on

4K 263 115
                                    

*Flashback*
Blumia hastalığım yüzünden tuvalette kusarken bir ses duydum.

"Ay iyi misin?"

"İyiyim, yok bir şeyim benim."

"Yalan söylerken sesinin alçalmasını önlemelisin."

"Yalan söylemiyorum."

"Dedi blumia olduğu için kusan ve benim anlamadığımı sanan kız." demesiyle stresim biraz da olsa gitmişti.

"Kapıyı aç hadi."

"Açamam.."

"Hilal hadi ama."

"Lütfen açamam şuan, nefesim tam olarak düzene girsin bekle."

"Kapıdan uzaklaşsana."

"Neden?"

"Sen bi uzaklaş."

"Tamam." dememle kapı kırılıp yere düştü.

Beni tutup ordan çıkardı ve bana sarıldı.

"N-napıyorsun?"

"Delisin kızım sen, delisin." dedi ve benden ayrıldı. Ardından da arkama geçip Ay şeklinde bir kolye taktı.

"Ne zaman sıkıntıya girersen bu kolyeyi avcunun içine al ve güç al. Sen Hilal'sin yani ay'sın. Ay kadar güzelsin.. Bunu sakın çıkarma, çıkardığın gün beni unuttuğun gündür."

Sadece gülümsedim ve kafamı olumlu anlamda salladım.
*Flashback son*

Aynada ki yansımama bakıp elimi kolyeme götürdüm, asla çıkarmadığım kolyeme..

O sırada Hakan elinde suyla girdi. Suyu içtim ve Hakan'a döndüm.

"Şimdi geç oldu gidiyoruz, yarın buluşuyoruz. Anlaşıldı mı?"

"Evet, hadi seni bırakayım."

"Biraz burda kalmam lazım, buranın ortağıyım biliyorsun. Biraz ortamla ilgileneyim. Pislik tipleri attırmam lazım."

"Kontrol diyorsun, mekanın sahibi geri geldi diyorsun."

"He Hakan he." dedim ve aşağı indim.

Bizimkileri görünce onların yanına gittim. Etraftaki insanların bakışlarını ve bu kadar seste fısıldaşmalarını duyuyordum.

"Çok zayıflamış."

"Çirkin bir şey olmuş."

"Uzun kollu niye giyiyor ki bu şimdi?"

"Eziğin teki, insanlarla yatıp kalkıyordu zaten." demesiyle oraya döndüm.

Başak da duymuş olacak ki kolumu tuttu.

"Boşver salak işte."

"Elini çek kırmayayım kalbini." dememle elini çekti.

"Müziği kes! Ali kes müziği!" dememle müzik kesildi.

Başak sahneye çıkıp mikrofon aldı.

"Biraz uzaklaşalım, koltuklara oturalım. Sanırım ortalık karışacak lütfen salak salak bakmak yerine oturun."

"Sen bana baksana bir, gel gel sana otur diyen olmadı." dedim kıza dönüp.

"Ben kimle yatıp kalkıyor muşum?! Söylesene çok biliyorsan!"

"İşte Mete, Çağatay, Hakan, Gö-"

"ONUN ADINI AĞZINA ALMA!" diye yüksek sesle konuştum.

"Sanane be neyisin sen onun? O öldü canım!" demesiyle suratına bir tane geçirdim. Yere düştüğünde saçından tutup kaldırdım. Karnına tam vuracakken Mete beni belimden tutup uzaklaştırdı.

"Lan bırak, bıraksana!"

"Pekala tamam, sakinim bırak." dememle bıraktı. Sahneye çıktım ve mikrofonu aldım.

"Bir daha buraya geldiğini görmeyeyim! Video çekenler siliyorsunuz lan onları! Mekanımdan defolun! Boşaltın burayı!" dedim ve herkes çıktıktan sonra bende eve gittim.

• Ay Kadın | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin