---5---

901 103 31
                                    

İyi günler:)

Başlayalım o zaman...
Medyadaki şarkıya bakmayı unutmayın...

***

Göz ve kalp, yalan söyleyemeyen iki organ. Bir insanın kalbinden ne geçiyorsa onun gözüne yansıyacağını düşünürüm hep. Gözler sessiz konuşurlar sanki.

Bazı insanlar siz konuşurken sizi anlamazken, bazıları suskunluğunuzdan bile çok şey anlar. Beni suskunluğumda anlayan biri olmadı hiç. Hep konuşmak zorunda kaldım bu yüzden.

Sabah çalan alarmın sesiyle uyandım. Yavaşça kalktım yatağımdan. Elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi giyinmek için odama geçtim. Askeri yeşil bir tişört ve siyah pantolon giydim. Belki kafam dağılır diye okula gitmeyi düşünüyordum. Evden çıktığımda, sokakta arkadaşım Onur ile karşılaştık. Birlikte sohbet ede ede okula geldik. Okulda pek kişi yoktu, çünkü bu son haftaydı. Biraz dışarıda futbol oynadıktan sonra kantine gitmeye karar verdik.

Sabah evde pek bir şey yemediğim için kantinden simit aldım ve onu yedim. Okulun çalışma salonunda satranç oynamayı çok severdim. Bu yüzden kantinden çıkıp oraya gidecektik.

Kantinden çıktığımızda karşıdan gelen Gökçe'yi gördüm. Omuzlarına kadar gelen açık kahverengi saçları vardı. Uzun boylu, beyaz tenli ve ela gözlüydü. Arkadaşı İkbal'de yanındaydı. İkbal de kısa açık kahverengi saçlı, kahverengi gözlü ve boyu uzun biriydi. Gülüşüyorlardı. Yavaşça yaklaşıyorduk birbirimize. Gökçe bana baktı ve gülümsedi. Bende gülümseyip göz kırptım ona. Göz kırptığımı gören İkbal de gülümsedi. Ne yapıyordum ben? Onur omzuma dokununca irkildim. Sonra önüme dönüp yoluma devam ettim.

Birlikte satranç oynadık ve tabiki ben kazandım. Satrançta kaybettiğim kimse olmadı. Ama hayatta çok şey kaybettim ben. Ben Yağız Gökay. Her şey bundan sonra başlayacak.

***

Selamm!!!
Bu bölümü bekleyen çok kişi var biliyorum. Sizce nasıl oldu?

Umarım beğenirsiniz ♥️♥️♥️

Bunu gece yayınlıyorum. İyi geceler...

Ama başka bir zaman okuyor da olabilirsiniz.. --- hep mutlu olun---

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin