LAZ KIZI

1.2K 99 14
                                    













2 Hafta Sonra









"Hadi çıkıyoruz Zümrüt gel" diye kapıdan sesleniyordu Adem.

Buraya geleli 2 hafta olmuştu. Mert ve Adem ile yayladaki evde kalıyorduk.
Bu gün de istanbul a geri dönüp Mert i bırakıcaktık. Sonra da Adem ile Hakkari ye gidicektik .
Bu süre içerisinde moralim yerine gelmişti. Ama onu unuttun mu derseniz unuttmadım tabi. Seviyorum hala. Öyle pat diye silip atmak kolay olmuyor.

Ama benim nasibim değilse o kadın ile arasına girmemin de bir anlamı yoktu tabi.


"Tamam geliyorum " diyerek Mert in valizini de alarak kapıdan çıktım. Kapıyı kilitleyip Havva teyze ye gidip anahtarı verdik ve vedalaştık. Annemlere götürmek için bir kaç poşet eşya verdi. Tabi diğer komşular ve akrabalarda.


Araba ile hava limanına gidip uçağa bindik. Babama bindim diye mesaj attım.  Onlara burada kaldığım sürece oldukça az konuşmuştuk. Sadece bir kaç resim atmıştım babama.

Uçak dan inince direk yurt a gittik.  Bu kadar izin alabilmiştik. Yurt a girince Kübra ile yemek yedik. Mert im eşyalarını yerleştirdik. Ona aldığım hediyeler vardı o görmeden dolabına koydum.

Saat geç olunca da vedalaştık. Tabi çok zor bir veda idi. Kim bilir bir daha ne zaman görücektim onu. O da ağladı bende. 

Yurt dan çıkıp eve gittik. Yeliz teyze ve Hasan amca ile biraz sohbet edip uyuduk.
Yarın sabah erkenden uçağımız vardı. O yüzden erken yattık.  Ayşegül e uçağın iniş saatini mesaj olarak attım.

Sabah olunca erkenden kahvaltı ettik. Evdekiler ile vedalaşıp Adem ile havalimanına gittik. Girince ki herzaman olduğu gibi kızların gözü Adem de idi. Bir an onu Mert olarak düşünüp koluna girdim. Kızlar sevgilisi veya eşiyim diye düşünerek önlerine döndü. Adem eskiden  vücut çalışırdı. Vip koruma olduğu için de arada gidiyor ve oldukça iri bir yapıya sahip idi. Esmer uzun boylu ve yakışıklı idi.
Mert e benziyordu.
Bende aklımdan Mert i geçirirken bir anda koluma çarpan birinin etkisi ile yere düştüm. Tabi ayağımı da burkmuştım. Ayağımın ağrısı ile inlerken Adem bana çarpma adam ile laf dalaşına girmişti 

"Adem ben iyiyim sade biraz ayağım burkuldu. Yarım et de kalkayım " dedim ve elimi uzattım. Adem tövbe çekerek adamdan uzaklaşıp yanıma gelip beni kaldırdı.

"İyimisin? " dedi
"Evet hadi gidelim" dedim. Aslında ağrıyordu. Şişebilirdi bile. İçimdeki acı ayağımın acısına göre daha ağırdı.

Uçağa binince Adem ile kulaklığı takıp müzik dinledik. Hakkariye yaklaşınca Adem müziği durdurup bana döndü

"Anlaştığımız gibi unutma Zümrüt . Sen güçlü bir kadınsın. Bunu da atlatıcaksın. Bak zaten kilo da verdin  baya. Göz altlarından uyumadığın da belli oluyor. Bin an  önce kendini toplarlamalısın. Sen bir doktorsun unutma. İnsanlarının hayatını kurtaran bir doktor " dedi.

Oldukça içten söylüyordu bunları.  Adem i bu kadar ciddi konuşurken görmek çok nadir idi.

"Tamam. Dediğin gibi yapıcam" dedim. Bir süre sonra uçak inmişti. Adem burada bir araba ayarlamıştı bile gelmeden önce. Hemde bir Range Rover idi.  Ben ağzım açık arabaya bakarken elimden bavulu aldı.
"İstersen ağzını kapat civciv. " diye gülerek arabaya gidiyordu.
Bende arkasında girip bagaja bavulları koyduk.
Arabaya binip babamı geliyoruz diye aradım.
Yaklaşık 40 dakika sonra binanın önüne gelmiştik. Kesin Mert de gelmiştir diye düşünüyordum. Ayşegül son konuştuğumuzda sen olayı  yanlış anlamışsın dedi bende devamını getirmesini beklemeden konuyu değiştip kapattım telefonu.

SEVDAMIN YİTİK KALDIĞI NOKTA (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin