3~Gerçekler~

3.3K 104 5
                                    

Yatakta yana döndüm. Eskiden sevdiğim adamın olduğu yer artık boştu. Gözümün önünde yatağımda birden Tahiri gördüm. Tahir eskisi gibi yatakta yatıyordu. Ve o her zaman ki sıcacık iç ısıtan gülümsemesiyle karşımda duruyordu.

"Sen gerçek değilsin."

Tahir hiç bir şey dememişti.

Elimi Tahir'in yanağına koydum. Yavaşça sakallarında gezdirdim. Tahirin gülümsemesi aynı sıcaklığıyla karşımdaydı.

"Ama sen gittin? Bizi bitirdin Tahir."

Dedim iyice kısılan sesimle.

"Bi daha gitmek yok. Söz Nefesim söz."

Tahirin kokusunu içime çektim. Hayal olamayacak kadar güzeldi. Sabaha kadar o anın büyüsü bozulmasın diye hareket dahi etmedim. Gözlerimi kapattım ve kendimi Tahirin kollarında uykuya bıraktım. Ama artık sabah olmuştu. Gözlerimi zorla da olsa açmıştım. Dünki güzel hayalim bitmişti. Güzel olan herşey bir rüyaydı. Tahirle benim mutlu olabilme sürem sadece bu kadardı.

Onlar ancak hayallerde mutlu olabilirlerdi. İki insan birbirini severse o hikayeye mutlu bir son yazılamazdı. Ya bu son değilse bu bir başlangıçsa. Acıyla başlayıp mutlu sonla bitemezmiydi. Sonsuza kadar mutlu yaşadılar ama ayrı ayrı da denilemezdi. Çünkü ayrı ayrı mutlu olamazlardı. Mutlulukları bile beraberdi. Çünkü sevda bu demekti. Sevdiğin karanlıkta yürümesin diye ışık olmaktı. Sevda bu demekti. Ayrılık değil, keder değil, hüzün değil, şefkat demekti. Huzur demekti, mutluluk demekti.

Hayal "Anne."

"Günaydın kızım gel."

Hayal "Günaydın."

Dedi ve yatağa yanıma oturdu.

Hayal "Anne. Sen babamı seviyor musun?"

"Annecim nerden çıktı bu soru?"

"Anne lütfen soru sorma, sadece cevap ver."

"Evet annecim seviyordum. Hem de çok seviyordum."

Umut "Onu affedecek misin?"

Umut da içeri girdi.

Hayal "Eğer sen babamı affedemediğin için üzülüyosan yani biz istemiyoruz diye barışmıyosan."

Umut "Eğer sen mutlu olacaksan biz affederiz. Biz sadece senin mutlu olmanı istiyoruz."

"Annecim ben gerçekten babanızı affedemediğim için üzülmüyorum. Ben sadece size gerçeği anlatıp sizi üzdüm diye üzülüyorum. Eğer siz mutlu olursanız ben de mutlu olurum."

Umut "Seni çok seviyoruz anne."

"Bende sizi çok seviyorum. Siz beni gerçekten mutlu görmek istiyor musunuz bakayım?"

"Evet."

"Hem de çok."

"Tamam o zaman somurtmak yok."

Hayal "Tamam yok."

"İyi o zaman aşağı inip kahvaltımızı yapalım."

Umut "Tamam anne."

Hayal ve Umut aşağıya indiler. Sanki az önce konuşulanları unutmak istermişim gibi gözlerimi kapattım ve yutkunmaya çalıştım. Bu yükler artık bana ağır gelmeye başlıyordu. Üzerine rahat bir şeyler giyip aşağı indim.

Evdeki duvarlar sanki üzerime üzerime geliyordu.

"Asiye abla ben evde duramıycam. Dışarı çıkıyorum ben."

Ayrılığın Gemisi|TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin