KASABALI - İLK GÖRÜŞTE AŞK SERİSİ I * FİNAL

3.BÖLÜM - SENİNLE BİR DAKİKA

Upuzun bir bölüm sizlerle =)

Yankı bir an onun yüzüne baktı. Bu kız delirmiş olmalıydı. “Benimle... Burada mı? Bir balıkçıyla? Delirdin galiba.”
“Aklım gayet başımda, delirmedim ve evet burada kalmak istiyorum.” -Yok yok adam sonuna kadar haklıydı. Delirmiş olmalıydı.

“Bilmiyorum,” derken gülerek başını sağa sola salladı. “Açıkçası...” kıza baktı yeniden “Çok güzelsin ve benim için tehlikelisin. Aynı zamanda da ben de senin için tehlikeliyim. Beni her an daha da zorluyorsun.”
“Saçma. Sen kışsın ben yaz, sen güneysin ben kuzey. Birbirimizden tamamen farklıyız Yankı.”

Yankı bilmiş bir şekilde güldü, “Birincisi sayın mevsim yaz, kış mevsimlerin en güzelidir. Dışı soğuktur, ama aşka sarıldığında için ısınır ve zıt kutuplar yani Kuzey ve Güney birbirini çeker. Ayrıca... Bahsettiğin sosyal statü ise de ben bunlara takılmam.”

“Ya, madem çekiliyordun neden bugün gelmedin?”
“Bugün gelmedim Yasemin, eğer seni havaalanına götürmeye gelseydim, gitmene izin vermezdim. Seni doğruca buraya getirirdim ve bunu yapsaydım...” ikisi de göz göze durdu... “Benim olurdun. O andan sonrada yanımdan bir an olsun ayırmazdım. Şimdi... Eğer hala kalmak istiyorsan, kal.”

“Dört ay meselesi mi?” diye sordu masumca.
Yankı koca bir kahkaha attı, “Saçmalama. Ben abaza falan değilim, her önüme gelen kıza asılmam. Öyle bir şey değil yani. Senden etkilenmesem, değil dört ay, dört yıl bile yapmamış olsam sana dokunmazdım. Ama...”
“Ama?”

“Senden çok hem de çok çok etkileniyorum. Bu da açıkçası beni korkutuyor.”
“Neden korkuyorsun?”
Yankı eğdiği başını kaldırdı. Fazla meraklıydı bu kız. Hayır neyine güveniyordu da bu kadar üstüne gidiyordu adamın?

“Güzelliğinden, senden ve şuan bana hissettirdiğin tüm yabancı hislerimden...” kızın elinde parmaklarını gezdirdi, “Ve bu hislerin adını koymaktan korkuyorum. Adını koyarsam çünkü... Ya gitmene izin vermeyeceğim ya da gittiğinde nefessiz kalacağım.”

Yankı yerinden birden kalkınca, kız da arkasından kalktı ve tam karşısında durdu. Bu adam neyden bahsediyordu Allah aşkına? Asıl kendisi nefessiz kalacaktı. Yine de inatla meydan okudu adama.
"Ben sana büyüğüm Kasabalı. Senin yüreğine sığmam!" dedi alayla.

Adam gülümsedi ve bir adım yaklaştı ona, "Benim yüreğimin büyüklüğünü nereden biliyorsun? Girip, görmedin ki..." başını eğip nefes almaya çalıştı. Bu kız ateşle oynuyordu ve o ateş maalesef ikisini de yakacaktı. “Hadi uyuyalım. Geç oldu.”

Birlikte yukarı çıktılar. Yankı ona kendi yatağını hazırlarken, kendine de yer yatağı yapmıştı.
Yasemin minicik gecelik şortuyla adamın yatağına uzanırken, “Seni de yerinden ettim,” diye mırıldandı.

Yankı çapkınca sırıttı, asıl aklını yerinden etmişti. Hayır o üstündeki neydi? Umarım deli deli yatıp da üstü açılmazdı gece. “Halime çok üzüldüysen yanına gelebilirim.”
“Kal orada Kasabalı. Ömür boyu burada kalmaya niyetim yok. Sadece üç-beş gün.”

“İki-üç gündü? Üç-beşe mi çıktı?”
“Her neyse işte. O kadar memnunsun ki burada kalmamdan, neredeyse saat hesabı yapacaksın.”
"Neden içimdeki ses başıma kalacağını söylüyor?"

"İçindeki sesin canı cehenneme Kasabalı, uyu hadi! Kalmam başına merak etme. Adama bak ya! Sanki ömür boyu kalacağımı söyledim-"
"Bana diyene bak sen. Uyu Şehirli!"

Lambayı kapatıp, birbirlerine iyi geceler diledikten sonra uyumaya çalıştılar. Ama bu ikisi için de zordu. Birbirlerine yüzleri dönüktü. Karanlıkta parlayan gözler, gerçekten Yankı’nın nefesini kesecek düzeydeydi.