1.7

4.1K 344 409
                                    

2,5 Ay sonra

Kış balosu gelip çatmıştı. İlk görev olan böcürtlerden Albus üçüncü olarak çıkmıştı, bunun nedeni böcürtüsünün Draco olması olmuştu. Evet ridiculous büyüsü kolay bir büyüydü ancak karşınızda ki şey size sürekli affedilmez lanetlerin ikisini gönderirken değil.

İkinci görevin ipucunu da çözmüştü ve bununla ilgili çalışmalara daha şimdiden başlamıştı bile. Teddy ona yardım ediyordu.

Draco ise yıllardır hayalini kurduğu şeyi yaşayacak olmanın sevinciyle yanıp tutuşuyordu. Baloda Harry'nin kavalyesi olacaktı tanrım!

Aslında başta Harry gelmeyi düşünmediğini söylemişti, Draco ise lanetlerin ne kadar güzel büyüler olduğunu söyleyerek bir kaç gönderme yapmıştı. Sonuç olarak Harry baloya geliyordu.

Herkesin kavalyesi vardı ailede, Albus hariç ki en önemlisi oydu aslında. Çünkü diğer üç şampiyonla birlikte balo dansının açılışını yapacaktı. Gelin görün ki erkek arkadaşının sadece ara vermediğini öğrenmesi, bolaya başka birini davet ettiğini öğrenmesiyle oldu. Raven, yani Stephan -Albus o bir Ravenclaw olduğu için ona Raven demeyi daha çok seviyordu- anlaşılan kendisini uzun zaman önce terk etmişti.

"Hırslı insanlar böyledir" demişti Draco ona.

"Kendi başarıları için her şeyi yapabilirler" demişti. Albus ise onu yine terslemişti.

"Evet seninde hırs uğruna terk ettiğin bir ailen var" diyerek kalbini kırmıştı. Draco çoğu zaman onun bipolar olduğunu düşünüyordu, çünkü bir gün iyiyse diğer gün değildi. O günden beri Draco onunla gerçekten konuşmuyordu. Hatta ve hatta Albus pişman olup yanına geldiğinde onu ilk defa terslemişti.

"Baba-"

"Profesör Malfoy" diye düzeltmişti. Sonrasında ise:

"Evet Bay Potter bir problem mi var?" demişti ve Albus şok olmuştu. Kafasını hayır anlamında sallamış ve uzaklaşmıştı oradan.

Şimdiyse Harry'nin kucağında ağlıyordu. Harry ise ne yapacağını pek bilmiyordu çünkü Albus hep içine kapanık bir çocuk olmuştu ve problem ney bunu da anlatmıyordu.

"Herkes benden nefret ediyor" demişti sadece.

"Hatta belki karnında taşımış olmasaydın sende nefret ederdin" demişti ve ağlamaya başlamıştı. Turnuvanın sinirlerini yıprattığını biliyordu sadece.

"Yapma tatlım, babanda-"

"Benden nefret ediyor!" diyip daha çok ağlamaya başladığında tartıştıklarını düşünebilmişti sadece.

Albus'u gönderdikten sonra Draco ile konuşmaya çalışmıştı.

"İnsan olduğumu gerçekten unuttu ve bende hatırlatıyorum" demişti Draco üstünü değiştirirken. Harry artık nereye yetişeceğini kestiremiyordu. Bir sürü öğrencisi vardı onlarla ilgileniyordu, Draco ve Albus'un atışmaları vardı, bir yandan Albus'un turnuvasını düşünüyordu öteki yandan Teddy'nin sinir krizleri azalsa da tamamen geçmemişti. Tabi bir de James ile olan ilişkisi vardı ki James S.B.D'leri için aşırı kasıyordu. Scorpius, Rose ile kavga ettiklerinden beri sürekli Gryffindor'lara sataşıyor ve patlamaya hazır bir bomba gibi geziyordu bu arada Lily yeni yeni ergenliğe giriyordu ve Harry ona bu durumu açıklamasını Hermione'den rica etmişti ama Lily her regli olduğunda korkuyor ve ağlama krizlerine giriyordu. (Y/N; siz bile şiştiniz dimi)

Harry yatağa girdiğinde derin bir nefes almıştı. Draco sinirlenmişti, muhtemelen ne olursa olsun kendisi hep Albus'u savunduğu içindi.

"Draco" dedi Harry, sesi titriyordu ve Draco da bunu fark etmişti, yoksa attığı tripten asla ödün vermezdi.

I Found Love || Drarry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin