SEVDAMIN YİTİK KALDIĞI NOKTA (DÜZENLENİYOR)

VURULMA

Gece sürekli kolumdaki saate bakıyordum. Planladığımız saatin gelmesini bekliyordum. Arada bir Berzan veya başka adamlar gelip uyumayan var mı diye bakıyordu . Bende yatağımda sırt üstü yatmış tavana bakıyordum.

Planladığımız saat gelince yerimden kalkıp Zeynep'i uyandırdım. Onun yanında yatıyordum zaten.
Omzuna dokunup
"Zeynep hadi kalk gitme vakti geldi ." dedim oldukça sessiz bir şekilde.
Zeynep bir an uyku sersemi ile bakarken sonra dediklerimi anlayıp yerinden kalktı. Gece yatmadan hepsi yanına bir kaç eşya almıştı giderken götürmek için.

Zeynep'e işaret yapıp diğer kızları da uyandırdık beraber. Elif , Kader ve Derya'da uyanınca yavaşça mağara'nın çıkışına yaklaştık. Kızlara sessiz olun diye işaret yaptım ve Rojat'ı bulmak için dışarıya çıktım.
Çıkınca Rojat ve bir adam konuşuyordu. Rojat beni görünce sırtı dönük olan adama bir şeyler dedi ve adam gitti. Rojat'ın yanına hızla yaklaştım.

"Gitme vakti geldi . 10 15 dakika oyalasan  adamarı yeter bizim için." dedim.

"Tamam o iş bende. Kendinize çok dikkat edin ve oldukça hızlı olmaya çalış ve tepedeki adamları silah ile vurma sakın. " dedi 

"Yok merak etme sen. Hadi Allah a emanet ol asıl sen burada kendine dikkat et !" dedim.
Hafif gülümseyip
"Ben alışkınım merak etme sen . Allah'a emanet ." dedi. Hafif gülümseyip tekrar mağaraya döndüm. Güneş daha doğmamış ve etraf karanlık idi .

Çarşafı biraz aralayıp kızlara gelin işareti yaptım. Hazır etrafta kimse yokken tam zamanı idi.
Kızlar tam çıkarken
Gül
"Gidiyormusunuz?" dedi. Hepimiz şaşkınca Gül e bakarken
"Merak etmeyin kimseye söylemem. Çabuk gidin kendinize dikkat edin!" dedi . Gül hamile olduğu için bizimle gelmek istemiyordu.

"Allah razı olsun Gül. Bizimle gelebilirsin istersen ?" dedim oldukça sessiz bir şekilde.

"Hayır. Hadi çabuk olun. " dedi. Gülümseyip dışarıya çıktık. Kimse yoktu.

"Arkadan dolanıp tepeye gidicez. Siz tepenin aşağısında saklanıp beni bekleyin . Bende adamların işini halledip gelicem. " dedim.

"Tamam dikkat et ." dedi Derya. Kafamı sallayıp hızla mağaralardan uzaklaştık. Tepe mağaraların arkasında idi.

Hızlı adımlar ile yürüyorduk. Elime aldığım el feneri ile önümüzü görüyorduk.
Tepenin önüne gelince adamları görüyordum. Biri yere uzanmış diğer de elinde büyük bir fener ile etrafa bakıyordu.

Kızlara dönüp büyük kayayı gösterdim
"Bunun arkasına geçin. Beni bekleyin. " dedim.
Hepsi kafasını sallayıp kayanın arkasına  geçti. Belime koyduğum bıçağı elime alıp kolumdan ceketin içine koydum. Bıçağın bir ucu elimde, diğer ucu ceketin içinde idi.

Sessizce sırtı dönük olan adama yaklaştım. Yerde yatan adamın yanından geçince oldukça sessiz olmaya çalıştım. Adamın sırtı dönük  olduğu için bıçağı hızla çıkartıp tam boynuna sapladım ve hızla çektim.

"Ahh" diyerek yere düştü. Kafasını tutup çevirdim ve boynunu kırdım.
Birden biri ayağımdan tuttu. Kafamı çevirdiğimde yerde yatan adam bir eli ile ayağımdan tutmuş diğer eli ile de silahı bana doğrultuyordu.

Silah olan eline güçlü bir tekme atıp, ayağımı hızla geri çektim ve bıçağı boynuna sapladım. Diğer adama yaptığım gibi bunun da boynunu çevirip kırdım. İkisi de yerde yatarken hızla aşağıya indim.

Kızların yanına gelince
"Hallettim kızlar hadi gidelim. " dedim. Hepsi sevinç ile birbirine bakarken arkamızı dönüp yürüdük . Oldukça  hızlı yürüyorduk. Güneş yavaşça doğmaya başlamıştı. Mağaraları etrafından sessizce dolanıp bütün tepeye doğru çıkmaya başladık. Ağaçlar oldukça seyrek ama kayalar buyuktü