Bölüm 13

217 15 8
                                    

"Hey sakin ol SooMi! Yavaş gül."
"Ama ne yapayım bu çok." Sesli bir şekilde kahkaha attım. "Çok komik!" Gülmeye devam ederken kolumdan tutup kendine çevirdi beni Minsung.
"Sus artık ama." dedi gülümseyerek.
Durmadan kahkaha atıyordum.
"Bir daha sana komik videolar izletmeyeceğim SooMi! Altı dakikadır gülüyorsun."
Derin bir nefes aldım ve gülmeyi bıraktım.
"Minsung, o kadar çok güldüm ki çenem ağrıdı."
"Normal. Çenen çıkmıştır belki. Bakayım mı?"
"Çenem mi çıkmıştır? Ne?! Bak hemen bak! Çabuk bak."
Minsung bana yaklaştı. Ellerini çene kemiklerime yerleştirdi. Ve bir anda dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Bir süre bekleyip geri çekildikten sonra gülümsedi.
"Çıkmamış."

Hâlâ Minsung'un yüzüne bakamıyordum. Ne zaman bana baksa başımı başka tarafa çeviriyor, göz göze gelmememizi sağlıyordum.
Tam konuşacağı sırada ona döndüm.
"Çok uzun zamandır dışarıdayız Minsung. Hastaneye dönmemiz lazım. Minseok çoktan farketmiştir yokluğumu."
"Tamam şuradan dönünce giriyoruz zaten hastaneye. Merek etme sorun olmaz buluruz bir bahane."
Köşeyi dönünce hastanenin önünde endişeli bir şekilde telefonla konuşan Minseok'u gördüm.
"Minsung dur! Minseok orada. Bekle. Ben içeri girdikten sonra gidersin."
"Tamamdır. Bekliyorum."
Minsung'u geride bıraktıktan sonra hastaneye doğru yürüdüm.Kapının girişinde beni gören Minseok bana doğru koştu.
"Neredeydin sen? Nasıl çıktın dışarı?"
"Ben.. sadece gezmek istemiştim. Özür dilerim."
"Gezmek istediysen bana söylemen yeterliydi. Tek başına çıkman hâlâ güvenli değil. Ayrıca yasak.Biraz sabretmelisin."
Minsung beni gizlice çıkarttığında çok heyecanlıydım. Sadece Minsung ile vakit geçirdiğimde Minseok'un söylediklerini unutabiliyordum. Minseok konuşurken sadece Minsung ile o gün yaşadıklarımızı düşünüyordum.
"Cevap ver SooMi."
Minseok'un gözlerinin içine baktım. İstemsizce gözlerim doldu.
"Sanki çok umrunda ya."
Minseok şaşkınca bana baktı.
"Ne demek şimdi bu? Tabiki umrumda. Seni seviyorum."
Dolu gözlerle buruk bir gülümseme sundum. Gözümden bir damla yaş süzüldü. Bir süre yüzüne baktıktan sonra cevap vermeden yanından geçerek hastaneden içeri girdim.
Minseok arkamdan gelerek benimle konuşmaya devam etti.
"Sana diyorum. Ne demek istiyorsun? Sevgime inanmıyor musun? Sevgimden şüphe mi ediyorsun?"
Hiç duraksamadan odama yürümeye devam ettim.
Hızlı hızlı yürüyerek odama vardım. İçeriye girdim. Kapıyı kapatmak için hamle yaptığımda Minseok kapıyı tuttu. Çok güçlüydü. Kapıyı kapatamayınca pes ettim ve bıraktım. Odamdaki koltuğa oturdum. Dolu gözlerle sadece yere baktım.
Minseok kapıyı kapattı ve içeri girdi. Şimdi karşımda dikiliyordu. Ne yapacaktım. Her şeyi duyduğumu ona söyleyecek miydim? Yoksa geçiştirip bir bahane mi bulacaktım?
"Senden bir açıklama bekliyorum. Ne demek istedin? Sevgimden şüphe mi ediyorsun? Artık beni sevmiyor musun? Yoksa o doktordan mı hoşlanmaya başladın? Hadi ama cevap ver bana!"
Sessizce yüzüne baktım. Hiçbir şey söylemeden ağlamaya başladım. Yaklaştı ve yanıma oturdu. Beni kendine çekti ve sarıldı.
"Yapma SooMi. Senin için her şeyi yapıyorum. Seni seviyorum. Bana güvenmeni istiyorum başka bir şey değil. İçinde biraz olsun sevgi varsa bana karşı, lütfen güven bana. Seni seviyorum."
Gözyaşlarım süzülmeye devam ederken ufak bir hıçkırık kaçırdım ağzımdan. Minseok ellerini saçımda gezdirmeye başladı.
"Ağlama prenses."
Yavaşça geri çekildim.
"Şimdi söyle bakalım. Seni ağlatan, bana imalı imalı cümleler söyleten durum nedir?"
"Hiçbir şey."
"Yalan söylüyorsun bir şey olmuş."
"Olmadı."
"Beni mi kandıracaksın sen? Sence ben de bunu yiyecek göz var mı? Dökül bakalım."
"Sadece yorgun hissediyorum. Sana sormadan dışarı çıktım ve az kalsın kayboluyordum. Pişman oldum ve çok korktum çünkü hiçbir yeri bilmiyordum. Tek başıma olmak beni çok gerdi. O yüzden ağladım. Sana da onu bir anlık gerginlikle söyledim. Yanımda olmadığın için. Kendi hatamı üzerine yıktım biraz özür dilerim."
"Ah.. anladım. Bak. Bir daha bana söylemeden dışarı çıkma tamam mı? Eğer dışarı çıkmak istersen sadece bana söyle. Beraber çıkabiliriz belki."
Sahte bir gülümseme sundum.  Minseok ellerimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı. Sıkıca sarıldıktan sonra ellerini yüzüme yerleştirdi ve baş parmağıyla gözyaşlarımı sildi. 
"Üzülmene dayanamıyorum.",
Yavaşça yaklaştı. Derin bir nefes aldıktan sonra dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi. Yavaşça öpmeye devam ederken ellerini yüzümden çekerek belime yerleştirdikten sonra beni kendine yaklaştırdı. Bir süre öpmeye devam etti. Ona çok kırgındım. Hiç olamayacağım kadar. Ama o an düşündüm ki,her ne kadar içinde bir duygu barındırmasada beni öpmesini seviyordum. Ellerimi yavaşça omuzlarına yerleştirdim ve karşılık verdim. Karşılık vermem ile beni kendine biraz daha yaklaştırması bir oldu.
Dakikalar nasıl geçti anlamamıştım ama o anı hiçbir şeye değişemezdim. Usulca geri çekildim ve Minseok'tan tamamen ayrıldım. Yere bakıyordum ve hiçbir şey söylemiyordum. Minseok gülümsedi. Eliyse çenemden tutarak ona bakmamı sağladı.
"Birazdan yemek yiyeceğiz. Üstünü değiştir bence."
Yaklaştı ve dudağıma minik bir buse daha kondurduktan sonra odadan çıktı. 
Biraz bekledikten sonra oturdum.
"Bana ne yaparsa yapsın ona karşı koyamıyorum. Ne yapacağım ben?" Derin bir nefes aldım.
"Ağlamak istiyorum!" Başımı geriye yasladım ve düşünmeye başladım.
Yaklaşık yarım saat sonra karar vermiştim.
Artık bir manası yoktu. Ne olacaksa olsun artık diyordum.
Minseok'a anlatacaktım. Duyduğum her şeyi söyleyecektim ona. Tabiki bana en mantıklı açıklamayı o yapacaktı.
Ama ya yalan söylerse?
Kendi kendimi yiyip bititrmeye devam ediyordum. Ama kararlıydım. Şimdi sadece Minseok'un gelmesini bekleyecektim.

"Hey! Hazırsan yemek yiyelim artık!"
Gelen Minseok'tu. Şimdi mi söylesem bilemiyordum ama hazır cesaretimş toplamışken her çeyi söyle ve nedenini öğrenmek istemiştim.
Eğer dediklerinde ciddiyse, duylarımla oynmanın beni sadece iyileştirmediğini de söyleyecektim ona. Yavaşça cama yaklaştım. Sessizce bekledim.
"İyi misin SooMi? Bir sorum yok değil mi?"
Arkamı döndüm ve Minseok'a baktım.
"Haklısınız efendim. Biliyorum. Fakat durum göründüğü gibi değil. Sadece onda unuttuğu duyguları yeniden uyandırmaya çalışıyorum. Ve emin olun bu iyileşmesinde çok işe yarıyor. SooMi hırslı bir kız. Size yemin ederim ki ona diğer hastalarımdan daha farklı gözle bakmıyorum."

EVETTTT!!! Çok uzun zaman oldu farkındayım ama bazı işlerim vardı. Aynı zamanda okuldu, şuydu, buydu derken açıkçası yazma fırsatı bulamadım. Fakat bu kadar bekliyor olmanız, gelen yorumlar ve mesajlar beni cidden çok mutlu etti. Umarım bu bölümğ beğenirsiniz. Yorumlamayı ve oy vermeyi unutmayın. Sizleri seviyorumm.. ️❤❤❤❤

MY DOCTORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin