---11---

620 70 15
                                    

Bu aralar yorumlar sayesinde aşırı mutluyum.
Sizi seviyorum 💜
Bölüme başlayalım...

***
Saat geç olmuştu ama hâlâ uyuyamıyordum. Annemler üç gündür evde değillerdi. Ömer ile her gün buluşsak da Ömer'de bir gariplik seziyordum. Sanki benden sakladığı şeyler var gibi hissediyordum. Yağız da iki gündür mesaj atmıyordu. Ben de atmak istemiyordum. Ona karşı çok ilgili olmayacaktım. Açık olan televizyona döndü bakışlarım. Ağlayan bir kız gördüm ekranda. Neden ağlıyor acaba? Sesini açtım ve izlemeye başladım. Kameranın açısı değiştiğinde anladım ki sevdiği adamın mezarıydı burası.

"Neden gittin ki?" Diyordu. "Neden?" Yutkundum ve gözlerim doldu.

"Neden geldin ki birdenbire?" Dedim kendi kendime. "Neden?" Mutfağa gidip bir bardak su içtim. Sonra elime telefonumu alıp koltuğa yerleştim. Bildirimleri sessize aldığım için bizim kızların mesajları görünmüyordu. Hemen gruba girdim ve mesajlara baktım. Kendilerince bir konu hakkında konuşuyorlardı.

"Selam!" Yazdım.

"Gökçe hanımlar da teşrif etmiş." Yazdı İkbal.

"Nasılsın kanka?" Yazmıştı Mine.

"Unutamadım." Yazdım.

"Neden?" Yazdı Nisan.

"Çünkü bana mesaj attı."

"Oha!" Yazdı İkbal.

"Oha!" Yazdı bu sefer Nisan.

"Gerçekten mi?" Yazdı Mine.

"Evet." Yazdım.

"Peki ne yazdı?" Yazdı İkbal.

"Şimdi arıyorum, konferans konuşması yapıyoruz. Her şeyi anlatacağım."

Onları aradım ve her şeyi anlattım. Çok mutlu oldular. Ömer'i de anlattım onlara. Mine herkese çabuk güvenmeme deli oluyordu. Ve yine bana sinirlenmişti. Konuşurken uykuya dayanamayıp gözlerimi kapattım.

"İyi geceler." Dedim gözlerim kapalı ve sessizce.
---

Sabah saat on gibi uyandım. Telefon koltuktan düşmüş yerde duruyordu. Elime alıp baktığımda mesaj olduğunu gördüm.

Y: İyi geceler. Nasılsın?

Dün gece ben uyuduktan sonra yazmıştı. Bu yüzden cevap verememiştim.

G: Günaydın. Kusura bakma dün uyuyakalınca cevap veremedim. Ayrıca iyiyim.

On dakika geçti ve yanıt geldi.

Y: İyi olmana sevindim. Bu arada annenler eve döndüler mi?

G: Hayır. Birkaç gün sonra dönecekler.

Y: Peki. Napıyorsun şimdi?

Neden beni merak ediyor ki? Ben kimim ki?

G: Daha yeni uyandım. Kahvaltı hazırlayacağım.

Y: Bende öyle.

G: Kolay gelsin o zaman.

Y: Sana da. Kahvaltıdan sonra konuşuruz.

Tamam, konuşuruz. Hızla mutfakta bir şeyler hazırlayıp yedim. Üzerimi değiştirmek için odama geçtim. Kırmızı bir tişört ve kot pantolon giydim. Saçımı at kuyruğu yapıp çıktım odamdan. Telefonumu elime aldığımda Yağız'ın attığı mesaja baktım.

Y: Yaptın mı kahvaltını?

G: Yaptım ve şuan dışarıya çıktım.

Y: Ne güzel.

G: Arkadaşımla buluşacağım. Daha sonra görüşsek olur mu?

Y: Peki, sen bilirsin.

Sanki onu kırmış gibi hissettim bir an. Onu kırmak hayatımda isteyeceğim en son şey. Bisikletle kayalıklara doğru giderken bisikletin zinciri bozuldu. Durup onu yaptım ve tekrar yola çıktım. Bisiklet ile giderken önüme bir araba çıktı ve ben de bisikleti hızla sağ tarafa çevirdim.  Sağ tarafta da yokuş aşağıya bir yol olduğunu görmemiştim. Bisiklet ile takla attım ve bisiklet bir yana savruldu, ben bir yana. Her yerim acıyordu. Elimle başıma dokunduğumda ellerim kan olmuştu. Başım kanıyordu. Daha sonra da gözlerim kapandı kendi kendine. Hiç bir şeye engel olamadım.

***

Selam! Biliyorum bu bölüm sizi üzdü ama daha çok şey olacak...

Nasıl buldunuz?
Sizi seviyorum...
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin