《25》

19.1K 983 451
                                    

Medya: Gidle - Uh Oh

Yorum yapın lütfen.

VE LÜTFEN 24. BÖLÜMÜ BOŞ GEÇMEYİN.

İyi okumalar.

Saatlerdir şirketin genel müdür yardımcısıyla yaptığım telefon görüşmesi nihayet sona erdiğinde esneyerek kendimi yatağıma bıraktım. Andrew amcanın meşgul olmasından dolayı gereksiz telefon görüşmeleri bana kalmıştı. Bahanesi ise "Seneye şirketin başına geçeceksin, alıştırma olur."adlı cümlesiydi. Oysa adım gibi emindim ki o da şirketin yöneticisi olarak çok bir şey yapmayacağımın farkındaydı. Andrew amca şirketin başında olduğu sürece ben sadece kağıt üzerindeki yöneticiydim. İşi öğrenmek zaman gerektiren bir olaydı ve ben bu öğrenimi geciktirme konusunda kararlıydım.

Elindeki telefondan tarihe baktığımda çoktan temmuz ayını bitirmek üzere olduğumuzu görmüştüm. Yaz ufak ufak bitmeye başlamıştı bile. Asıl önemli olan ise Martin Ağustos ayında 20 yaşına girecek ve melez yaşına göre yetişkin olacaktı. Bunun anlamını bende bilmiyordum çünkü melezlere de insanlar gibi 18 yaşından sonra çoğu şeyi yapabiliyordu. 20. Yaşın melezler için ne gibi bir anlamı olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Olası bir hastaneye kaldırılma durumunu ve Martin i o halde görmeyi bir kez daha kaldıramazdım.

Saatin ise yavaş yavaş 19.00 a yaklaştığını az önce tarihe bakarken fark etmiştim. Bugün Martin, sekiz buçuk seansına üç tane bilet aldığını ve sekize kadar hazırlanmam gerektiğini haber vermişti. O şu anda kendi odasında kursun seviye sınavına çalıştığı için yanımda değildi. Duş almam gerektiği için sızlanarak da olsa yataktan kalkıp kendimi banyoya attım.

Yirmi dakikamı duşta harcamam dolayısıyla hızla giyeceğim kıyafetleri seçtim. Havanın ısısına güvenip askılı beyaz tişörtü ve kot şortumu gardrobun içerisinden çıkarıp iç çamaşırlarımın üzerine geçirdim. Saçlarımı kurutup düzleştirdiğimde sekize az bir zaman kaldığının farkındaydım. Son olarak hafif bir makyaj ve parfüm seansından sonra hazırdım.

Çantamı ve telefonumu alıp odadan çıkacağım sırada Martin kapıyı çalmadan içeriye girmişti.

-Hazırlanmışsın.

Üzerinde olan beyaz tişörtü ve siyah pantolonuyla o kadar güzel duruyordu ki gülümsemeden edemedim.

-Evet hazırım.

Yanına yaklaşıp yanağını ufak öpücüğümle süsledim. Bu yaptığım kaşlarını kaldırmasına sebep olmuştu. Öpücüğün sebebini merak ettiği kalkık kaşları ve üzerimden çekilmeyen gözlerinden belliydi.

-İyi görünüyorsun, ondan yani.

Söylenip önünden ilerlemeye başladım. Arkamdan ilerdediğini ayakkabısının gıcırtısından anlamıştım. İyi görünüyordu evet ama onu öpmemin sebebi bu değildi,Martin hep iyi görünürdü zaten. O an uzun zamandır kendi odasında ders çalıştığı ve yorulduğu için öpmek istemiştim, içimden gelmişti.

-İyi görünmesem öpmeyeceksin yani?

Omuz silktim,her zaman o beni kızdıracak değildi ya.

-Yani.

...

Evden çıktığımızda Martin ile arabayı kimin kullanacağı konusunda ufak bir tartışma yaşamıştık. Ehliyetini aldığı zamandan bu yana, yani birkaç aydır ne zaman arabayla bir yere gitsek bu tartışma kaçınılmaz oluyordu. Onunla tartışmayı sevmediğimden anahtarları suratına fırlatıp yolcu koltuğuna geçtim. Sürücü koltuğuna geçtiğinde yüzündeki serseri sırıtış kısacıkta olsa bu kadar erken pes ettiğim için pişman olmamı sağlamıştı. Onunla tartışmayı sevmediğimi bildiğiden dolayı benimle münakaşaya girmekten çekinmiyor ve istediğini elde ediyordu.

Domestic Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin