young god | 20.bölüm : we lost mr. stark
son 6....
________"Bu nasıl mümkün olabilir?" dedi Natasha, uzun süreli sessizliğini bozarken. Gözlerimi gökyüzünü kaplayan uzay gemilerinden alamazken Loki'nin elimi sanki bir çocuğun elini kavrar gibi kavramasını ve beni camlardan uzaklaştırmaya çalıştığını hatırlıyorum. Ayaklarım onun yol aldığı yönde ilerlerken herkes kendisini ve çevresini korumaya geçmişti. Tony ve Peter zırhını giymişti, Wanda, Vision'ı odadan çıkartmaya çalışıyordu, Thor elinde döndürdüğü çekicini avuçlarının arasına almıştı ve herkes tetikteydi.
Uzay araçlarının çoğu gökyüzünde hüküm sürerken en büyüğü tüm çimenleri parçalayarak Wakanda topraklarına ayaklarını sapladı. Demir zırhlı kapısı açıldığında içinden ilk önce askerler daha sonra Thanos piç bir gülümsemeyle çıktı. Ve arkasından özlediğim bir yüz, kanayan bir kaş ve bağlı kollarla uzay aracından indi.
"Baba!" diye bağırdım odadaki herkesin duyabileceği kadar yüksek bir sesle. Loki'nin kolunu tutup onu durdurduğumda kalbim korkuyla atmaya başlamıştı. Aman Tanrım, babam Thanos'un elindeydi. Peki ama orada ne işi vardı!? Loki derin bir nefes verip saçlarını ellerinin arasından geçirdi.
"Lia gitmemiz gerekiyor," dedi Loki, bir elini sırtıma yaslayıp beni çekmeye çalışırken. Ellerinden kurtulup camın öte tarafından babamın acı çekmiş olduğunu yer halinden belli olan yüzünü inceledim. "Burada kalamayız!"
"Umrumda değil!" diye bağırdım Loki'ye aynı onun bana bağırdığı gibi. "Babamı burada bırakıp hiçbir yere gitmiyorum."
Thanos'un kocaman yüzüne küçük gelen gözleri gözlerimle buluştuğunda dudaklarının kenarları kıvrıldı ve taşların oturduğunu elini yumruk yaptı. Babamın acı dolu inlemesi kulaklarıma ulaştığında sinirin damarlarımdan taşıp büyüye dönüştüğünü ve etrafımı sardığını hissediyordum.
Avuçlarımı cama çevirip, kırılmaz camı tuzla buz ettiğimde çıkan gürültü Thanos'un hoşuna gitmiş olmalıydı ki dudaklarının kenarları tamamen kıvrılmıştı. Wanda yoluma beni durdurmak için kızıl alevlerle bezenmiş bir kalkan koyduğunda Loki kollarını bana sarıp beni göz önünden uzak bir kısma doğru çekmek istedi. Kollarının arasında çırpınırken Tony ve Thor'un konuşmalarını duyabiliyordum.
"Yapmaz değil mi?" dedi Thor, Tony'ye endişeli bir bakış atarak. Uzun saçları içeri giren hafif rüzgarda dalgalanırken, Tony'nin ince zırhı yüzünü açıkta bırakacak kadar açılmıştı.
"Yapar," dedi Tony başını iki yana sallayarak. "Ama yapmaz umarım."
"Lia, sakin olmak zorundasın," dedi Loki ellerini omuzlarıma dayarken. "İşleri daha da kızıştırmadan sakinleş lütfen."
"Ama babam-" diye cümleme başlamıştım ki Loki sözümü kesti. "Onu kurtaracağız ama bunu yaparken seni kaybetmek istemiyorum. O yüzden lütfen sakin ol." dedi son kelimelerin üzerine bastırarak.
Derin bir nefes alarak birkaç saniyeliğine gözlerimi kapattım. Nefesim düzene girdiğinde onu başımla onayladım ve ne kadar haklı olduğunu düşündüm.
Arkamıza hazır askerleri alarak dışarı çıktığımızda Thanos'un derin sesi kulaklarıma gelmeye başlamıştı. "Bana karşı hiç şansınız yok," dediğinde Thanos, içimden "Sen öyle san," diye geçiriyordum fakat bir yanımda büyük bir umutsuzluk vardı. "Ama size bir teklifim var."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
young god : loki
Fanfiction"oh baby girl, you know we're gonna be legends. i'm a king and you're a queen and we will stumble though heaven. if there's a light at the end, it's just the sun in your eyes. i know you wanna go to heaven but you're human tonight." loki x aelia