9

9 3 0
                                    

"Kimsiniz?" yazdım irkilmemiştim tahminen bizimkilerden biri diye düşündüm. Asilhan numaramı nerden bulabilirdi ki? "Asilhan ÜNAL... Tanıyamadın mı sözlünü " diyince küçük çaplı bir şok geçirmedim değil. Çok geçmeden " Numaramı nerden buldun ?" diye geri yanıt verdim mesajı atmamla beynimde şimşeklerin çakması bir oldu. Tabiki Aslı verecekti kim verecekti başka..."Koca şirketi yönettiğime şaşırmıyorsun ama numaranı nerden bulduğuma şaşırıyorsun öyle mi?" Bende mi bir sııntı vardı yoksa Aslı'nın ailesinde bu durum kronik miydi? Çok fazla uzatmamak adına "Geç oldu iyi geceler" diye yazıp telefonu kapattım ve kendimi uykunun ellerine teslim ettim.

...

"Dolunay kahvaltı hazır kızım hadi geç kalacaksın ama!" çığlık çığlığa bağıran Sertap Teyze kelimeleri uzata uzata kalkmam için ses tellerini yorulordu saatlerdir. Yattığğım yerden doğruldum kapının arkasından bornomuzumu alıp banyoya doğru hızlı adımlarla ilerledim. Duşumu aldıktan sonra üzerime ne giyeceğim konusunda başka konular düşünerek dolaba boş boş bakındım. Elime rast gele aldığım pudra pembe penye tşörtümü giyip altıma da açık mavi kotumu giyip odama geçtim. Telefonumu arka cebime sıkıştırıp ayakkabılarıma göz gezdirdim. Pembe Fila ayakkabılarımı da giyip çantamı aldım ve mutfağa uğramadan bahçeye çıktım . Nihat Amca kapıda bekliyormuş direk arabaya bindim ve okulun yolunu tuttum.


...

"Cemre... Cemre bişey dicem kanka bi bak ya" tabiki görüldü attım diye yapıyordu bu tripleri dediklerim para etmiyordu. Tenefüste ben Cemre,Ozan,Mert bahcedeki bankların birine oturmuş etrafda dolanan samimiyetsiz yılanları izliyordu. Cemrenin kulağına doğru eğilip fısıltılı bir ses tonuyla " Kanka sütyenimin teli çıktı napıcam canım yanıyor." diyebildim. Bana doğru dönüp bıyık altı güldü " Çaktırmadan çıkar at kanka" dedi. Çaktırmamak ve ben bu iki  şey yanya gelecek türden değildi. bir şekilde çıkardım ama yere düştü kalkıp alsam herkes benim olduğunu anlardı bende utanarak bir köşede kimse görmesin diye dua etmeye başladım. 

Ozan dudaklarını birbirinden ayırdı ve " Yine unutulduk be" dedi. kafasının içinde neler düşünüyordu bilmiyordum. Mert drek atladı yüzünde sinsi ve muzip bir gülüş vardı" Seven unutmaz kanka" durdu bunun arkasında bişey yatıyordu " Eight unutur!" dedi. Gerçekten bu espri midi şimdi nereye kusacağımı bilemedim. Ciddiye almayıp sağa sola bakarken bir çömez önümüzde durdu. Gözlerim kocaman açıldı yoksa benim ... Hayır Hayır!

"Kankaa bak buraya gelin İbo, taç buldum bak saçların için" yere doğru eğildi sütyen telini saçına taktı ve koşarak önümüzden kayboldu. Cemre kıkır kıkır gülerken ben hala olayın şokundaydım. Ozan yüzüme baktı kızarmış olmalıyım ki biraz süzdü beni sonra dudaklarını kıpırdattı "Sizden düştü değil mi o ?" bu çocuğun zekası birgün bizim sonumuzu getirecekti...

...

Ve salı. Bir konser günü daha mekan tıklım tıklım. Bu kadar güzel miydi sesim? Yetenekli miydim o kadar? Gözlerim arıyor, Atlas nerde? Kinli gözlerini göremiyorum. Gelmedi mi yoksa? Ben neden Atlas'ı arıyorum. Asilhan'la sözlü değil miyim? Kalbim ne diyor bu işe? Emin miyim bu yaptığımdan? Düşüncelerimden bir çırpıda kurtuldum. Orkestradan gitarist gelip ne söyleyeceğimi sordu düşünmeden aklımdan geçeni söyledim. Hazırız diye bilgi verildiğinde bu sefer ne mikrofonu sıkı sıkı tuttum ne de gözlerimi kapattım. Dudaklarımı gözlerimi etrafta gezdirirken birbirinden ayırdım.



Seni gördüğüm zaman
Dilim neden tutulur?

Seni gördüğüm zamanGüller elimde kurur


Neden bu şarkı? Neden gözlerim onu istiyor?


Seni gördüğüm zaman
Hayat sanki son bulur
Gözlerime bakınca
Dünyalar benim olur

Ve gördüm. Kinli gözleri Yeşil gözlerimle buluştu. İçimde bir kıpırtı, midemde kelebekler uçuşuyor. Neden?

Susma gönlüm sen söyle
Haydi gönlüm sen söyle
Aşkımı sevgiliye
Derdimi sevgiliye

Neydi bu? Aşk mı? Sevgi mi? Hoşlantı mı? Heyecanım onca insana değil de ona mıydı?

Haydi söyle onu nasıl sevdiğini
Haydi söyle rüyalarda gördüğünü
Haydi söyle uykusuz gecelerini
Haydi söyle...

Herkesin gözünde görünen bu kahverengi ton neden bana bu kadar farklı gözüküyordu. Bana duyduğu nefretten mi ? Yoksa bende bir yer barındırdığından mı? 

İki Kelebek Bir ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin