SEVDAMIN YİTİK KALDIĞI NOKTA (DÜZENLENİYOR)

ANTRENMAN

Meyda da izleyebilirsiniz:)

Karakola gelince arabadan indik. Mert ile içeriye doğru yürürken
"Yanında kıyafet getirdin mi? " dedi kapıdaki askerlere selam verip içeriye girdik.
"Evet çantamda. " dedim yürürken.
O yürüyor bende yanında gittiği yere gidiyordum. Spor salonu tarzında kapalı bir yere geldik. Box torbası vardı ortada. Mert bana doğru dönüp eli ile bir kapıyı gösterdi
"Orada giyinebilirisin, burada bekliyorum seni." dedi.

"Tamam" deyip arkamı dönüp odaya girdim. Soyunma odasıydı burası. Çantamdan giyeceğim sıfır kol tişört ve eşofman tarzı bir tayt vardı fazla dar değildi. Saçlarımı da tepeden hızla bağladım. İlacı içtiğim için ağrım başlamıştı bile. Yanımda su getirmiştim hemen ağrı kesiciyi de içtim. Çıkınca Mert de üzerini değişmiş sıfır kol bir atlet ve eşofman giymişti. Eline sargı bezlerini sarıyordu. Kasları ortadaydı.

Diğer bezleri alıp
"Al ." dedi yüzüme bakmadan. Yanına gidip aldım ve sarmaya başladım. Sarınca bana döndü. Kısa bir süre üzerime baktı ve torbanın yanına doğru gitti.
"Gel bakalım doktor hanım. " dedi. Ben aslında torba değil de kendisi ile yakın dönüş çalışırız diye düşünmüştüm . Torba ilk zamanlar yeni başlayanlar için çalışma şekli gibi düşünüyordum.

"Yeni başlayanlar gibi torba ile mi çalışıcaz?" dedim düşüncemi direk söyleyerek.
"Zaten yeni başlıyorsun. " dedi bana dönüp.
"Evet haklısın yaklaşık 6 yaşımdan beri antrenman yapıyorum çok yeniyim ." dedim elimi belime koyup.
"Sen bilirsin biraz torba ile çalışalım sonra marifetlerini görürüz. " dedi .

Yanına gidip "Anlaştık " dedim. Torbanın arkasına geçti ve torbayı tuttu.
"Sol, sağ , sol , sağ..." o söyledikçe bende dediği yere yumruk atıyordum.
"Sıra tekmede . Sol , sağ " diyip torbaya tekme atmaya başladım.

Hazır yalnız kalmışken ona soracağım sorular vardı. Tam zamanı olduğunu düşünüp direk sordum
"Sevgilin var mı ?" Dedim.
Mert kafasını kaldırıp bana baktı sonra tekrar önüne dönüp hafif sırıtıp
"Ne oldu bana aşık oldun da hayatımda biri var mı diye öğrenmek mi istiyorsun? " dedi.

Onu ilk defa gülerken görüyordum.
"Aşık olsam böyle mi sorardım. Sadece sevgilisi olan veya evli olan birinin bana yakın olmasını doğru bulmuyorum " dedim torbaya tekme atmaya devam ederken.
"Hayatımda kimse yok. " dedi net bir şekilde.
"Belli oluyor. Olsa da bu odunluğunla kız kaçardı ." dedim oldukça açık sözlü olarak. Ama öyle idi. Hiç gülmüyor ve robot gibiydi.

"Ben odunsam sende yontulmamış odunsun Zümrüt " dedi.
Bana yontulmamış odun mu dedi ?

Tekme atmayı bırakıp "Kaşınıyorsun " dedim ve torba yerine ona tekme attım. Bacağına doğru attığım için fazla sarsılmadı . Torbayı bırakıp bana yaklaştı. Aniden tekme atıyordu ki küçük bir hareket ile havada olan bacağına ben vurdum.

Tek kaşını kaldırdı. Ben yumruk atmak için elimi kaldırdığım sırada elimi tutup ters çevirdi ve hızla arkama geçip bacağıma vurdu ve yere tek dizimin üstüne durdum.
"Bu kadar mı ?" dedi alay eder bir tavırla.

Boşta kalan kolumun dirseği ile karın boşluğuna hızla sert bir şekilde vurdum. Tuttuğu elimi çekip yerde iki elimin üzerine kalkıp omzuna tekme attım. Bu hareketim ile yere düştü. Hemen geri kalkıp bacağının birinin üstüne ayağım ile basıp kolunun tekini tutup geri çevirdim ve yüz üstü yattı.

"Bu kadar odun bey ." dedim hafif sırıtarak. Terlemeye başlamıştım ve oldukça çok susamıştım.

Mert boşta olan bacağını kaldırıp sırama doğru vurup , kolu ile de kolumdan tutup çekti. Yere yan yatırıp bir eli ile ellerimi tutuyor ve bacakları ile de bacaklarımı kavramış hareket edemiyordum.