"İnanamıyorum! Evin çok güzel."
Minseok gülümsedi.
"Burası odamız. Tabi ayrı odada kalmak istersen-"
"Gerek yok."
Gülümsedi.
"Pekala, bu çok güzel."
Beni sıkıca tutup kendine çekti.
"Artık hastam olmadığına göre.."
Hızlıca dudağıma bir öpücük kondurdu. Fakat sıradan değildi. Daha farklıydı. Daha sertti. Sırtımda duvarı hissettiğimde ona karşılık verdim. Elleri belimden aşağıya inmeye başlamıştı ki aniden geri çekildim.
Minseok şaşkın gözlerle bana baktıktan sonra başını öne eğerek kafasını kaşıdı.
"Özür dilerim. İleri gittim."
"Ben.. sorun değil.. sadece.. her neyse."
Hızlıca odadan çıktım ve mutfağa gittim. Bir bardak su çok iyi gelecekti. Neden böyle yapmıştı? Henüz üç gündür sevgiliydik ve o çok hızlı ilerliyordu. Fakat geçirdiğimiz dört yılı düşününce, belki de kendine hakim olamamıştı. Bunu düşünmeyi bırakıp salona gittim. Oturdum ve televizyonu açtım. Minseok yanıma oturdu.
"Aç mısın? Pizza söyleyebiliriz."
"Pizza mı?"
Adını hatırlıyordum fakat tadı.. bir türlü aklıma gelmiyordu.
"Bir sorun mu var?"
"Hayır. Hayır sadece düşündüm. Olur. Pizza söyleyelim."
Minseok telefonu eline aldı ve bir numara çevirdikten sonra mutfağa doğru ilerledi.
Birkaç dakika sonra geri geldi.
"Cips, kola, tavuk, patlamış mısır ve birkaç şey daha sipariş ettim. Bugün film gecesi yapalım diyorum."
"Film gecesi mi?"
Bana doğru yaklaştı.
"Evet." Yanıma oturdu ve yüzünü yaklaştırdı. "Sen ve ben. Romantik bir film izleriz. Nasıl olur ha?"
Biraz daha yaklaştığında dudaklarını boynumda hissettim. Kendimi geri çektim.
"Aslında ben polisiye severim."
Minseok'un yüzü düştü.
"Sorun yok. O da olur.""Siparişler geldi!"
Minseok elinde poşetlerle mutfağa doğru ilerlerdi. Arkasından mutfağa gittim ve beline sarıldım.
Belinde kollarımı hisseden Minseok gülümsedi br poşetleti bırakıp bana doğru döndü.
"İki dakika mutfağa gittim ve özlemime dayanamadın mı?"
"Yanımda olmadığın bir saliseye bile dayanamıyorum, doktor."
Sesli bir gülüş sundu etrafa.
"Bu çok romantik ama bana artık 'doktor' demezseniz daha iyi hanımefendi. Yanlış hatırlamıyorsam sevgilimdiniz."
Gülümsedim.
"Ah tabiki." Daha sıkı sarıldıktan sonra derin bir nefes alarak kollarımı çektim.
"Hadi şunları hazırlayalım da filmi açalım."
Poşetlerden çıkardığım paketleri açarak, Minseok'un indirdiği tabaklara boşalttım. Mutfakta işimiz bittiğinde tabaklarla birlikte salona gittik. Minseok kumandayı alarak filmi açtı ve yanıma oturdu. Yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra kolunu omzuma attı ve başımı göğüsüne yasladı. Şubat ayının ve dışarıda yağan karın eve vuran soğuğunu azaltman için yanımızdaki şirin yün battaniyeyi üstümüze örttü.
"Hazırız sevgilim." Ardından filmi başlattı.
Ona sarılıp derin bir nefes aldım.
Dört sene sonra. Koskoca dört sene sonra yaşadığım en güzel an bu olabilirdi.Evet! Sözümü tutuyorum. Bolca bölümler size! Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Destekleriniz benim için çok önemli. İyi okumalar ❤️❤️❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY DOCTOR
FanfictionSooMi, henüz yirmi dört yaşında, akıl hastası, güzel bir genç kızdı. Kaldığı akıl hastanesinde onu iyileştirmek için dört senedir çabalayan doktuna aşık olmaya başlamıştı. Belki de ilacı buydu. Aşk...