on sekiz

2.7K 203 143
                                    

Karşısında gördükleri 6 ay önceki adamlardan başkası değildi.

"Vay vay vay! Gökay beyler İstanbul'a gelmiş!" dedi en önde duran 30'lu yaşlarındaki,Salihti bu.

"Nerden buldunuz burayı? Ne istiyorsunuz!" dedi Hakan.

"Hakan,Hakan,Hakan çok safsın. Duydum ki ölmemişsin Gökay. O zaman emanetimi alabilirim değil mi?" dedi ve alayla güldü.

"Ha bir de herşeyi biliyorum."

"Ne gerçeği?"

"Hilalin mallıklarını,senin güya öldüğünü falan."

Gökay yutkundu.

"Alın şunları." dedi Salih adamlarına. Hakan çırpınmaya başlamıştı fakat Gökay hiçbir şey yapmıyordu.

"Hakan yerinde dur. Salihi tanıyorum,dediğini yapar." dedi.
~

Boş depoda elleri ayakları bağlı bir şekilde duruyorlardı. Hakan Gökay'a küfür edip duruyor fakat Gökay umursamıyordu.

"Hepsi senin yüzünden, sikik beyinli! Hangi akla sana yardım etmek istedim ki ben zaten! Sikerim seni de Hilal'i de be! Ölürsem hakkım helal değil lan!"

"Lan doğru konuş! Ben mi dedim sana bana yardım et diye, heh?! Sen kendin geldin bana!Şimdi kapa o çeneni, çenen yüzünden öleceksin!"

Hakan ne kadar sinirli olsa da susmuştu.
~
Hilal, dün adamların attığı konuma doğru gidiyordu. İstemsizce korkuyordu fakat adamlar onu tehdit etmişti.

Depoya geldiğini farkettiğinde hızlı adımla geriye döndü ve kaçmaya başladı fakat döndüğü anda karşısında Salih'i görmeyi beklemiyordu.

"S-Salih a-abi.." dedi kekeleyerek. Salih babasının borçlu olduğu adamdı. Aynı zamanda Gökay'ın katili ve bir zamanlar Hilal ve Gökay'a iyilik yapan birisiydi.

"Hilal, ne hoş bir ziyaret değil mi?"

"N-ne istiyorsun?"

"İçeri girmeni. Seninle konuşmamız gereken şeyler var."

"Tamam gireceğim." dedi ve yavaş adımlarla depoya doğru yürüdü.

O sırada Hakan ve Gökay'ı bir odaya almış sessiz olmaları için ağzını bantlamış ve uyarmışlardı.

"Bağlayalım Hilal'i."

Hilal itiraz edemiyordu çünkü biliyordu neler yapabileceğini.

"Ben o adam yüzünden mi buradayım yoksa.." dedi ama devam edemedi.

"Evet hem üvey baban için hem de sana bir sürprizim var."

"Ne sürprizi?"

"Bileklerinle ilgili olabilir. Gökay olabilir." dedi bağırarak. Bunu bilerek yapmıştı.

"Ne Gökay'ı! Onun adını ağzına alma!" diye bağırdı istemsizce ama sonra pişman oldu çünkü yüzüne tokadı yemişti.

"Sıkıyorsa bağır lan bir daha!"

Gökay odada ne yapacağını bilmiyordu. Karşısına çıkamazdı,çıkmamalıydı.

"Hilal'i soldaki odaya alın."

2 Gün Sonra;
İki gündür yan odadan gelen Hakan'ın bağrışlarını duyuyordum. Hakan'ın burda olduğunu bilmiyordum fakat dün Salih söylemişti. Ayrıca Hakan'ın yanında biri daha vardı fakat onun sesi çıkmıyordu.
Ya korkaktı ya da korkak..

• ay kadın. | yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin