"Ayşegül susar mısın?" dedim..
"Ay tamam ya ama bak benden söylemesi ileride sizden güzel şeyler olabilir ." dedi.
Bir şey bulsam kafasına fırlatıcam.
"Ayşegül ya sus ya da çık dışarıya. Hem sen yeni gelmedin mi kızım git bir şeyler ye iç ve beni rahat bırak dinleniyim." dedim yatağa sokularak. Başımı yastığa koydum ve yorgunluktan kapanan gözlerimi kapattım.
Ayşegül de oflayarak odadan çıktı.MERT' DEN
Hastaneden çıkınca arabaya bindik. Bindik ama anahtar yoktu
"Zeynep anahtarı sana mı verdim?" dedim.
"Hayır abi ." dedi. Muhtamelen ya odada ya da koridorda düşürmüştüm.Biz arabada otururken Serhat'da hastaneden içeriye giriyordu. Onu görünce
"Bekle beni !" dedim ve arabadan indim hızla.
"Serhat!" diye seslendim. Serhat olduğu yerde durup arkasına döndü. Yanına gidip
"Nereye?" dedim.
"Zümrüt'ü görmeye geldim. " dedi ve omzuma dokunarak
"Gözün aydın olsun kardeşin gelmiş ." dedi."Sağol. Ya bende arabanın anahtarını odada düşürmüşüm galiba, beraber gidelim de alıyım." dedim.
"Tamam." dedi ve üst kata çıkmaya başladık. Biz çıkarken Serhat ın telefonu çaldı.
"Alo..."
"Tamam geliyorum." diyerek kapattı."Benim karakola gitmem lazım Zümrüt'e selamımı söyle " dedi.
"Tamam söylerim. " dedim ve Serhat arkasını dönüp gitti.Odaya doğru yaklaşınca içimde tuhaf bir şekilde kıpırdanma vardı. Nedenini bilmesem de onu görünce heyecanlanıyorum.
İçeride müsaittirler diye kapıyı çalmaya gerek duymadan direk açtım. Açtığımda gördüğüm manzara sinirlerimi aşırı derecede fırlattı.
Bir adam doktor kıyafetleri ile Zümrüt'ün üzerine çıkmış düğmelerini açıyordu."Ne oluyor lan burada?" diyerek adamın omzundan tuttuğum gibi yere attım. Zümrüt hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Kıza ne yapmıştı bu şerefsiz ?
Yerdeki adamı yakasından tutup birkaç tane yumruk geçirdim. Adama söve söve peş peşe yumruk atmaya başladım.
Uzun boylu zayıf hafif sakallı bir adam ve nedense bir tepki vermiyor.Adamın yüzünden kanlar akınca itip yere doğru attım. Zümrüt'e yaklaştım. Düğmeleri göbeğine kadar açıktı. İç çamaşırı gözüküyordu.Ayak ucunda duran çarşafı alıp üzerine örttüm ve omzuna dokunup
"Zümrüt , Zümrüt " dedim ama her hangi bir tepki vermedi.Yerde duran adamın yakasından tutup
"Kıza ne yaptın lan? " dedim. Gözlerimden ateş fışkıracak gibiydi. Adamı daha fazla dövmemek için kendimi zor tutuyorum.Adam gülerek
"Çiya'nın selamı var. Onun yapamadığını ben yapmaya geldim. Kızı uyutup işini halledip öldürüceltim. " dedi. Pis pis sırıtıyordu.
Bunları açık açık söyledi nasılsa ben onu döverek öldürücektim ya da kendi kendini öldürücek."Şerefsiz .........." diyerek yere attım. Cebimden telefonu çıkarıp
"Birkaç asker ve komutan'a da haber verin onun kızının odasına hastaneye gelin. Acil!" dedim ve kapattım. Serhat'a haber vermiştim.Adamı yerden kaldırıp sandalyeye oturttum. Diğer çarşafı da alıp bu iti bağladım. Tabi bağlarken birkaç tane daha vurdum ve adam bayıldı. Zümrüt'ün yanındaki sandalyeyi çektim ve yanına oturdum.
Arabada duran 2. Telefonumu aradım. Zeynep açtı. Bu durumda tek yollamak istemediğim için orada beklemesini söyledim. Asker olan ama aynı zamanda çok güvendiğim birini aradım. Zeynep'i alıp eve götürmesini söyledimBirkaç dakika sonra Zümrüt yavaş yavaş gözlerini açtı. Ayağa kalkıp
"Zümrüt! " dedim. Zümrüt gözlerini açtı ve üzerindeki çarşafı aşağıya iteceği anda tuttum
"Yapma! " dedim.
Zümrüt şaşkınlıkla bana bakarken diğer sandalyede oturan adamı gördü
"Bu kim? " dedi şaşkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDAMIN YİTİK KALDIĞI NOKTA (DÜZENLENİYOR)
AcciónBinbaşının kızı ve görevden yaptığı bir hata yüzünden belirli bir süreliğine alınmış biz bordo berelinin hikayesi