6 + i'll be here if you need

1.4K 122 107
                                    

young god | 6. bölüm : i'll be here if you need

________

 ________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

________

- 6. BÖLÜM -

Asgard'ı saran bulutlar yavaş yavaş dağılıp, gökyüzüne uzayın sonsuz güzelliğini bırakırken kütüphanede Loki'nin okumam için bana bıraktığı bir kitabı okuyor, aynı zamanda da Ivory'nin içimi ısıtması için getirdiği güzel kokulu çayımı yudumluyordum.

Okumaktan gözlerim artık yorulmuştu ama bugün bu kitabı bitirmem ve akşam yemeğinden sonra ders için Loki ile buluşmam gerekiyordu. Geçen sefer verdiği kitabı bitirmeden derse gittiğim için, ilkokuldaki öğretmenimin yaptığı gibi kitabı kafama indirmişti. Tabii o kadar acıtmamıştı ama yine de kızmıştı. Bu yüzden bu sefer kitabı tamamen bitirip anlamam gerekiyordu.

Okuduğum kitap her cadının yapabileceği büyüleri içeriyordu. Ve geçen sefer hepsini teker teker kütüphanede denemeye kalktığımda birkaç rafı kırdığım için, Loki bir sonraki denemeyi bahçede yapacağımızı söylemişti. Mahçup bir şekilde kütüphane görevlilerinden özür dileyip Loki'nin peşine takıldığımda bana gözlerini devirip dikkatsiz olduğumu söylemişti. Ayrıca Loki bir cadı olduğumı söylese de, ona inanmıyordum. Böyle bir şey olsa babam bana söylemez miydi?

Kitabın son sayfasına geldiğimde bir büyü göremedim fakat dikkatimi çeken bir resim vardı. Aslında dikkatimi çekmesinin nedeni ilgi çekici bir resim olması değildi, her büyü kitabının en son sayfası bu çizimle kaplıydı. Belki de dünyadaki gibi bir "teşekkürler" kısmı olabilir diye düşünüyordum ama emin değildim. Bunu daha sonra Loki'ye sormak için aklımın bir köşesine kaydettikten sonra yerimden kalkarak koşa koşa odama ilerledim ve yemeğe gitmek için hazırlandım. Ivory odama geldiğinde neredeyse hazırdım yalnızca o bana biraz makyaj yapmak isteyince onu kıramadım ve tamam diyerek oturdum.

"Ivory..." Dedim aynadaki görüntüme bakarak. Abartılı durmuyordu ama yine de sonuçta sadece yemek yemeye gidiyordum.

"Lütfen Leydim, burada herkes böyle dolaşır." dedi Ivory sevecen bir sesle. "Sizin sadece eğitim için burada olduğunuzu biliyorum fakat kendinize özen göstermezseniz motivasyonunuz düşer. Lütfen beni dinleyin, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz."

"Peki madem," dedim ve yüzümle işini bitirdiğine emin olduktan sonra ayağa kalkıp, boy aynasında tüm görüntüme baktım. Bugün giydiğim elbise koyu yeşildi ve bel kısmından aşağıya gri tüller dökülüyordu. Buraya geldiğimden beri bir sürü leydi ile tanışmış olmama rağmen kendimi hiç öyle hissetmiyordum. Onların aksine oldukça sade giyinmeye ve sadece çalışmalarıma odaklanmaya çalışıyordum.Elimde olsa eşofman veya tayt ile çalışırdım veya ortalarda dolanırdım fakat burası bunu yapamayacağım kadar asildi. Genelde elbiseleri severdim ancak yalnızca özel günlerde giymeye alışkın olduğum için böyle her gün süslü şeylerle dolanmak beni garip hissettiriyordu. Fakat buradakiler için bu çok normal bir şeydi ve söylemesi biraz üzücü fakat bütün kadınlar çok güzeldi. Özellikle Leydi Freya ve Leydi Sif. Hayatımda bugüne kadar gördüğüm tüm kadınlardan çok daha güzellerdi. Leydi Freya'nın beline kadar inene ve beyaza çalan seyrek, düz sarı saçları belki de aydan daha beyaz olan tenine çok yakışıyordu. Oldukça açık yeşil gözleriyse, burnundan elmacık kemiklerine kadar yüzünü kaplayan pembelikle tam uyuşuyordu. Leydi Sif'in ise kumral saçları belini biraz üstündeydi ve ince bir çizgi görünen kaşlarının altında upuzun kirpikleriyle uyum içinde bulunan mavi gözleri, yüzüne derin bir masumiyet yayıyordu. Benim ise gerçekten oldukça soluk bir tenim, birbirine her saniye dolanan dalgalı ve kıvırcık arasında kalmış saçlarım vardı. Göz rengim ise yüzümü olduğundan daha da soluk göstermekten başka hiçbir  işe yaramıyordu.

young god : lokiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin