''Kalkıııın bugün büyük gün'' diye bir sesle uyandık annem mükemmel bir kahvaltı sofrası hazırlamış tabiri caizse bir kuş sütü eksik yani. Hemen elimizi yüzümüzü yıkayıp oturduk sofraya.
''Anne sabahın saat 9'unda niye diktin bizi ayağa''
''Kızım bugün Cuma, Cumartesi Pazar 2 gün sonra da ağabeyin evden gidiyor. Bu arada hazırlıklar yapacağız bir sürü işimiz var. Oğlum bugün ev mobilya falan bakalım inşallah gelir 2 güne eşyalar.''
''Anne sen beni evden çabucak göndermeye mi çalışıyorsun ?'' dedim hafiften gülümseyerek.
''Aşk olsun oğlum olur mu hiç öyle. Senin iyiliğin için, sen benim biricik evladımsın ben senden nasıl ayrılacağım diye düşünüyorum ama bir yandan da senin hayatını düşünüyorum.''
''Aaaa ama kıskanıyorum anne.''
''Sen de benim her şeyimsin canım kızım''
''Serpil Hanımcığım ben sizin her şeyiniz değil miyim ?''
''Gelin buraya ikiniz de tabi ki benim biricik her şeyimsiniz'' deyip ellerini omzumuza koydu, biraz böyle bekledikten sonra
''Tamam hadi yiyin yemeğinizi de Naime'nin tanıdığı bir emlakcı varmış numarasını vermişti konuştum, saat 12'de bekliyor bizi.''
''Canım annem yine bizim için her şeyi düşünmüşsün.'' deyip elini öptüm. Kahvaltımız bittikten sonra evi toplayıp emlakcının yanına gittik. İstediğim ve önerdiği şeyler doğrultusunda şirkete arabayla 10 dakikalık mesafede 20. katta bir rezidans bulduk, boğazı gören balkonu ve aynı zamanda şirketi gören bir camı ve de yeterince büyük odaları olan güzel bir evdi. Gerekli işlemlerin ardından ayrıldık oradan. Mobilya bakmaya gittik neyse ki seçtiğimiz modellerin hepsi depolarda varmış Pazar günü gelecek. Bugünü de bu şekilde bitirip yattık.
Sabah evi temizlemeye gittik. Yemek molası verdiğimizde telefonuma bir mesaj geldi;
Bilinmeyen Numara > 'Selam. Ben Ege patronun :) Nasılsın ne yapıyorsun ev bulabildin mi kendine.' İyi de numaramı... tabi ya Derya'dan almış olmalı. Bu adam çalışanlarıyla neden bu kadar ilgili ki. Aman ilgili olsun, neyse kaydedeyim bari.
Siz > Ege Bey 'Teşekkürler Ege Bey, iyiyim siz nasılsınız. Şirkete yakın bir yerden tuttum ev. Numaramı Derya'dan mı aldınız ?'
Ege Bey > Siz 'Öncelikle Ege Bey, siz falan demeyi bırak. Ege de direk, iyiyim ben de, sevindim senin adına kolay gelsin, yarın görüşürüz.'
Siz > Ege Bey 'Peki siz nasıl isterseniz, bu sondu :) Teşekkürler'
Siz > Ege Bey 'Bu arada yarın Pazar yanlış hatırladınız herhalde Pazartesi görüşürüz.'
Ege Bey > Siz 'Son demiştin ama hâlâ devam ediyorsun'
Ege Bey > Siz 'Yarın akşam bana yemeğe geliyorsun ya o zaman görüşüceğiz.'
Siz > Ege Bey 'Yarın akşam size yemeğe mi geliyorum ? Hiç hatırlayamadım böyle bir plan.'
Ege Bey > Siz 'Artık hatırlayabilirsin, şimdi biraz işlerim var konumu mesaj atarım sonra görüşürüz.
Siz > Ege Bey 'Emrivakilerden hiç haz etmem ama neyse. Sağ olun yine de görüşürüz.'
''Oğlum iyi misin ? Bi yüzün düştü sanki kötü bir şey yok değil mi ?''
'' İyiyim annecim siz nasılsını... ayyy pardon yok yok anne bişe yok iyiyim kötü bir haber okudum da sadece.''
'' Heee iyi o zaman. Bak bu odayı senin odan yaparız güzel ışık alıyor burası.''
''Tamam anneciğim, yaparız'' deyip öptüm yanağından. Bugünü de böyle bitirip girdik yatağımıza ve benim düşüncelerim sarmaya başladı aklımı. Neden beni yemeğe çağırdı ki ? Tüm çalışanları da mı çağırdı yoksa ? Acaba işe yeni girdiğim için beni babasıyla mı tanıştıracak ? Yarın akşamı bekleyip görüceğiz artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Tesadüf Böyle Olsa
Novela JuvenilHayal gücümün yettiği kadar ve muhteşem önerilerinizle Serkan ve Ege'nin aşk dolu hayatlarını beraber yazacağımız harika bir kitap olacak. Çarpışarak tesadüfen karşılaşan bir aşkın harika tohumları yeşeriyor. Platonik olarak başlayan bu aşk harika...