---16---

545 63 21
                                    

Okuyucularım artıyor...

Sizi seviyorum...
***

Büyük mutluluklar ardında hüzünler getirirdi. Bunu biliyordum. Ama her seferinde ardında gelen hüzne engel olamıyordum. Gözlerimden akan yaşlar yastığımı ıslatırken elimdeki telefona bakıyordum. Bir kere sarılınca çok şey olur sanıyordum. Ama olmuyordu işte. Üç gündür ne mesaj atıyordu, ne de bir şey yazıyordu.

Umut etmiştim. Yazar sanmıştım. En azından yanımda olur sanmıştım. Ama olmadı işte...
Bunun olacağını bilmem gerekiyordu. Ben bir aptaldım. Hızla üzerimi giyindim ve evden çıktım. Markete gidecektim. Market ile evin arasında on dakikalık yürüme mesafesi vardı. Yolda yürürken gözyaşlarım akmaya devam ediyordu. Kolumla sildim gözyaşlarımı. Markete girip çikolata ve meyve suyu aldıktan sonra ücretini verdim. Marketten çıkınca günlerdir görmediğim Ömer'i gördüm. Yanıma gelmemesinin nedenini bilmiyordum. Onunla göz göze gelince önüme dönüp yoluma devam ettim. Kızgındım ona. Arkamdan geldiğini biliyordum ama hiç bir şey söylemek istemiyordum.

"Gökçe bekle!" Dedi arkamdan. Beklemedim. Yanıma yaklaşıp kolumu tuttu.

"Efendim?" Dedim sinirle.

"Özür dilerim." Dedi.

"Sorun değil." Dedim. Pişmanlıkla bakıyordu bana.

"Gerçekten özür dilerim."

"Günlerdir neden yanıma gelmiyordun?" Dedim gözlerimden yaşlar akarken.

"Ağlama lütfen." Dedi üzgünce. "Benim için değmez."

"Saçmalama tabiki de değer. Sen benim abimsin."

"O zaman sil gözünün yaşını. Sana anlatmak istediğim şeyler var." Dedi. Ciddiyetle baktım ona.

"Anlat." Dedim kolumla gözyaşlarımı silerken.

"Gökçe benim sevgilim var." Şaşkınca baktım ona.

"Gerçekten mi?" Dedim.

"Evet."

"Peki neden bana anlatmadın?" Dedim ona kızarak.

"Çünkü çok yeniydi." Dedi.

"Peki, ismi ne?" Dedim.

"Sema." Dedi. Ona öfkeliydim ama Sema derken gözleri parlıyordu. Kıyamadım.

"Sana küs kalamıyorum ben. Affettim." Dedim gözlerim dolarken. Sonra sarıldık. İşte benim kalbimi almak bu kadar kolaydı.

"Canım kardeşim, seni çok seviyorum." Dedi. Gülümsedim. "Üzülme lütfen. Kıyamam."

"Peki." Dedim sonra kollarımızı ayırdık. Birlikte bize geçtik. Ben de ona Yağız ile yaşadıklarımızı anlatacaktım.

"Ömer, bir anlık şeyle sana söylemeyi unuttum. Ben artık her şeyi ve herkesi hatırlıyorum." Gülümsedi.

"Buna çok sevindim." Dedi mutlulukla.

"Ömer ben Yağız'ı da hatırlıyorum." Dedim. Anlamayarak kaşlarını çattı.

"Ömer ben her şeyi unutmadan önce Yağız 'a aşıktım." Dedim. Şaşkınlıkla baktı bana.

"Nasıl yani?" Dedi.

"Hatırlıyor musun? Kayalıklarda otururken 'ne derdin var da buraya geldin' demiştin. Ben de sana 'unutmam gereken şeyler var' demiştim." Dikkatle beni dinliyordu. "Unutmam gereken şey Yağız'dı."

"Ve unutamadın." Dedi. Başımı "evet" anlamında salladım.

"Her şeyi hatırladığım gün kayalıklara gittim Ömer. Ve kayalıklarda Yağız vardı. Kucaklaştık, biliyor musun?" Gülümseyerek baktı bana.

"Anlatırken bile gözlerin parıldıyor. Anlıyorum seni." Dedi.

"Ama sonra bir daha görüşmedik Ömer. Ne aradı, ne de mesaj attı. Kırıldım." Dedim hüzünle bakarken.

"Belki de müsait değildir ya. Üzülme." Dedi. Umutla gülümsedim.

"Belki." Dedim. Sonra aldığım çikolatalardan aldım elime. Birini Ömer'e uzattım. Diğerini de kendim yemeye başladım. Annem de yemek yapmış ve bizi çağırıyordu. Birlikte içeriye geçip yemek yedik. Yemekten sonra da odamda oturup sohbet ettik. Ona defterimde bulduğum nottan bahsetmemiştim. Şimdilik sadece bana kalsın istedim. Zamanı gelince her şey ortaya çıkacaktı.

***

Selam!
Nasılsınız bakalım?

Sizce bundan sonra olaylar nereye gidecek?

Bu arada bana erkek karakter ismi önerin! (Hoş olsun isimler)

Sizleri seviyorum ♥️

Gökyüzüm SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin