16~Yüzleşme~

764 34 3
                                    

Hayal ve Umut, Nefes ve Tahir'le barışmışlardı. Şimdi Tahir'i affetmesi gereken diğer kişiler vardı.

Hep beraber bugün konağa gideceklerdi.

-

Dördü beraber konağın önüne geldiler. Kapının önünde durdular. Hayal ve Umut, Nefes ve Tahir'in önlerinde duruyorlardı. Nefes ve Tahir el ele tutuşmuş birbirlerinin gözlerine güçlü duracağız der gibi bakıyorlardı.

Bakışları kapıya çevirdiler ve kapıyı çaldılar. Kapıyı Asiye açtı ve ellerini görünce barıştıklarını ve az sonra içeride olayların olacağını tahmin edip dudağını ısırmıştı.

"Buyrun gelin, geçin." diyebildi Asiye ve kapının önünden çekildi. İçeri geçtiler. Asiye de kapıyı kapatıp içeri geçti. Tahir ve Nefes içeri girdiğinde herkes ayaklandı. Mustafa sinirle Nefes'e döndü.

"Bacım, ne işi var bunun burada?"

Nefes bir şey söylemeden el ele tutuşan ellerini havaya kaldırdı. Bir kaç saniye sonra yeniden indirdi.

Saniye Hanım, Nefes'e dönüp "Nefes, kızım. Ne demek oluyor bu?"

Nefes çocukların boyuna çöküp "Annecim, hadi siz Balım'la beraber yukarı çıkın."

Hayal Nefes'in gözlerine baktı. "Kalalım, lütfen."

"Annecim, size zarar vermeyecek bir konuşma olacak olsa izin verirdim zaten. Ama ben size zarar gelmesine izin vermem. Bu yüzden yukarı çıkın, hadi annecim."

Tahir de çocukların boyuna çöküp "Babacım, günün sonunda biz zaten sizin yanınızda olacağız. Şimdi kalırsanız, çok üzülürsünüz. Ama şimdi yukarı çıkarsanız akşam çok eğlenebiliriz."

Umut merdivenlere döndü ve ilerledi. Onun ardından da Balım. Hayal sürekli arkasına bakarak gidiyordu. Gözleri dolmuştu.

Nefes biliyordu. Umut'un gözleri Hayal'den önce dolmuştu. Ama kimsenin görmesini istemediğinden gözleri dolduğu anda merdivenlere yönelmişti.

Çocuklar merdivenlerden çıktıktan sonra Nefes yeniden karşılarındakilere baktı. "Her şey gördüğünüz gibi."

Mustafa şaşkın bakışlarla Asiye'ye döndü. "Asiye'm, ben yanlış görüyorum di mi? Yani her şey benim şuan gördüğüm gibi değil di mi?"

Asiye gözlerini Nefes ve Tahir'in birbirine kenetlenmiş ellerine dikmişti. "Her şey gördüğün gibi Mustafa"

Mustafa sinirle Nefes'e döndü. "Bu mu Nefes? Yıllarca ağladın-"

Nefes gözlerini Mustafa'nın gözlerinden çekmeden sert bir ifadeyle konuştu. "10 yıl 82 gün. 3732 gün. 3732 gün ağladım, 3732 gün Tahir'siz kaldım, 3732 gün çocuklarım için nefes aldım."

"3732 gün çektiğin acıyı 3 ayda unuttun mu?"

"Unutmadım. Unutacağımı da zannetmiyorum ama" diyip başını Tahir'e çevirdi ve Tahir'i görünce gülümsedi. "O da acı çekti." Yeniden başını Mustafa'ya çevirdi. "Beni kırdı, yaktı ama o da yandı. Ben onsuz kaldım, o da bensiz. Çocuklarını hiç görmedi. Balım'ı hiç görmemiş olduğunu düşünsene abi."

Mustafa sinirle Nefes'e doğru bir adım attı. "Ben Balım'sız kalmadım. Çünkü ben kimseyi terk etmedim."

Nefes artık bağırıyordu. "Benim hayatım! Benim seçimlerim!"

Nefes'in sesi yeniden yumuşadı. "Lütfen kararlarımı kendim almama izin verin. Siz de onu dinleyin. Ona inanın. Lütfen, korkmayın. Tahir'e inanmaktan korkmayın."

Ayrılığın Gemisi|TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin