Her Tesadüf Böyle Olsa

5

Bindik arabaya.

''Neden gülüyorsun ?''

''Yoo, yok bişe.''

''Egeee, söyle.''

''Normal de seni götüreyim denildiğinde yok falan derler, sen hemen kabul ettin.''

''Ben bana ısrar edilmesini sevmem, yok desem ısrara edecektin, daha ilk günden kavga etmeyelim dedim. Ha ama götürmek istemiyorsan indir burada.''

''Hayır canım niye istemeyeyim. Demek ısrardan hoşlanmıyorsun, bunları not alayım bir kenara.''

''Al, al sinirlendirme beni.'' Dedim gülerek.

''Ama sinirlenince çok tatlı ve komik oluyorsun.''

''Ama sinirli de oluyorum aynı zamanda''

''Gel buraya öpücem.''

''Arabadayız, inince öpersin.''

''Hayır, gel öpücem.'' deyip bana yanaşmaya çalıştı.

''Ege... Egee... Ege önüne bak.'' dedim bağırarak. O an karşıdan gelen arabayla çarpışmayalım diye direksiyonu kırınca bariyellere çarptık. 

''Ege ya ne yaptın ? Dedim sana.''

''Aşkım iyi misin bir şeyin yok dime ?

''Yok yok iyiyim de araba.''

''Boş ver arabayı. Senin için ölümü göze alırım ki ben.''

''Ya dur dur, şimdi zamanı mı şimdi. Geri gel bakim az.'' Geri geldikten sonra indik arabadan, arabanın sadece tamponun sağ tarafı düşmüş bir de çizilmiş.

''Aşkım bir şey olmaz yaptırırım, hadi bin.'' dedi tamponu yukarı kaldırdıktan sonra bindik arabaya.

''Aşkııım çok özür dilerim. Benim yüzümden oldu, keşke yaklaşsaydım sana.''

''Hayır tabi ki, asla kendini suçlama. Benim dikkatsizliğim'' dedi. Bir kaç dakika sonra eve geldik

''Burayı mı tuttun ?''

''Evet.''

''Benim arkadaşımın rezidansı burası.''

''Eee yani.''

''Finansal konu da yardımcı olabilirdi sana.''

''İyi olurdu ama geçti o iş olsun. Ve aynı zaman da değil sevgili yakından bile tanışmıyorduk.''

''Hala edebilir ama, ısrar etmiyorum tamam.''

''Olsun gerek yok. Bak, yavaş yavaş alışıyorsun.'' dedim güldüm. Bir anda dudağıma doğru yaklaştı hemen geri çekildim.

''Ege ne yapıyorsun, dışarıdayız.''

''Olabilir''

''Ege dışarıya bu kadar çabuk alışmamı bekleme lütfen. Ve üstelik senin ailen biliyor ama ben  aileme de hemen söyleyemem. Tabi bir de şirket var, orada da duyulmasın.''

''Şirkettekiler beni biliyor.''

''Ne, biliyor mu ?''

''Evet.''

''Ama ben, olmaz daha erken.''

''Tamam canım, ne zaman istersen.''

''Hadi görüşürüz'' deyip içeri girdim. 

''Ben geldim.'' diye bağırdım, içeriden

''Hoş geldin oğlum, gel buradayız'' dedi annem. Yanlarına gittim

''Eee abi, nasıl geçti.''

''Güzeldi ya normal sıradan bir parti.''

''Duyan da sanki her akşam partiye gidiyorsun zanneder.'' deyip kahkaha attı.

''Ne zaman kapatıyorsun ağzını, yardımcı olabilirim.''

''İyi bee.'' 

''Tamam çocuklar, etmeyin artık kavga. Hadi yatalım, yarın erken kalkılacak.'' Dedikten sonra yataklarımıza gittik, ne yapacaktım artık çok karmaşık duygular yaşıyordum. Kendi evim de ilk gecem ama aynı zamanda ilk ilişki gecem üstelik bir erkekle. Hayat bana daha neler gösterecek acaba, belki hep iyilik, belki de hep kötülük, ya da orta şekerli bir hayat az iyilik, az kötülük. Galiba orta şekerli olsa iyi olur sürekli de iyilik olmaz herhalde. Sürekli kötülük olmadığı gibi. Artık uyusam çok iyi olacak yoksa sürekli karmaşık düşünceler içerisin de olarak kafayı yemek istemiyorum. 

Sabah herkesten erken kalkıp duşumu aldım, kahvaltıyı hazırladım. Annemle kardeşimi uyandırdım. Güzelce kahvaltımızı yapıp hazırlandık onlar eve, ben de işe gitmek için aşağıya indik. Dışarıda lüks bir araba vardı ve önünde duran şoför bize doğru geliyordu. 

''Serkan Bey buyurun efendim şirkete ben bırakacağım sizi.'' deyip arabaya doğru elini uzattı. O sırada kardeşimle annem bir anda bana bakınca o kadar utandım ki. Ne yapacağımı şaşırdım. O sırada annem;

''Oğlum bak ne güzel araba da tahsis etmişler sana, sen git hadi, biz biner taksiye gideriz.''

''Anne ne alakası var ? Benim haberim yoktu araba geleceğinden. Hem de olmaz o zaman annemleri de eve bırakabilir miyiz ?

''Tabi Serkan Bey nasıl isterseniz ?'' dedi şoför, annemleri bıraktıktan sonra geçtik şirkete. Daha kendi odama bile geçmeden, üstelik daha yerleşmedim de, direkt Ege'nin odasına çıktım. Kimse bir şey anlamasın diye kapıya vurdum içeri girdim...