Jenna ve Nerissa'nın evi:
Jenna kahve makinesinin düğmesine bastı. Ilk bardağa biraz boşluk bırakıp süt ekledi ve biraz şeker attı, ikinciyi ise tamamen kahve koyup çok az şeker koydu iki kupayla yavaşça Nerissa'nın Laboratuvarının kapısını dirseğiyle açarak içeri girdi.
"Kurtarıcın senin için geldiii!"
Nerissa yaptığı işten hızla başını çevirip ona döndü elinde ki kahveleri görünce hızla arkadaşının yanına gidip kupada simsiyah görünen kahveyi aldı onu uyanık tutmayı bir tek bu sağlıyordu.
Kahvesinden bir yudum alıp Jenna'ya döndü "Kurtarıcım olduğunu kabul ediyorum. Şuan buna ne kadar ihtiyacım vardı bilemezsin." Jenna güldü "sen kahveyle aşkını yaşa ben bilgisayardan dizi izleyeceğim." Nerissa başını sallayıp masasına geri döndü yapacak çok işi vardı.
Önce vibranium koruyucu yeleği bitirmeliydi, nanoteknoloji kullandığı için yapması daha uzun sürüyordu yoksa yedi saate bitirebilirdi ama iki gecedir üstünde çalışıyordu.
Ellerini hologram kısımlara yerleştirip gözünü geliştirdiği mikroskoba yerleştirdi elini yavaşça oynatarak bir kaç nano-parçayı daha yerleştirdi eğer küçük bir hata yaparsa geri alması en az yarım saat sürüyordu bu yüzden çok dikkatli davranıyordu.
🔹
Avengers Kulesi:
Thor hızlıca kulenin balkonuna inip hızlı adımlar ile kulenin içine girdi. "Dostlarım! Bir sorunumuz var!" Zaten salonda olan ekip oturdukları koltuktan hızlıca kalktı.
"Ne oldu?" Diye sordu Natasha, Thor çekimini yere bırakıp konuştu "Oturun lütfen. Size bir şey anlatmalıyım." Herkes oturmuş şaşkın gözler ile Thor'a bakarken Thor konuşmaya başladı.
"Asgard'da kristal şelalesi adında bir şelale var, bu şelale her 1000 yılda bir bize pirlantalar hediye eder. Bizim görevimiz bunu diyarlara sırası geldikçe bırakmaktır. Pırlantalar bırakıldıkları diyarı korurlar. Tam 17 yıl önce sıra Midgard'daydı yani burası. Pırlantaları kimsenin göremeyeceği bir yere bıraktım bu gelişimde kontrol etmek için gittiğimde... sahteydiler." Clint tek kaşını kaldırıp ona baktı "Eh bunda acil olan ne?"
Thor gözlerini irice açıp ona baktı "Sorun ne mi?! Eğer şuan o pırlantalar Midgard'da değilse başka sihirli diyarların buraya saldırması çok kolaylaşır!" Tony elinde oynadığı kalemi sehpanın üzerine bırakıp konuştu "Ne tür bir kolaylık bu?"
Thor derin bir nefes aldı "Midgard'ın yerini bulmaları kolaylaşır." Natasha yaslandığı yerden doğruldu "O pırlantalar bir tür sinyal kesici gibi çalışıyorlar..." Thor başını hafifçe salladı "Sinyal kesici ne bilmiyorum ama... sanırım doğru söyledin leydi Natasha."
Tony tabletiyle uğraşırken konuştu "Peki... bu taşlar-" Thor sözünü kesti "Pırlanta. Taş değil." Tony devam etti "Herneyse... onlar bir tür enerji yayar mı?" Thor başını salladı "Evet."
Tony tabletten hologramlar çıkardı "Peki bu enerji... kıymetli çekicinin enerjisi kadar büyük mü?" Thor başını hızla iki yana salladı "Asla. Mjonlir'ım o pırlantalardan kat kat güçlü."
Tony başını hologramlardan Natasha'ya çevirdi "Nat, sana da bir yerden tanıdık geldi mi?" Natasha kaşlarını hafifçe havaya kaldırdı "Evet... ama sinyali alabiliyor musun?" Tony Thor'a döndü "Thor, çekicini fırlatabildiğin kadar uzağa fırlat. New York'tan çıksın en azından." Thor çekici eline alıp döndürdü "Sebebini anlamadım ama tamam." Thor balkona çıktı ve çekici hızla çevirdi ve bütün gücünü verip fırlattı. Tony sırıttı "Tamamdır. Thor! Sanırım mücevherlerini bulduk!"
Clint ve Steve onlara döndü "Ne oluyor lan burada?!" Clint'in sorusuyla Tony o tarafa baktı "Bir süredir bir enerji sinyali alıyordum Thor gelince çekicin gücü yüzünden sinyali kaybetmiştim. Çekiç uzağa gidince de sinyali buldum tamam artık Thor'un getirdiği incik boncukları alabiliriz."
"Pırlanta!"
🔹🔹🔹
Çooook az kaldı. Gerçekten.
🔹
Bu fotoğrafı ilk gördüğümde şok olarak ekrana bakmıştım dilim tutulmuştu resmen. 😢
Duygulandığımıza göre:
Oy ve yorum yapın 💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp - Tony Stark
Fanfiction"O-onu kaybettim, onu b-benden aldılar." "kimi, Tony kimi aldılar?" "kızımı, k-kızımı kaçırdılar."