KAFES

Blöf.

Son bir kaç haftadır bir çok insan geldi ve nasıl oldu bilmiyorum ama hoş geldiniz. Umarım beğenerek okuyorsunuzdur. ^.^ Yeni gelenler ve eski seksiler yeni bölüm çok istediler çok fazla hemde. Özür dilerim bazı sağlık sorunlarından dolayı yazamadım bir türlü.

Melebaaa,sihirli soruyu soruyorum o zaman. Kafese girelim mi?

...

Arel,arabayı durdurduktan sonra yan koltukta uyuyakalmış olan Hazel'e bakmıştı. Hazel uzun güzel kirpikleriyle gezegenlerinin üstünü örtmüş bir şekilde uyuyordu. Ama uzun sürmedi bu güzel görüntü uzun sürmedi, sessizlik onun uyanmasını sağlamıştı. Hazel, gözlerini açtığında karşısında sarı saçları dağılmış,içkiden dolayı yüzü kızarmış bir Altın Çocuk gördü. Hazel gamzelerini belli eden bir gülümsemeyle. ''Sen beni mi izliyorsun?'' demişti.

Arel kafasını koltuğa yaslayarak kafasını olumsuz anlamda sallamıştı. ''Arabanın koltuklarını değiştirdim de onları izliyordum.'' demişti köpek dişlerini çıkartarak.

Hazel, kıkırdayarak gözlerini devirmişti. Arel büyük bir gülümsemeyle arabadan inmişti. Hazel yerde duran ayakkabılarını eline alarak inmek için kapıyı açmıştı. Ama Arel ondan hızlı davranarak onu kucağına aldı.

Hazel,sarsılmanin etkisiyle ufak bir çığlık atmıştı. ''Sen ayıldın galiba?'' Demişti ardından Arel'e dönerek.

''İstiyorsan seni de ayıltabilirim.'' demişti Arel muzurluk kokan sesiyle.

Hazel iki kolunu da Arel'in boynuna sararak ona yakınlaşmıştı. ''Nasıl?'' demişti fısıldayarak.

Arel,arabanın kapısını ayağıyla iterek kapatmıştı ve hızla evin arka tarafına doğru yürümeye başlamıştı. Hazel sanki anlamış gibi hızla Arel'e döndü. "Niye buraya geldik?"

"Ayılmak istedin,bende seni ayıltmak için getirdim."

"Arel,HAYIR!"

Arel havuza yaklaştıkça Hazel çırpınıyordu. Ama bu gayretler Arel'i durdurmadı. Arel çok az bir mesafe kala bağırmaya başladı ve kucağında Hazel ile havuza atladı.

İkisi de havuzun içinden çıktıklarında kahkaha atmaya başlamışlardı. Hazel,suya vurarak Arel'e fırlattı. Arel gelen sulardan kaçmak için dalmıştı. Ama suyun içine Hazel'i de çekmişti bir anda. Ve dudaklarına yapışmıştı, o şekilde yüzeye çıkmışlardı.

Hazel bacaklarını onun beline sararak daha da yaklaşmıştı öpüşme sırasında. Hazel kendini seçtikten sonra nefes nefese konuşmuştu.

"Bugün olanlardan pişman değilsin dimi?" Demişti Hazel. Mutlu olan suratı düşmüştü bir anda.

"Arabada olanlardan mi bahsediyorsun?" Demişti Arel alay kokan ses tonuyla.

Hazel beklemediği bir cevap aldığı için istemsizce gülmüştü ve Arel'in koluna vurmuştu.

"Ben ciddiyim Arel."

"Hayatımdaki pişmanlık listesine hiçbir zaman giremeyeceksin Kraliçem, üzgünüm."

Hazel, Arel'in dudaklarına kısa ama duygu yüklü bir öpücük bırakmıştı.

"Peki bu şekilde eve nasıl gireceğiz Altın Çocuk?"

Arel,cevap vermemişti. Hazel'e garip bir şekilde bakakalmıştı. "Çok güzelsin." Demişti sadece.

Hazel sorusundan çok farklı bir cevap aldığı için istemsizce gülmüştü nefes vererek.

"Ben onu sormamıştım ama."

Arel, belindeki bacakları kavrayarak havuzun içinde yürümeye başlamıştı. Hipnoz olmuş gibi bakmaya devam ediyordu. Hazel sırtında havuzun duvarını hissedince irkilmişti.