Olur ya; Halledemeyiz bazı şeyleri,birçok şeyi de mahvederiz. Ağlar, sonra el ele tutuşur beraber güleriz. Sen yinede her koşulda yanımda ol. -Küçük Prens
Bakıyorum da Ege karakterini çok sevmişsiniz.
Kafese girelim hadi biraz da orada karantinada kalalım.
...
''Beni seviyor musun?'' demişti Hazel bedenini taşıyan maviye. Arel cevap vermeden merdivenleri çıkmıştı. Hazel'in odasına girdiğinde hızlıca onu yatağına yatırmıştı. Tam geri çekilecekken Hazel omuzlarından tutarak kendine çekmişti.
''Bir şey sordum Altın Çocuk.''
''Cevabını bildiğin şeyleri sorma Hazel.''
''Duymak istediğim şeyleri soruyorum.''demişti Hazel daha çok kendine çekerek.
Arel,aralarındaki mesafenin kapanmasından dolayı nefesini tutmuştu. Büyük siyah gözlerin ona öyle istekle bakması onu zorluyordu. Kollarını Hazel'in iki yanına koyarak onun istediği yakınlığın fazlasını vermişti Arel. Dudaklarına bakarak konuşmuştu.
''Sevmiyorum...daha fazlası.'' demişti.
Hazel aldığı cevabın mutluluğunu gamzelerini çıkararak göstermişti. Ellerini Arel'in tişörtünün altına sokarak tişörtü yukarı doğru çekmişti. ''O zaman göster ne kadar sevdiğini.'' demişti tırnaklarını beline geçirerek.
Arel nefes vererek gülümsemişti. ''Sana hala kızgınım,yani canını yakmak istemem Hazel.'' demişti.
''Ama ben yakmanı istiyorum.'' dedikten sonra Arel'in ensesinden kendine çekerek dudaklarına yapışmıştı Hazel.
Arel, dudaklarına değen dudaklar sayesinde fikrini değiştirmişti ve içinde tuttuğu isteği dışarıya çıkarmıştı. Hazel'in üstündeki siyah gömleğin düğmelerini tek tek açmak yerine gömleğin iki yanından tutarak düğmelerini koparmıştı. Ve onu o gömlekten kurtarmıştı. Hazel ellerinin arasında olan tişörtü Arel'in üstünden çıkararak yere fırlatmıştı. Çıplak bedenleri birbirine değmesi ikisininde derinden inlemesini sağlamıştı.
Hazel daha fazla hızlanmak istediği için ellerini Arel'in kemerine götürmüştü. Bugün ikinci defa kemerine dokunuyordu ama ikincide açma şerefine ulaşmıştı. Arel üstünden kalkarak onu pantolonundan kurtarmıştı daha sonra hızlıca kendini de kurtarmıştı. Tekrar Hazel'e ağırlığını verdiğinde Hazel'in omuzlarında duran ellerini alarak yatağa hapsetmişti. Pembe dudaklarını Hazel'in güzel boynuna götürdüğünde kulağına gelen nefes sesleri dişlerini kullanmasını sağlamıştı.
''Ama bu haksızlık ben sana dokunamıyorum.'' demişti Hazel nefes nefese. Ellerinin yatağa hapsedilmesi onun dokunma hissini alevlendirmişti.
Arel, Hazel'in boynundan ayrılarak gözlerine bakmıştı. ''Sen bugün cezalısın.'' demişti ve yerde duran kemerini aldıktan sonra Hazel'e dönmüştü ve bileklerinden tutarak Hazel'in ellerini bağlamıştı. Bu Hazel'in heyecanla kıkırdamasına neden olmuştu.
''Hoşuna gitti galiba.'' demişti Arel ona gülümseyen kıza.
Bağladığı elleri Hazel'in kafasının üstüne sabitledikten sonra. Dudaklarıyla kızın vücudunda keşfe çıkmıştı. Hazel hissettiği dudakları kasıklarında hissettiğinde ağzında istemsiz bir şekilde küçük bir çığlık kaçmıştı.
Arel bu sefer dudaklarını biraz daha aşağıya indirdiğinde Hazel ellerini aşağıya indirmek zorunda kalmıştı. ''Arel!''
Arel aşağıya inen ellerini tekrar aynı yere hızla sabitledikten sonra ''Uslu dur.'' demişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/194339953-288-k259169.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAFES
Teen FictionBabası her ne kadar kafes dövüşüyle uğraşsa da onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Birbirlerini kana boğan hatta bazen sırf kazanmak için birbirini o maçta öldüren insanlar ilgisini çekmiyordu. Ta ki o kalabalıkta o ringde onu görene kadar. ''Altı...