Okuyan kaldı mı bilmiyorum gerçi ama
"Yani Albus sana sarıldı?"
"Evet?" Draco cisimlenmeden önce onu yakalayan Harry onu bahçede birer kahve daha içmeye ikna etmişti. Gerçi yer yer kar yağıyordu ama bunu önemsemiyorlar gibiydiler.
"Bana neden bu kadar iyi davranıyorsun Harry?" Draco derin bir nefes almıştı.
"Çünkü bana yazın her şeyi anlatacağına dair söz verdin, ayrıca sanki hiç bir şey olmamış gibi de davranmıyorsun. Hatanın farkındasın ve bu yüzden ona göre hareket ediyorsun. Çevremde olman beni rahatsız etmiyor" dedi Harry kahvesinden bir yudum daha alırken.
"Peki hala soyadımı taşımaktan miden bulanıyor mu?" Harry buna hafifçe kıkırdamıştı. Çünkü Draco ile aynı odada kalacağını öğrendiğinden sonra profesör McGonnagall'a aynen böyle demişti 'onun soyadını taşımak bile midemi bulandırıyorken aynı oda da mı kalacağım?!' ve Draco bunu duymuştu.
"Hiç bir zaman midemi bulandırmadı" Draco yavaşça elini masada Harry'nin eline doğru yaklaştırıyordu ki bir ses duydular.
"Kim var orada?! Lumos" ardından Hermione bahçeye çıktı.
"Biziz" dedi Harry sakince. Draco elini kendine doğru çekmişti.
"Oh! Pardon ben sandım ki, anlarsın ya"
"Sorun değil Herm." dedi Harry gülümseyerek ve birbirlerine tekrar iyi geceler dilediler.
"Gitsem iyi olacak sanırım" diyerek ayağa kalktı Draco.
"Şey, biraz geç oldu ama" dedi Harry ancak devamını getirmedi.
"Otuz bir yaşındayız hatta neredeyse otuz iki, bir şey olmaz" dedi Draco gülümsemeye çalışarak. Harry'de onu taklit etmeyi seçmişti. İçinde ki bir şeyler Draco'nun gitmesini istemiyordu. Onun çevresinde olmasına tekrar alışmıştı ve ayrı kalmak istemiyordu. Draco arkasını döndüğünde Harry yutkundu.
"Draco"
"Evet?" dedi yarım bir şekilde ona dönerken Draco.
"Üşüyorum" dedi Harry anlamasını umarak.
Flash Back
"Pekala" dedi Harry, savaş bitmişti her şey yolundaydı. Draco ile evlilerdi ve şu an yataklarında yatıyorlardı. Harry'nin karnı kocamandı ve Draco'nun elleri o göbeği çok seviyordu.
"Beni sevdiğini ne zaman ve nasıl anladın?"
"Hadi ama bebeğim" dedi Draco ellerini onun karnından çekerek kendi yüzüne kapatmıştı. Ama eğer cevap vermezse Harry'nin ağlayacağını biliyordu, daha önce iki doğum daha gerçekleştirmişti.
"Üçüncü sınıftaydık, o yıl Sirius kaçtığı için okulun her yanında ruh emiciler vardı. Hatta Hufflepuf maçında senin on beş metre yukarıdan düşmene neden olmuşlardı." Draco sustu ve Harry'nin anlına bir öpücük kondurdu.
"Sana aşık olduğumu bahar ayında, yanımızda ruh emiciler de yokken sırf sen orada değilsin diye üşüdüğüm zaman anlamıştım. Ki bir Slytherin ögrencisi hatta bir Malfoy olan Slytherin ögrencisi için bu görülmüş şey değildi. Sonra sen geldin ve bana 'kapa çeneni Malfoy' dedin. O gün sana doğru yaklaştığımda üşümemin geçtiğini hissetmiştim"
Flash Back Sonu
Draco yutkunamamıştı, hatta nefes bile alamıyordu.
"Ben hipotermiden ölmek üzereyim" diyebildi sadece.
"Hermione'e haber verip geliyorum" dedi Harry, istediği cevaptan daha fazlasını almıştı.
"Bekliyorum" dedi Draco nefes alarak.
![](https://img.wattpad.com/cover/197121479-288-k698785.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Found Love || Drarry
FanfictionSavaşta Draco'nun Harry'e asa fırlatması ardından başlayan bir aşk Lucius Malfoy'un Azkaban'dan kaçmasıyla büyük bir mola vermek zorunda kalmıştı. Dört yıllık bir birliktelikten beş çocukları olmuştu, ikisi ikizdi ve biri Lupin'in oğluydu ama mutlul...