Sabah gözleri ıslak bir şekilde uyandı Nefes. Gece ağlamamayı dileyip, sabah gözleri ıslak uyanmıştı. Uykusunda bile ağlamıştı. Ağlayan birisi daha vardı ama ağladıklarından birbirlerinin haberleri yoktu.
Gözlerini hemen sildi Nefes. Bugün yeni hayatının ilk günüydü. Yeni evine taşınacaktı. Yeni bir ev, yeni umutlar. Başarabilirdi Nefes. Her şeyin üstesinden gelebilirdi.
Öncelikle taşınacaklarını çocuklarına söylemeliydi. Elini yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Aynanın karşısında durdu. Güçlü olmalıydı. Herkese rağmen Nefes güçlüydü. Elini yüzünü yıkadı ve üzerini değiştirdi Nefes. Güzel, rahat ve sade bir elbise giydi. Sonra çocuklarının odasına girdi.
Çocuklar zaten uyanıklardı ve üzerlerini değiştirmişlerdi. Hayal Nefes odaya girince ayağa kalktı. Nefes de dizlerinin üzerine çöktü Hayal'in boyuna inmek için. Hayal dayanamayıp sordu; "Ne zaman taşınacağız?" Nefes imalı bir şekilde baktı Hayal'e. "Bana bak bakayım bücürük, sen yine bizi mi dinledin? İyi alıştın sen he." Diyip burnuna dokundu. "Birazcık merak ettim de ondan dinledim." Masum bir tavırla söylemişti Hayal bunları. "Peki madem. Bugün yeni evimize taşınacağız. Bugün eşyalarımız evimize gelecek ve biz de yerleştireceğiz."
Umut da ayağa kalktı. "Yeni evimiz çok güzel olacak." Annesinin gözlerinin içine bakarak söylemişti bunları. "Siz olursunuz da güzel olmaz mı o ev?"
Evi temizlediler, yeni eşyaları geldi, onları yerleştirdiler. İşleri tüm günü kaplamıştı. Nefes kimseden de yardım istememişti. Asiye'nin o kadar ısrar etmesine rağmen her şeyi tek başına yapmak istediğine ve yapabileceğine ikna etmişti Nefes onu.
Nefes her şeyi yerleştirdikten sonra. Kendisini salonun ortasında yere bıraktı. Hayal ve Umut hemen annesinin üzerine doğru koşturdular. Sarıldılar Nefes'e. Nefes dengesini kaybedip yere uzandı iyice. Hayal ve Umut'ta Nefes'in yanına uzandılar. Hayal gözlerini etrafta gezdirdi. "Evimiz çok güzel oldu. Tek bir şey eksik..."
"Ne eksik annecim?" Diye sordu Nefes başını Hayal'e çevirip.
"Baba eksik. Babasız ev olur mu? Diğer evde Mustafa Amca vardı. Ama burda hiç baba yok. Babasız ev olur mu?"
Nefes hiçbir şey diyemedi. Ne denilebilirdi ki şu durumda. Çocuklarına ne söylese onları teselli edecekti. Yaşadıkları boşluk, kelimelerle teselli edilebilecek gibi değildi ki.
"Anne hani biz babamızı çok özlüyoduk ya. Sen de çok özlüyorsun değil mi babanı? Ama bizim annemiz var, senin annen de yok ki." Hayal annesini üzmek istemiyordu ama sormadan da duramıyordu.
"Evet annecim, çok özlüyorum onları. Ama Osman Dede'niz de benim babam sayılır."
"Seni çok seviyoruz anne." Umut annesini kendince teselli etmeye çalışıyordu. Nefes oğlunun kendisini teselli etmeye çalıştığını anlamıştı. "Ben de sizi çok seviyorum annecim. Siz varken ben çok güçlüyüm."
Hayal gülümseyerek annesinin gözlerinin içine baktı. "Sen hep çok güçlüsün ki."
Nefes'in ne annesi vardı ne de babası. Osman Hoca'da babası sayılırdı. O büyüttü Nefes'i. Ama Nefes'in hikayesi başkaydı. Nefes henüz 5 yaşındayken annesini, babasını ve abisini kaybetti. Ailecek Trabzona geldiklerinde kaza yapmışlardı. O kazada annesi de, abisi de babası da ölmüştü. Nefes kalmıştı sadece hayatta. Henüz 5 yaşındayken bir başına kalmıştı. Yetimhanede bile kalmamıştı. Osman Hoca Nefes'in ailesini tanırdı. Nefes'in babası Trabzonluydu. Her yıl Nefes'in babaannesinin ve dedesinin mezarına gelirlerdi. Osman Hoca da tanırdı zaten Nefes'in babasını. Nefes'in bir başına kaldığını öğrenince onu kızı bellemişti. Osman Hoca ve eşi koruyucu ailesi olmuştu onun. Bu yüzden Asiye ile beraber büyümüşlerdi. Aralarında 3 yaş vardı. Hem arkadaştılar, hem de kardeş. Aynı evde büyüdüler ve aynı eve gelin gittiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılığın Gemisi|Tamamlandı
General FictionNefes ve Tahir evlenirler. İkizlerinin doğumuna iki gün kala Tahir gemiye binip gider. Nefes'inin çığlıkları eşliğinde gider Tahir. Aradan 10 yıl geçtikten sonra geri döner. İlk Bölüm Yayın Tarihi: 22.08.2019