''Tabi ki de efendim, ben sekreterinize mail attım gereken detayları siz isterseniz kontrol edersiniz tekrardan.''
''Tamam Serkan Beyciğim ben ayarlarım o işleri, ama bir gün sizinle yemek yemek isterim.''
''En kısa zaman da projenizi çizerim Serpil Hanım, iyi günler.''
''İyi günler Serkan Beyciğim.''
''Bak gördün mü ne kadar kolay geçti, zorlu bir müşteri de değildi Deryacığım.''
''Sana değildi, gördü senin gibi yakışıklı sempatik birini, sana yakın olmak için de sempatikmiş gibi davranıyordu. Görmedin mi içine düşecekti.'' Onun taklidini yaparak;
''Tamam Serkan Beyciğim ben ayarlarım o işleri, ama bir gün sizinle yemek yemek isterim. İyi günler Serkan Beyciğim.''
''Abartıyor musun sen biraz ?''
''Ne abartacağım be, bu ilk geldiğinde de böyleydi Ege Beye.''
''Ege Beye mi niye ne yapıyordu ki ?'' Yine taklidini yaparak
''Ege'cim buraya da büyük yer vazosu istiyorum canım, sence nasıl olur.''
''Vay or...u vay az sürtük değilmiş ha.''
''Ne oldu sen bir kıskandın sanki, he, bir şey var dime?''
''Derya ne alakası var, bak yine saçmalıyorsun. Sadece düşüncelerimi söyledim.''
''Ya bırak bana numara yapma.''
''Yürü geç benim odama.''
''Ha, biliyordum işte.'' Deyip sevinçle odama doğru hızlıca gitti, ben de arkasından etrafı kontrol ederek içeri girdim.
''Derya bir Allah'ın kulundan duyarsam, ne bilim biri gelir bir şey der. Derya seni öldürürüm, saçının telini bulamazlar bak Derya çok ciddiyim.''
''Ya çok yakıştınız ya ben çok seviyorum gay çiftleri.''
''Derya !!! Soruma da cevap ver.''
''Tamam tamam bir sen bir ben bir de şey...''
''Ne bir de ne hemen kime ne dedin ?''
''Şey ya Sedef biliyor.''
''Sedef niye biliyor, yanımdayken nasıl söyledin ?''
''Ben şüpheleniyorum, sence dedim. Hem zaten Sedef Allah'ın kulu değil ki, ateist o.'' deyip kahkaha attı.
''Aman ne komik, şimdi git öyle bir şey yokmuş de.''
''İnanmaz ki.''
''Niye inanmasın ya ?''
''Bilsin bir şey olmaz, asla ölür de kimseye bir şey demez.''
''Umarım öyle olur Derya yoksa senin için hiç iyi şeyler olmaz.''
''Hayırdır ne konuşuyorsunuz bakalım ?''
''Buyurun Ege Bey bende tam çıkıyordum zaten.'' deyip kapıyı örtüp çıktı.
''Aşkım iyi ki geldin ya'' deyip sarıldım birden. O da özlemiş olsa gerek sımsıkı sardı beni.
''Ne oldu ? Hararetli hararetli ne konuşuyordunuz bakayım.
''Ya Ege, Derya öğrendi.''
''Ne, hani kimseye bir şey söylemeyecektin.''
''Öyleydi ama yanlışıkla öğrendi.''
''Olsun, benim için bir sıkıntı yok zaten. Ama sen istemiyordun, eğer rahatsız olursan Derya'yı kovabilirim.''
''Hayır, hayır lütfen, gerek yok ben kapadım ağzını.''
''Tamam o zaman, akşam bize gelsene.''
''Çok isterdim ama önce arkadaşlarıma söz verdim, bu akşam bize gelecekler. Eğer...''
''Tabi ki isterim, gelirim akşam o zaman ya da beraber çıkarız şirketten.''
''İyi de belki başka bir şey diyecektim nasıl tahmin ettin?''
''E tecrübe çünkü. '' deyip gülümsedi.''
''Ne tecrübesiymiş o bakim?''
''Halkla ilişkiler okumuştum da anlayabiliyorum bazen insanların ne söyleyeceğini, gerek konuşmasından olsun gerek mimiklerinden.''
''İyi o zaman, beraber çıkarız.''
''Tamam aşkım'' deyip dudağıma öpücük kondurdu. '' ve dışarı çıktı. Çıktıktan sonra da masama geçip proje çizimlerine başladım. Bir yandan da acaba bizimkiler kızar mı acaba Ege'yi çağırdığım için diye düşündüm. Sonra daha çok sevinirler diyerek düşüncelerimi yok etmeye çalıştım. Öyle böyle derken çıkış saati geldi. Ben o zamana kadar hiç dışarı çıkmamıştım. Resmen 1 günlük işlerimi 3 saatte bitirmişim. Ege girdi odaya;
''Aşkım sen hiç odadan çıkmadın mı ? Göremedim seni dışarılar da hiç.''
''Yok canım ya, 1 günlük iç bitirdim vallahi. Yorulmuşum baya.''
''Neden yoruyorsun kendini bu kadar boş ver. Yapardın sonra.''
''Olsun kötü mü oldu sanki ya Allah Allah.''
''Tamam tamam kızma hemen iyi yaptın, hadi çıkalım.''
''İyi tamam markete uğrayalım giderken.''
''Tamam uğrarız gel hadi.'' dedikten sonra bindik arabaya önce markete gidip bir kaç şey aldık sonra da Ege bir yere uğradı, lisanslı ürünlerin satıldığı bir yere benziyordu. çok sorgulamadım. Oradan da eve geçtik. Marketten aldıklarımızı yerleştirdim mutfağa, sonra içeri geçtim Ege bir paket uzatıp;
''Elim boş gelmek istemedim, şimdilik küçük bir hediye'' dedi.
''Ne gerek vardı markette de sen ödedin zaten parayı yine masrafa soktum seni.''
''Bir daha böyle şeyler duymayacağım lütfen, tabi ki de alacağım.''
''Teşekkürler, bakalım ne almışsın ?'' deyip paketi açtım ve gözlerim parladı birden, çünkü en sevdiğim çizgi roman karakterinin biblosu ve dergisi vardı.
''İyi de ben sana hiç bahsetmedim ki, nereden bildin, buna da halkla ilişkiler deme de''
''Yok yok, bu biraz yardım gerektirdi.''
''Kim vermiş bakalım o yardımı ?''
''Şey... Derya.'' deyip kahkaha attı.
''Aman ne komik, hala sinirliyim ona. Neyse iyi düşünmüşsün.'' deyip sarıldım ve boynuna bir öpücük kondurdum.
''Hadi yemek sanatlarını şimdi de konuştur.'' dedim gülerek.
''O zaman mutfağa geçelim.'' dedi bir kaç saat içinde bir sürü yemek hazırladı. Ben de yardım ettim biraz sonra da sofrayı kurdum. Ardından duş alıp hazırlandık. Tam o sırada kapı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Tesadüf Böyle Olsa
Teen FictionHayal gücümün yettiği kadar ve muhteşem önerilerinizle Serkan ve Ege'nin aşk dolu hayatlarını beraber yazacağımız harika bir kitap olacak. Çarpışarak tesadüfen karşılaşan bir aşkın harika tohumları yeşeriyor. Platonik olarak başlayan bu aşk harika...