DİCLE

1.5K 116 3
                                    


Karakola gidince helikopter'e bindik Beritan ile. Yolda gerekli bir kaç bilgi verdi. Büyük bir tepe'nin üzerine iniş yaptık.

"Dağın aşağısında bizi karşılamaya gelicekler. Seni orada Rojat'a bırakıp gidicem. Çok dikkat etmelisin Zümrüt. Telefonda tek kayıtlı numara Serhat'ın numarası. Seni karakolda bekliyor ve ona ulaşamazsan babanı aramalısın." dedi aşağıya doğru yürürken. Helikopter'de kalkmıştı.

"Tamam merak etmeyin siz ben ararım. Benim aklıma takılan sadece kızlar ikna olmazsa nasıl ikna ederim diye düşünüyorum ?" dedim aklımda olan tek soru ile.

"Anladım ama onu da sen halledersin." dedi. Beritan uzun boylu , kirli sakallı esmer biriydi. Kafamı sallayıp hızla yürümeye devam ettik.

Beritan'ın dediği gibi 3 adam vardı bizi bekleyen. Yanlarına yaklaştık.

"Bu size bahsettiğim Dicle. " dedi ve bana dönüp
"Canım bundan sonra onların yanında kal ben sonra gelicem. " dedi. Sevgili rolü yapıyorduk.
"Tamam bekliycem " dedim.

"Hadi gidelim " dedi uzun sakallı adam.
Beritan'a son kez bakıp adamları takip ettim.
"Dicle kaç yaşındasın?" dedi adamlardan biri.
"21 yaşındayım. Biz tanışmadık dimi isimlerinizi öğrensem ona göre hitap etsem?" dedim yürürken.

Adamlar tek tek
"Rojat, Çavşin ve Berzan. " dediler. Rojat ın yanına doğru yaklaştım. Burada beni koruyacak olan tek kişi o idi.

Bana soru sorarak yola devam ettik. Bende sorulara akıllıca cevaplar verdim.
Küçük bir tepeye gelmiştik. Tepeye doğru çıktık. Mağaralar vardı. 3 tane mağara kapısı vardı , önleri koyu renkli çarşaflar ile örtülü. Mağara'nın birinden 2 kişi çıktı. İri yarı bir adam ve yanında zayıf kısa boylu bir adam.
İri olan yanımıza yaklaşıp
"Hoşgeldin güzelim , bundan sonra benim emrim harici bir şey yapmayacaksın. " dedi. Türkçesi iyi değildi diğerleri gibi.
"Tamam olur ." dedim hafifçe başımı öne eğerek. Şerefsiz sen kimsin ki senden emir alıcam ben.

"Çiya içeriye geçelim mi ? Bende Dicle'yi diğer kızların yanına götüreyim. " dedi Rojat.
"Tamam." dedi Çiya. Onlar mağaranın içine girince Rojat kolumdan tutup iki mağara'nın arasına götürdü.

"Zümrüt şimdi seni kızların yanına götürücem. Sana bilgi verilmiştir zaten ama sen yine de kızların ağzını ara gitmek isteyen varsa onlara kim olduğunu söyle. İstemeyen varsa sakın yanında konuşma. " dedi.

"Tamam olur ." dedim. Rojat da kafasını sallayıp aradan çıktık. Diğer mağaranın yanına gelince
"Kızlar! " diye bağırdı birkaç saniye sonra çarşafı kaldırıp içine girdik.

Duvarlarda ışıklandırma , yerde büyük bir halı ve 6 kız vardı. Biri elinde bir şey dikiyor , biri yemek için sanırım bir kaç şey doğruyor , diğerleri de oturuyordu. Mert'in kardeşini ve Melis'in ablasını hemen buldum. Melis'in ablası dikiş yapıyordu.
Zeynep de yanında oturuyordu.

Rojat
"Bu Dicle,  bundan sonra yanınıza kalıcak. İyi geçinin !" dedi ve bana dönüp kafasını salladı ve çıktı.
Zeynep ve Melis'in ablasının yanına oturdum. Kızlar dan biri
"Hoşgeldin seni de mi kandırdı o pislik herif? " dedi. Diğer kız hemen söze girdi
"Sussana sen !" diye bağırdı kıza.

"Kızlar isterseniz tanışalım sonra konuşuruz bu konuları yorgunum? " dedim gayet sakin bir şekilde.

Kızlar sırası ile
"Ben Zeynep , Ben Gül, Ben Ayfer , Ben Elif , Ben Kader, Ben Derya." dediler.

Melis'in ablasının adı da Deryaymış.
Ayfer ve Kader ayağa kalkıp
"Biz yemekleri yapalım. " dediler.
Oldukça büyük bir mağaraydı.
Ayfer ve Kader dışarı çıkınca Elif'de lavaboya gitmek için dışarıya çıktı.

SEVDAMIN YİTİK KALDIĞI NOKTA (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin