Domestic

《11》

Yorum*-*

Gördüğüm her şey çok sıradan geliyordu gözüme. On sekizinci yaş günü için çok özel bir hediye arıyordum ama bir türlü bulamamıştım. Bir kaç kitaba, saate ve telefon modellerine bakmıştım ama geçen doğum günlerinde de benzer şeyler aldığım için içime sinmemişti. Sıkıntıyla alış veriş merkezinin altını üstüne getirdiğimde sinirlerim ellerimin hala boş olmasından dolayı gerilmişti.

Son defa etrafıma bir göz gezdirdiğimde dikkatimi özel tarasım siparişler alan bir butik çekti. Özel takılar veya elbise tarasımları yapıyor gibi duruyordu. Denemekten zarar gelmez diyerek kendimi kapının ardına attığımda beni karşılayan orta yaşlarında bir kadın olmuştu.

-Size nasıl yardımcı olabilirim?

Biraz düşündükten sonra kafamdakileri kadına aktardım.

-Benim için çok değerli birinin doğum günü özel bir şey olsun istiyorum.

Kadın kısaca başını salladıktan sonra arkasını döndü.

-Bu taraftan, beni takip edin lütfen.

Arkasından ilerlerken göz gezidrdiğim kolyeler ve küpelerin ardından ayrı bir bölüme geçmiştik.

-Anladığım kadarıyla bahsettiğiniz kişi bir erkek. Böyle bir şeyi düşünür müsünüz?

Gösterdiği bilekliğe baktığımda üzerinde siyah iki taşı olan şık bir bileklik olduğunu gördüm. Aynısından bir tane daha olduğunu fark edince bakışlarımı kadına yönelttim.

-Çiftlerimiz için özel tasarım.

-Ah hayır siz yanlış anladınız. Sevgilim için değil bu hediye.

Kadın mahçupça gözlerini gözlerime dikmişti.

-Siz özel birisi deyince ben...

-Önemli değil.

Elindeki bileklikleri yerine bıraktığı sırada dikkatimi yan yana duran bilekliklerden bir tanesi çekmişti. Yin ile yang gibi birbirini tamamlayan dolunayın iki parçası iki bileklik üzerine yerleştirilmişti. İki bilekliği elime alıp birleştirdiğime ortaya çıkan detay gülümsememi sağlamıştı. Dolunayın içerisinde şeffaf bir görünüme sahip olan gri bir kurt vardı. Birleştirdiğim parçayı hareket ettirdiğimde ortaya daha net çıkan kurt muazzam gözüküyordu.

-Bakar mısınız?

-Buyrun?

-Bunları alıyorum.

...

Martin in uyumasını fırsat bilerek hazırlamam gereken çoğu şeyi erken kalkarak hazırlamıştım. Onları saklamak biraz zor olmuştu ama şu ana kadar bir şeyi fark ettiği de yoktu. Kahvaltıyı sakin geçirmiş ama öğle yemeği kısmında ufak tefek sorunlar yaşamıştık. Ondan bir şeyler gizlediğimin farkına varmış biraz üstelesede ben cevap vermeyince tavır alarak odasına çıkmıştı. Gönlünü alacağımın bilincinde olarak o an olaya müdahale etmek yerine hazırlıklarla uğraşmıştım .

Elime aldığım pastayı da dikkatlice arka bahçedeki masanın üzerine bıraktığımda her şey tamam sayılırdı. Işıkları kapatıp Martin i çağırmam gerekiyordu. Onun odası bahçenin yan tarafına baktığı için biraz rahat davranmıştım ama eğer beni merak edip odama giderse burayı görmesi su götürmez bir gerçek olacaktı.

Mavi ve mor balonları tahta verandanın üzerine rastgele atmış, verandanın üzerindeki masayı ise mor ışıklarla renklendirmiştim. Hazırladığım etlerin kokusunu aldığını biliyordum ama sırf ben onu çağırayım diye yanıma gelmediğinin de bilincindeydim, ne inatçıydı şu koca bebek.