmuştu. Hazel'in elini kavrayarak açmıştı. Hazel ani olan dokunuş yüzünden biraz irkilmişti. Arel mavi gözlerini ona diktiğinde hazel kendine gelmişti ve ilaçları içmişti. ''Bu gece burada kal yarın sabah gidersin nereye gideceksen.'' demişti Arel sırtını soğuk duvara yaslarken.
''Keşke bu inceliğini üstümü değiştirirken de gösterseydin.'' demişti Hazel sevimsiz bir şekilde.
Arel kafasını duvardan ayırmadan Hazel'e bakmıştı. ''Seni soymaya meraklı değilim Hazel, üstüne kusmuş olmasaydın gerek kalmazdı.'' Hazel konudan sapmıştı, adını hatırlaması beklemiyordu.
Yaptığı açıklamada Hazel'e söz hakkı bırakmamıştı, Hazel de cevap vermek için bir hamle yapmamıştı. Çok yorgun hissediyordu bedeni artık iflas etmek üzereydi. Bir kaç aydır kontrolünü kaybetmişti. İçtiği alkollerin ve uyuşturucuların hesabını yapamıyordu artık. Şimdi sadece biraz uyumak ve sabah olunca da babasının ona verdiği işi yerine getirmek istiyordu.
Hazel odayı incelerken gözleri Arel'i bulmuştu ama Arel sadece duvarı izliyordu, ne konuşuyordu ne de gözlerini kırpıyordu. Odada sadece bir yatak olduğunu fark etti Hazel. ''Sen nerede yatacaksın Arel?'' dedi Hazel ismini vurgulayarak. Arel adının onun dudaklarından duyduğunda gözlerini ona sabitledi. Bir kaç saniye gözlerini karşısında duran siyahlığa sabitledi. Ve yerinden hızla kalktı Boy aynasının yanında duran sandalyeye adımladı.Üstündeki giysileri yere koyduktan sonra oraya oturdu ve kendince uyuma pozisyonu alarak gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
Teen FictionBabası her ne kadar kafes dövüşüyle uğraşsa da onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Birbirlerini kana boğan hatta bazen sırf kazanmak için birbirini o maçta öldüren insanlar ilgisini çekmiyordu. Ta ki o kalabalıkta o ringde onu görene kadar. ''Altı...