17 + written in the stars

959 97 92
                                    

young god | 17. bölüm : written in the stars
________

- 17. BÖLÜM -

Asgard'ın tapılası topraklarına ayak bastığımda nefes alıp verişim düzenli bir hale gelmeye başlamıştı. Tanrım... inanamıyordum... Resmen evden kaçmıştım. Babam beni öldürecekti. Ama beni bu kadar daraltmasaydı bunu yapmazdım değil mi? Ama o benim babam. Yine de hala ona sinirliyim fakat kötü bir şey yaptığımı da düşünüyorum.

Loki'nin derin sesini kulağımın arkasında hissedince daldığım hayal aleminden kendimi çıkarttım. "İyi misin?"

"İyiyim sadece babamı düşünüyordum," dediğimde parmaklarını parmaklarıma doladı.

"Seni biraz rahat bırakması gerekiyordu ama bırakmadı. Eh durum böyle olunca da ben de seni kaçırmaya karar verdim," dedi biraz dalgayla karışık. Ona güldüm ve ben de elini tuttum.

"Haklısın ama onu düşünmeden duramıyorum," dedim içim içimi yemeye devam ederken. Gerçekten merak ediyordum ve iyi mi yaptım yoksa kötü mü karar veremiyordum.

"Biraz daha mızmızlanırsan sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaksın," dedi Loki pis pis sırıtmaya başlayarak.

Dudağımı ısırdım ve yürümeye başladığımızda ona bir bakış atıp, "Merak etmedim değil aslında..."

"Benim için oldukça zevkli, senin içinse oldukça acı verici olabilir o yüzden, sus."

________

Saatlerdir Kraliçe Frigga ile çalışıyorduk. Neredeyse geldiğimiz anda beni Loki'nin kollarından çekip bana özel büyüler ve meditasyon öğretmek için kullanmıştı. Gerçekten kendimi inanılmaz iyi hissediyordum. Tüm gün hiç durmadan çalışmış olmama rağmen sanki yataktan henüz kalkmış gibi olmam moralimi yükseltmiş ve zihnimi dinlendirmişti.

"Şimdi bu kitabı almanı istiyorum," dedi avuçlarının arasında, ellerinden daha büyük bir kitap belirdiğinde. Altın sarısı kaplı kitabı bana uzattığında kapağının gökcisimleri ile kaplı olduğunu gördüm. Lacivert ve altın sarısının ilk defa birbirini bu kadar iyi tamamladığını görüyordum. "Bu kitapta kendini bulacaksın."

"Yardımlarınız için minnettarım, Kraliçem," diyerek gülümsedikten sonra gitmeme izin vereceğini düşünürken Frigga ince parmaklarını omuzlarıma koyarak beni durdurdu.

"Seni ilk gördüğümde..." diye sözüne başladı Frigga. "Nex'in hatırası gözümün önüne gelmişti fakat buna ihtimal vermedim. Daha doğrusu bunun doğru olabileceğini kabullenmek istemedim. Çünkü bir Midgardlıydın, en azında hepimiz öyle olduğunu sanıyorduk," Kalbimin sözlerine kırılması mı gerekiyordu? Neden bana bunları anlatıyordu? Konuşmadan sözlerine devam etmesini beklediğim sırada asıl can alıcı noktaya gelmişti bile. "Ve ayrıca Loki'nin yanındaydın, Thor'un değil."

"Bunun- anlamı nedir?" diye sorduğumda sinirlerime hakim olmaya ve hemen çıkışmamaya çalıştım. Sonuçta karşımda bir kraliçe vardı. "Loki'nin nesi varmış?"

"Bir şeyi yok tabii ki. O da benim oğlum fakat bilirsin, biz her zaman bu efsanenin Thor'u kast ettiğini düşünürdük. Çünkü o layık ve Asgard'ın gerçek kralı." dedi. Beni veya Loki'yi incitmemek için en yumuşak kelimeleri kullanmasının zarifliğini fark ettiğimde kızamadım bile.

young god : lokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin