16 + i can't lose you

930 93 79
                                    

young god | 16. bölüm : i cant lose you
________
- 16. BÖLÜM -

Babamın açtığı geçitten geçtiğimde kendimi evde buldum. Kokusuna kadar özlediğim evimle şu an haşır neşir olmayacak kadar büyük bir korku duyuyordum. Babamın sessizliği beni daha da gerdiği sırada bana sırtı dönüktü. "Bunu nasıl yaparsın?"

İşte yine başlıyoruz, diye düşünerek gözlerimi devirdiğimde babam da yavaş yavaş bana dönüyordu. "Neyi?"

"O adamın seni kandırmasına nasıl izin verirsin?" dedi oldukça sinirli bir yüz ile. "Baba dinle-" diye konuşmaya çalıştım ama elini kaldırarak beni susturdu. "Seni kullanmaya çalışıyor!"

"Hayır!" dedim o konuşmayı kestiğinde. "Onu tanımıyorsunuz! Herkesin böyle söyleyip durmasından çok sıkıldım. Hiçbiriniz onu tanımak için bir şans bile vermiyor!"

"Thanos, Tesseract için geldiğinde kardeşini ölüme terk etmiş bir adamdan bahsediyoruz! O güç için her şeyi yapar!" dediğinde başımı iki yana sallayarak ona karşı çıktım.

"Kardeşini korumak için Thanos'a Tesseractı verdi!" dediğimde beni dinlemiyordu. "Hem- hem o beni..."

"Onun seni sevdiğini falan mı düşünüyorsun gerçekten?" dedi gözlerini kısıp bana acınası bir yüzle bakarken. "Tek istediği şey güç! Sen umrunda bile değilsin! Safsın, daha önce iletişime geçtiğin bir erkek bile olmadı, en azından bu zamana kadar insanlarla iletişim kurmuş olsaydın biraz da olsa onun amacını anlamış olurdun."

Sözleri kalbimi acıtırken, içimde Loki ile ilgili tek bir şüphe bile yoktu. Gözlerim sözlerine karşı dolduğunda, dudaklarımı ıslattım ve "Bunu söylediğine inanamıyorum." dedim. Babam dediklerini daha yeni fark etmiş olacak ki gözlerini birkaç kez kırpıştırdı.

Onu daha fazla dinlemeyerek koştum ve odama girip kapıyı kilitledim. Kapıyı kilitlemem tabii ki odama girmesini engellemiyordu ama bunun anlamı odama gelme, seni istemiyorum gibi bir şeydi.

Kendimi yatağıma atıp, yastığıma yüzümü gömdüm ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Tamam böyle hissetmek ve düşünmekte haklıydı ama bana açıklamam için tek bir şans bile vermeyip üstüne benim ne kadar salak olduğumdan bahsetmişti. Kalbim o kadar kırılmıştı ki bir süre onu görmek istemiyordum.

Bir süre ağladım. Daha sonra Lucky'nin kollarıma gelip bana sarılmasıyla daha çok ağladım. Normalde kendini pek sevdirmezdi, hatta ne zaman onu sevmeye kalksam ilk önce ilgileniyormuş gibi yapardı ve iki saniye sonra beni tırmıklayarak hemen elimden kaçardı. Onun bu halinden faydalanarak ona daha sıkı sarıldım ve o da kaçmayarak bana iyice sokuldu. Ve bir süre sonra orada öylece uykuya daldım.

________

Loki başını eline yaslayıp, gözyaşlarıyla uykuya dalmış kızın yüzünü incelemeye başladı. "Beni seviyor," dedi kendi kendine. "Sevmek zorunda olduğu için değil hem de, gerçekten seviyor."

Loki dirseklerini yatağa yasladı ve başını avuçlarının içine alarak ne düşünmesi gerektiğini düşündü. Onu sevdiğinden emin değildi ama onun her saniyesini istiyordu. Onunla paylaştığı şeyleri bu zamana kadar kimse duymamış ve bilmemişti. Loki, kızın kendine ulaşmasına izin verdiği için pişman mıydı yoksa kalpten sevildiğini bilmek onu huzursuz mu ediyordu?

young god : lokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin