---36---

402 40 11
                                    

Selam:)

***

Otobüse bindiğimde her zaman oturduğum yerde başka birinin oturduğunu gördüm. Göz devirip başka bir yere oturdum. Yolculuk boyunca bir sürü şarkı dinledim. Hepsi çok güzel şarkılardı. Otobüsten indiğimde çok yorgundum. Kulaklığımı çıkarıp omzuma attım. Durakta oturanlara baktım. Yağız'ı gördüm. Başı omzuna düşmüş, gözleri kapalıydı. Uyuyakalmıştı. Gülümseyerek yaklaştım yanına. Derin derin nefes alıyordu. Elimi yanağına koydum ve öpücük kondurdum yanağına. Yavaşça hareketlendi ve gözlerini araladı. Gülümsedi beni görünce. Ayaklanınca bir adım geri çekildim. Sonra tekrar yaklaşıp sarıldım ona. Sımsıkı sarıldı bana.

"Çok özledim çok." Dedi.

"Bende sevgilim." Dedim. Sonra ayrıldı kollarımız. El ele tutuştuk. Birlikte önce markete uğradık. Alışveriş yapıp yurtlara geçtik. Odama geçtim ve eşyalarımı yerleştirdim. Sonra duş almak için banyoya gittim. Duş aldım, saçlarımı kuruttum ve yatağımın üzerine oturdum. Kitabımı aldım ve okumaya başladım. Daha ilk sayfayı okurken bir ses geldi kulaklarıma. Hoş bir melodi. Önce dinledim biraz, sonra ayağa kalktım ve koridora ilerledim. Bu bir keman sesiydi. Hafif ama çok hoş geliyordu. Yavaş yavaş sesin olduğu yere doğru yürümeye başladım. Üst kattan geliyordu. Çıktım merdivenleri. Odayı buldum. Kapısı hafif aralıktı. Baktım aralıktan içeriye. Açık kahverengi saçlı, gözlüklü bir kız elinde keman ile kendini kaybetmişti. Harikaydı. Çalmaya devam etti ve sonra bitirdi yavaş yavaş. Aralıktan beni görünce gülümsedi.

"Konsere geç kaldın." Dedi gülümseyerek.

"Olsun." Dedim. "Sen çalarken içim gitti benim."

"Teşekkür ederim." Dedi hafif utanarak. Gülümseyip çıktım odadan. Merdivenleri indim. Yemek saatinin geldiğini görünce yemekhaneye gittim. Yemeğimi yedim ve sonra da odama geçtim tekrar.

***

"Doğru, cevap B şıkkı." Dedim gülerek.

"Tabiki doğru. Ben çözdüm." Dedi gülerek. Yağız'ın Matematiği çok iyiydi. O yüzden kolayca yapabiliyordu soruları.

"Peki, şu soruyu çöz." Dedim altıncı soruyu göstererek.

"Bakayım." Dedi ve hızla çözmeye başladı. Çözüp gülümseyerek bana uzattı testi. Kontrol ettim, doğruydu.

"Yanlış yapmışsın." Dedim onu kandırarak. Soruyu aldı ve baktı uzun uzun.

"Nasıl olur ya?" Dedi. Ona güldüm ve söyledim doğru olduğunu.

"Şakacı şey seni." Dedi gülerek. Okulun çalışma odasında ders çalışıyorduk. Daha doğrusu o çalışıyor bende ona ayak uyduruyordum. Birlikte okul çıkışı bir kafeye gittik. Geniş rahat koltukları vardı. Yan yana oturduk ve kitap okumaya başladık. Bu geçen gün aldığımız "Gökyüzüm Sen" kitabıydı.

"Önümde bir duvar var ve ben o duvarın arkasındaki şeylerden korktuğum için duvarı yıkamıyordum." Kitapta yazan cümleyi söyledim sessizce.

"Ama biz o duvarı yıktık Gökçe." Dedi Yağız. Gülümsedim.

"Evet, yıktık." Dedim. Telefonunu aldı eline ve kulaklığı taktı. "Gökyüzüm Sen" şarkısını açtı. Usulca kulak verdim. Biraz dinledik birlikte. Sonra aniden müzik kesildi ve telefon çalmaya başladı. Arayan "Ömer"di. Yağız açtı telefonu.

"Selam kardeşim, nasılsın?"

"Bize iyiyiz." Dedi. Ömer'in sesini duymuyordum. Hep sessiz konuşurdu telefonda.

"Tamam konum atıyorum." Dedi. "Tamam görüşürüz." Sonra kapattı telefonu.

"Buraya mı geliyor?" Dedim. Başını salladı.

"Geliyorlarmış." Dedi.

"Kim kim?" Dedim.

"Ömer ve Zeynep diye biri." Dedi merakla bana bakarken.

"Zeynep benim kuzenim." Dedim gülerek.

"Bilmiyordum." Dedi.

"Benden bir yaş küçük. Dokuzuncu sınıfa gidiyor." Dedim.

"Ömer ile ne alaka?" Dedi.

"Onu bilmiyorum." Dedim. On dakika geçmeden geldiler kafeye. Zeynep beni görünce hızla yanıma geldi ve kucakladı beni. Yanıma oturdu. Tabi Yağız ile selamlaşmayı da unutmadı. Ömer de Yağız'ın yanına oturdu.

"Eee anlatın burada ne işiniz var?" Dedim gülerek.

"Gökçe, ben sizi okula nakil aldırdım." Dedi Zeynep.

"Ben de nakil aldırdım sizin okula." Diye ekledi Ömer.

"Harbiden mi ya?" Dedi Yağız.  İkisi de başını salladı.

"Bu çok güzel bir haber." Dedim gülerek.

"Hadi birlikte bir şeyler içelim." Dedi Yağız gülerek.

"Olmaz." Dedi Zeynep.

"Neden?" Dedim.

"Çünkü annenler ve benim annemler yurtta. Seni arıyorlar." Dedi. Telefonumu elime alıp baktım. On cevapsız arama. Hızla kalktım koltuktan. Çantamı aldığım gibi fırladım dışarıya. Yağız ve Ömer otururken, Zeynep ve ben koşarak yurda gidiyorduk. Yurdun kapısının önünde bekleyen annemi gördüm.

"Nerdesin sen?" Dedi sinirle.

"Voleybol kursundaydım." Dedim. "Geldim işte.

"Peki, Zeynep'i odasına yerleştirdik. Birbirinize emanetsiniz. Kimseyle kavga etmeyin, çok gezmeyin ve kendinize iyi bakın." Dedi. Her zamanki anne tavsiyeleriydi. Yengem de Zeynep'in odasından indi ve sarıldı bize. Babam ve amcama sarıldıktan sonra Zeynep ve ben arkalarından bakakalmıştık. Her şey aniden olmuştu işte. Her zamanki gibi.

***

Merhaba arkadaşlar...
Bu bölüm nasıl olmuş?

Yorumlarınızı bekliyorum.

Ve sizleri çok seviyorum ♥️

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin